Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8887 Esas 2020/4960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8887
Karar No: 2020/4960
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8887 Esas 2020/4960 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/8887 E.  ,  2020/4960 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR
    Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanıklar ..., ... ve ..."ün, 765 sayılı Kanunun 258/2 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ilgaz Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2008 tarihli ve 2004/43 esas, 2008/11 sayılı kararının temyiz edilmeden kesinleşmesini müteakip, kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulmakla Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15/12/2011 tarihli ve 2011/9481 esas, 2011/30088 karar sayılı ilamı ile bozulması sonrası yapılan yargılama sonunda, sanıkların lehe olduğu düşünülen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265, 265/3, 265/4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık ..."ün cezasının aynı Kanunun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Ilgaz Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2012 tarihli ve 2012/73 esas, 2012/219 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 30/07/2019 gün ve 2019/80582 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “1- Somut olayda sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı Kanunun 265 ve 265/3. maddeleri gereğince belirlenen 1 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden sırasıyla aynı Kanunun 265/4. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım ve 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 13 ay hapis cezası yerine, 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesinde,
    2- Kabule göre de, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7. maddesinin 2. fıkrasında “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.”, 3. fıkrasında ise “Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhâl uygulanır.” şeklinde infaz rejimi ile ilgili düzenlemelere yer verilmesi karşısında, sanık ... hakkında tekerrüre esas sabıkası olduğu gerekçesiyle, suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve sanık aleyhine hüküm doğuracak surette, hakkında hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Bir nolu isteme yönelik incelemede: sanıklar ..., ... ve ... hakkında temel ceza üzerinden TCK’nın 265/4. maddesi uyarınca artırım, 62/1. maddesi uyarınca da indirim yapılırken hesap hatası neticesinde, sonuç cezanın 1 yıl 13 ay yerine 2 yıl 1 ay olarak fazla belirlenmesi hukuka aykırıdır.
    İki nolu isteme yönelik incelemede;
    5237 sayılı TCK"nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesi;
    “(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
    (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
    a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
    b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
    Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…
    (6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
    (7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” şeklindedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/04/2008 gün ve 57-74 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
    5237 sayılı TCK’nın suçta tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirtilmek suretiyle infaz koşulları ağırlaştırılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 gün ve 6/318-217 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 765 sayılı TCK’da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiş olan “suçta tekerrüre” ilişkin hükümlerin 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe kabul edilmesi suretiyle yapılan uygulamalarda, aleyhe düzenleme içermesi ve infazı ilgilendirmesi nedeniyle uygulama olanağı bulunmamaktadır.
    Bu açıklamaların ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    04/06/2004 tarihinde işlenen görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK hükümleri lehe kabul edilerek yapılan uygulamada, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren TCK’nın 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığından, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında, Ilgaz Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2012 tarihli ve 2012/73 esas, 2012/219 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Karardaki hukuka aykırılıklar aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerle ilgili olarak, sanıklar ..., ... ve ..."ün 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi gereğince verilen cezaların 1/6 oranında indirilerek ayrı ayrı 1 YIL 13 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA,
    3- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümle ilgili olarak hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden ÇIKARILMASINA,
    4- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 25/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara