Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/12983 Esas 2015/3869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12983
Karar No: 2015/3869
Karar Tarihi: 14.10.2015

Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/12983 Esas 2015/3869 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı davada, ilk suçtan beraat etmesine karar vermişken, ikinci suçtan mahkumiyet kararı vermişti. Ancak yaşanan sahte sürücü belgesi olayında, belgeyle ilgili uzman raporu eksik incelemeler sonucu göz ardı edilmiş ve bu nedenle mahkeme kararı eksik ve hatalı olarak değerlendirilmiştir. Kararın detaylı incelenmesi sonrasında, mahkeme kararının ilk suçtan dolayı istem gibi onanmasına, ancak ikinci suçta yapılan hatalar nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi ve 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi olarak belirtilmiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/12983 E.  ,  2015/3869 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2015/310013
    MAHKEMESİ : İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 25/05/2010
    NUMARASI : 2010/39 (E) ve 2010/460 (K)
    SUÇ : Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması, resmi belgede sahtecilik

    I-"Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan verilen beraat kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-Cumhuriyet savcısının "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgede nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, suça konu sürücü belgesindeki fotoğrafın sanığa ait olmaması nedeniyle gösterildiği anda polis memurlarının belgenin sahteliğini anlamış olmalarının tek başına belgenin aldatma yeteneğine sahip bulunmadığını göstermeyeceği, İzmir Kriminal Polis Laboratuvarının 24.11.2009 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu belgenin tamamen sahte düzenlendiğinin ve iğfal kabiliyetini haiz olduğunun belirtilmesi karşısında, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu oluşturan emanette kayıtlı suça konu sahte sürücü belgesi celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara