Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3221 Esas 2015/3861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3221
Karar No: 2015/3861
Karar Tarihi: 13.10.2015

Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3221 Esas 2015/3861 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık D.T. ve sanık A.D. hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan açılan dava sonuçlandı. Hakim, suçun işleniş biçimini, kullanılan araçları, zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, temel cezayı belirledi. Ancak, hükümdeki gerekçe yasal ve yeterli olmadığı için karar bozuldu. Kanunlara göre; suç işleyen kişinin işlediği fiilin ağırlığına göre cezai işlem uygulanır. Ancak hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçelerinin gösterilmesi zorunlu olup, yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi yeterli bir gerekçe olmadığı gibi uygun olmayan ceza tayinini gerektirir. Kanun maddeleri ise şöyle: Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 61, TCK Madde 3, 1982 Anayasası (2709) Madde 141, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (5271) Madde 34, CMK Madde 230 ve CMK Madde 289.
21. Ceza Dairesi         2015/3221 E.  ,  2015/3861 K.
  • RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
  • YASAL VE YETERLİ OLMAYAN GEREKÇE
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 61
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 3
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 141
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 34
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 230
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 289

"İçtihat Metni"

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanık D.. T.."un ve sanık A.. D.. müdafiinin, yerinde görülmeyen, sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda, suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içerisindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunlu olup, yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi ile bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe olmadığı cihetle; dosya ile uyumlu, denetime olanak sağlayacak şekilde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık A.. D.. müdafii ile sanık D.. T.."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara