11. Hukuk Dairesi 2020/931 E. , 2020/5775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 01.10.2019 tarih ve 2016/687-2019/354 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile Gelir Koruma Sigortası Poliçesi imzaladığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi üzerine işsizlik tazminatını almak için müracaat ettiğini, ancak talebinin davalı tarafından reddedildiğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında 28.03.2013 tarihinde gelir koruma sigorta poliçesinin akdedildiğini, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 17. ve 18. maddesi doğrultusunda geçerli nedenlerle feshedilmiş olup bu hususun davacı tarafından da ikrar edildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sigorta poliçesi ve özel şartları gereği iş akdinin geçerli nedenle feshedilmesi halinin teminat kapsamında olmadığını, davacının, müvekkili şirket ile sigorta poliçesini akdettiği esnada iş yerinin kapanacağına dair bilgi sahibi olup bu hususu sözleşme yapılırken müvekkiline bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü ihlal etmiş olmasının da teminat kapsamındaki ücreti ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırdığını, davacının dava dilekçesi ile rizikonun gerçekleşeceğini fesihten önce öğrendiğini ve bu hususu sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu tarihte müvekkiline bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacının dava dilekçesinde dava dışı işverenin iş yerinin kapanacağını ve toplu işten çıkarma gerçekleştirileceğini İş Kanunu"nun 29. maddesi uyarınca 26.09.2013 tarihinde ilan ettiğini, zarar sigortalarında zenginleşme yasağı ilkesinin geçerli olduğunu, davacının, işsiz kalmasından doğan zararını metlife sigorta şirketi kapsamında aldığını, zenginleşme yasağı çerçevesinde müvekkili şirketten herhangi bir teminat almasının mümkün olmadığını, davacının tazminat talebinin kabulü gerektiği varsayılsa dahi, talep edilen faize ilişkin oranının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek, taraflar arasında yapılan "gelir koruma sigorta poliçesi" sözleşmesinin olduğu ve rizikonun sigorta teminatı süresi (28.03.2013-28.03.2014) içinde yani 31.10.2013 tarihinde meydana geldiği, sigorta sözleşmesi yapılırken sigortalı tarafından bilinen veya bilinmesi gereken nedenlere bağlı işsizlik halinin teminat kapsamı dışında kaldığının sigortalıya bildirildiği, ancak somut olayda, rizikonun teminat dışı bir olgudan kaynaklandığı iddiasının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilemediği, buna göre taraflar arasında akdedilen sözleşme (poliçe) kapsamında hüküm altına alınan "işsizlik teminatı"nın davacının işsiz kaldığı 31.10.2013 tarihinde başladığı ve ardışık olarak 6 ayında üzerinde yaklaşık 10 ay devam ettiği, bu arada İşkur"a işsiz olunduğuna dair iş arayan olarak kaydın yaptırıldığı, ödeme başvurusunun süresinde yapıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede (poliçede) "Sigortalıya, işsizliğin devam ettiği her bir tam ay için, önceden belirlenmiş teminatlar dahilinde (azami 6 aylık) toplam 4.500,00 TL" ödeneceği hükmünün yer aldığı, bu durumda sözleşmede belirlenen başvuru ve diğer şartları sağlaması nedeniyle davacının işsiz kaldığı 31.10.2013 tarihinden itibaren 6 aylık dönem için 4.500,00 TL işsizlik tazminatının talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile Antalya 14. İcra Müdürlüğü"nün 2014/6256 esas sayılı dosyasına yönelik davalının itirazının iptali ile takibin bu miktar ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağın (4.500,00 TL ) %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 230,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.