Esas No: 2021/3227
Karar No: 2022/292
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3227 Esas 2022/292 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3227 E. , 2022/292 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili, davacı ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2827 ada, 23 nolu parselin maliki davalı ... arasında 03.03.2015 tarihinde imar planı değiştirme ve bu değişikliği İ.B.B 'ye onaylattırma konulu bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin onaylanmasından sonra davacı şirketin üzerine düşen işi gerçekleştirmek için şehir plancısı ... ile anlaştığını, davalı ...'ın şehir plancısı ... 'a bu işleri takip etmesi için vekalet verdiğini, 2827 ada, 23 parsele ilişkin başvurunun ... Belediyesinin 01.02.2016 tarih ve 22/2016 sayılı kararı ile uygun bulunduğunu, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.07.2016 tarih ve 05.695 sayılı kararı ile onaylandığını, ... Belediyesi Etüd Proje Müdürlüğü tarafından 04.10.2016 tarihinde askıya çıkarıldığını, 1 ay askı süresinin sonunda kesinleştiğini, davacının üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine gönderilen 01.11.2016 tarihli ihtarnamenin 03.11.2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen de ödeme yapılmadığını, ardından ... 23. İcra Müdürlüğünün 2016/17635 Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini ancak davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın yersiz ve haksız olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinde yapılacak işlemlerin masraflarının davacı tarafından karşılanacağı, ancak 3b ve 3c nolu aşamaların olumlu sonuçlanması halinde davalının toplam 350.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, .../...
Belediyeye başvurarak imar planının değiştirilmesinin istendiğini, davalının bu işlemle beklediğinden daha fazla kâr elde ettiğini, bina yüksekliğinin 21,80 m'den serbeste çıkarılması ile 2.734 m²'lik inşaat alanının arttığını ve 27 daire daha kazandığını, davacının Belediyeye başvuruda bulunmasından önce Belediye tarafından böyle bir revizyon çalışması yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle borca ve faize itirazın yersiz olduğunu, ödemelerin de tarihlerinin belirlenmiş olmasına rağmen yapılmadığını, ilk 100.000,00 TL'nin planın onaylandığı 13.07.2016 tarihinde, 250.000,00 TL'nin ise askı süresinin bitim tarihi olan 04.11.2016 tarihinde ödenmesi gerektiğini, davalıya yapılan ihtarda 3 günlük süre verilmesi nedeniyle bu sürenin 08.11.2016 tarihinde sürenin sona erdiğini, 09.11.2016 tarihinden itibaren ticari faiz istendiğini, ayrıca 200.000,00 TL'lik cezai şartın da sözleşmede kararlaştırıldığını, ancak takibe dahil etmediklerini, bu haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve ihtiyati haciz kararı karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davacı şirket ile aralarında bir sözleşme imzalanmadığını, 03.03.2015 tarihli sözleşmede tarafların ... ile dava dışı ... olduğunu, yüklenici müşavir yapımcı olarak ...'ın yer aldığını, imza bölümünde ise "... Metraj Mühendislik ..." olarak yer aldığını, davayı açabilmek için davacı sıfatına sahip olmak gerektiğini, TTK'nın 677. maddesi gereğince şirketin münferiden yetkili temsilcisinin şirket dosyası dışında sözleşme üzerine imza atmış bulunduğu halde imza atanın sorumlu olacağının belirtildiğini, yine davalılardan ... A.Ş.'nin de taraf sıfatının bulunmadığını, ... A.Ş.'nin iş sahibi olarak ismi geçmiş ise de, sözleşmeyi müvekkili şirket temsilcisinin imzalamadığını, müvekkili şirketin temsilcisinin ... olduğunu, bu yüzden ... A.Ş.'ye karşı açılan davanın da husumet yönünden reddinin gerektiğini, sözleşme konusu edimin davacı tarafından yerine getirilmediğini, 03.03.2015 tarihli sözleşmenin 2.maddesinde akdin konusunun ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 2827 ada, 23 numaralı parselde yer alan 0.40/1,60BL-4 yapı nizamının E 1,60 H Max. 21,80 (7 kat) olarak değiştirilmesi amaçlı 1/1000 ölçekli imar planının değişikliğinin ... ve ... Büyükşehir Belediyesinden onaylatılması olarak tespit edildiğini, ancak ... Belediyesince dava konusu parsele ve diğer parsellere ait bir imar planı değişikliği yapılmadığını, sadece ... Belediyesinin 1. Etap, ... çevresinde yapılan genel çalışmada yer alan 1.000 m²'den büyük taşınmazlarda lejant notunun değiştirildiğini, davacının da buna hiçbir etkisi ve katkısının olmadığını, bölgede genel bir çalışma yapılması sonucunda bu değişikliğin yapıldığını, ayrıca davacının Şehir Planlamacıları Odasına kayıtlı olmadığı gibi imar değişikliği yapma ve başvuru yapabilme yetkisi ve karnesinin bulunmadığını, bu işlemi yapabilmek için TMMOB Şehir Plancıları Odasına kayıtlı ve bu işleri yapabileceğine dair karnesinin olmasının gerektiğini, sözleşmede belirlenen ücretin çok yüksek kararlaştırıldığını, 2015 senesine ait ücret tarifesinde bu işin bedelinin maksimum 10.000,00 TL olarak belirlendiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirketin fatura düzenlemediğini belirterek gabin niteliği taşıyan 350.000,00 TL gibi fahiş bir alacağın talep edilmesinin haksız olduğundan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı ... A.