Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3194 Esas 2015/3862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3194
Karar No: 2015/3862
Karar Tarihi: 14.10.2015

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3194 Esas 2015/3862 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Denizli (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davaları üzerine verilen bir kararda, bir sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için, açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği ve beyanı alan memurun bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, bir diğer sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan açılan kamu davasında, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye soktuğuna dair dışa yansıyan davranışlarının neler olduğunun açıkça tespit edilip, suç unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin karar yerinde açıklanması ve tartışılması gerektiği, aksi takdirde hükümlerin yasaya
21. Ceza Dairesi         2015/3194 E.  ,  2015/3862 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2013/195974
    MAHKEMESİ : Denizli(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 01/04/2011
    NUMARASI : 2008/391 (E) ve 2011/202 (K)
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, trafik güvenliğini tehlikeye sokma


    1-5237 sayılı TCK"nun 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçunun oluşabilmesi için, kişinin (sanığın) açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan yapılan soruşturma sırasında alınan ifadesinde aracın kendisine ait olmadığı yönündeki savunmasının, savunma kapsamında değerlendirilebileceği bu hali ile sanık R.. K.."un eyleminde “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık A.. U.."un idaresindeki araç ile seyir halinde iken polis memurlarının dur ihtarına uymayarak kişilerin can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde hızlanarak kaçtığına dair düzenlenen 11.11.2008 tarihli tutanağa dayanılarak "trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçundan açılan kamu davasında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun kasten işlenen tehlike suçu olduğu cihetle, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye soktuğuna dair dışa yansıyan davranışlarının neler olduğu açıkça tespit edilip, suç unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 14.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara