Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/329 Esas 2016/3148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/329
Karar No: 2016/3148
Karar Tarihi: 21.03.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/329 Esas 2016/3148 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İlgili mahkeme, sanık hakkında \"nitelikli dolandırıcılık\" suçlamasıyla mahkumiyet kararı vermiş ancak dosyanın incelenmesi sonucunda, sanığın sadece başkasına ait kimlik fotokopisini ibraz ettiği için dolandırıcılık suçunun kurucu unsuru olan hile öğesinin oluşmadığı ve dolayısıyla sanığın beraat etmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62/1, 52/2, 51/1 maddeleri gereğince ertelenen 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası verildiği belirtilmiştir. Ayrıca dosyanın incelenmesi sonucunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirtilerek, belirtilen kanunun 237/2 maddesi uyarınca katılma talebinin kabul edildiği ve katılımcının Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu ifade edilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2016/329 E.  ,  2016/3148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2, 51/1 maddeleri gereğince ertelenen 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunduğu halde katılma talebinin reddine karar verilen şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumunun, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı kanunun 237/2 maddesi uyarınca katılmasına karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
    Hiç bir sosyal güvencesi bulunmayan ve bel ağrıları olan sanığın, olay günü rahatsızlanması üzerine, ....."e ait kimlik fotokopisi ile adı belirtilen hastaneye başvurup bel fıtığı ameliyatı olduğu ve buna ilişkin tedavi giderlerinin katılan kurum tarafından karşılanmasını istediği, bu şekilde haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
    Sanığın, sadece başkasına ait kimlik fotokopisini ibraz etmesi şeklindeki eyleminde basit bir incelemeyle ve söz konusu kimliğin sahibinin kim olduğunun tespit edilebilmesinin mümkün olması dikkate alındığında, kimliğin aldatıcılık özelliğinin bulunmaması nedeniyle dolandırıcılık suçunun kurucu unsuru olan hile öğesinin de somut olayda oluşmadığı gözetilerek; sanık hakkında bu gerekçelerle beraat kararı verilmesi gerekirken delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve katılan ... Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Hemen Ara