Ş.'ye karşı açmış olduğu davanın davalı ... A.Ş.'nin 03.03.2015 tarihi itibariyle kurulmadığı ve şirket yetkili temsilcisi olduğu belirtilen kurucu ortak ...'ın şirket adına imza attığı ve şirketin bu işle bağlı olduğuna ilişkin herhangi bir karar alındığına ilişkin bir delil bulunmadığından şirkete karşı açılan davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine, davacının diğer davalı ...'a karşı açmış olduğu davanın ise davacının 03.03.2015 tarihli sözleşme kapsamında imar planı değişikliğinin yapılması ve belediyelere
onaylatılmasına ilişkin sözleşme gereklerini yerine getiremediği ve alacak hakkı doğmadığı tespit edildiğinden itirazın iptali ve takibin devamı taleplerinin reddine şeklinde karar verilmiştir. Davacı şirket vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket vekili temyiz isteminde bulunmaktadır.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinin ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında “İmar Planı Değişikliği ve Müşavirlik Sözleşmesi” imzalanmış olup, sözleşmenin 2. ve devamı maddelerinde sözleşmenin konusu ve davacının yerine getireceği edimler belirlenmiştir. Davacı sözleşme uyarınca kararlaştırılan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu durumda da iş bedelini hak ettiğini iddia etmektedir. Eser sözleşmesi uyarınca yüklenicinin iş bedelini talep edebilmesi için sözleşmeden doğan edimini ifa etmesi, eseri meydana getirerek teslim etmesi gerekmektedir. Davaya konu olayda, davacı şirketin temin ettiği şehir plancısı ...'a davalı ... tarafından verilen vekaletnameye istinaden, şehir plancısı ...'un sözleşmeye konu parsel ile ilgili 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği plan açıklama raporunu hazırlayarak 20.03.2015 tarihinde önerinin sunulduğu, ... Belediyesi Etüd Proje Müdürlüğünün 17.06.2015 tarihli kararı ile plan değişikliği önerisinin yapılaşma koşulları açısından adadaki bütünlüğü bozduğu, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı görüldüğünden Belediye Meclisinin 01.06.2015 tarihli kararı ile de uygun bulunmaması nedeniyle planın aynen korunmasına karar verildiği, ...'un 10.09.2015 tarihinde yeniden başvurarak, 23 parseldeki imar plan değişikliğinin bölgede yapılmakta olan revizyon imar planı içerisinde değerlendirilmesini talep ettiği, ... Belediyesi Etüd Proje Müdürlüğünün 18.09.2015 tarihli yazısı ile talebin değerlendirileceğinin belirtildiği, Revizyon İmar Planının ... Belediye Meclisinin 01.02.2016 tarihli kararı ile uygun görüldüğü, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.07.2016 tarihli kararı ile de onaylandığı, 04.10.2016 tarihinde askıya çıkartıldığı, 02.11.2016 tarihinde askıdan indirilerek kesinleştiği, davalı ...'ın ilgili idareye 15.11.2016 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda idarece 17.11.2016 tarihli yazı cevabı ile yapılan revizyon sonucu dava konusu parselin bulunduğu adadaki plan kararları ile bir önceki planda belirlenen şekilde BL-4 ve 040/1.60 nizamlı konut adası olarak korunduğunun belirtildiği, ancak bu planda eskiye göre 1000 m2 parsel büyüklüğüne gelindiğinde veya ada ölçeğinde gelindiği takdirde max. TAKS:040 max. Emsal:2.20 ve Y ençok: Serbest olacak şekilde inşaat izni verileceğinin belirtildiği, dava konusu taşınmazın 1.000,00 metrekareden büyük olması nedeniyle plan değişikliği kapsamında kaldığı görülmüştür.
Edimin ifa edilip edilmediği değerlendirilirken sözleşme ile davacıya yüklenen edimin yerine getirilip getirilmediğini değerlendirmek gerekir. Belediye tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda mevcut bütün parsellerde ortak bir emsal artışı ve plan notu değişikliğinin yapılması hususu edimin ifa edilmediği anlamına gelmez. Bu kapsamda değerlendirme yapılması için konusunda uzman Şehir Planlamacısı bilirkişiden rapor
alınarak, davacı tarafından sözleşme kapsamında hazırlanan proje, yapılan başvurular ve Belediye tarafından verilen cevaplar ile karar altına alınan uygulama değişiklikleri göz önünde bulundurularak sözleşmenin niteliğine göre iş bedelinin hak edilip edilmediği hususunda tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2020/408 Esas, 2021/190 Karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verild