Esas No: 2021/3033
Karar No: 2022/255
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3033 Esas 2022/255 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3033 E. , 2022/255 K.Özet:
Dava, kapalı devre kamera güvenlik sistemi montajı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İş sahibi, davalı yüklenici ile kapalı devre kamera güvenlik sistemi konulu sözleşme imzalamış ancak davalı tarafından yapılan kamera güvenlik sisteminin çalışmadığını, ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıp giderim bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkeme alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işin ayıplı olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle ayıp giderim bedeli olarak hesaplanan tutarın tahsiline karar vermiştir. Ancak, ayıplı işin açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, ayıplı işin süresinde ihbar edilip edilmediği konularında değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor alınarak işin ayıplı iş olup olmadığı, ayıplı iş ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 477/3. maddesi hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Karar, davalı yararına bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kapalı devre kamera güvenlik sistemi montajı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davacı iş sahibi; davalı yüklenici ile kapalı devre kamera güvenlik sistemini konu alan sözleşme imzaladıklarını, ancak davalı tarafından yapılan kamera güvenlik sisteminin çalışmadığını, ayıplı olduğunu, davalı yükleniciye buna ilişkin bildirim yapılmasına rağmen cevap alamadıklarını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere tespit dosyasında belirlenen 8.650,00 TL bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı yüklenici, işin ayıpsız olarak teslim edildiğini, ayıplı ifaya ilişkin kendilerine usulüne uygun bildirim yapılmadığını, tespit raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle delil olarak kullanılamayacağını, sözleşme kapsamında garanti süresinin dolduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işin ayıplı olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle ayıp giderim bedeli olarak hesaplanan 10.207,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen işin ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve ayıp giderinin belirlenmesi ve tahsili bedelinin hususlarındandır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 477/3. ( 818 sayılı BK'nın 362/3.) maddesi, "Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır" hükmünü içermektedir.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK'nın 474 ( 818 sayılı BK'nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK'nın 477. ( 818 sayılı BK'nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK'nın 475. ( 818 sayılı BK'nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin
tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK'nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Öte yandan, YHGK'nın 13.05.2009 tarih ve 13-160 E., 185 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Söz konusu açıklamayı somut uyuşmazlığımız bakımından değerlendirdiğimizde; mahkemece yargılama aşamasında bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alınarak bu rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de; az yukarıda açıklandığı üzere alınan bilirkişi raporunda belirtilen işin ayıplı iş olup olmadığı, ayıplı iş ise, açık ayıp mı yoksa gizli ayıplı iş mi olduğu konusunda değerlendirme yapılmadığı gibi, ayıplı işin süresinde ihbar edilip edilmediği konusunda da mahkemece bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
İş bu nedenle mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor alınarak bedeli hesaplanan işin ayıplı iş olup olmadığı, ayıplı iş ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi, kapalı devre güvenlik sisteminin davacılara fiilen teslim edildiği tarih itibarıyla açık ayıplarla ilgili teslimden sonra yükleniciye TBK'nın 474. (BK'nın 359) maddesinde öngörülen sürede ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK'nın m. 477. (BK'nın 362) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durulması ve davalı vekilince dava konusu işin garanti süresinin dolduğunun ileri sürülmesi karşısında bu hususta ayıba ilişkin zamanaşımı da değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi