Esas No: 2009/10-100
Karar No: 2009/184
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/10-100 Esas 2009/184 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2009/10-100 E., 2009/184 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin A.... 20. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.07.2005 gün ve 1039-677 sayılı hüküm, katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 20.02.2007 gün ve 1241-2008 sayı ile;
“Suça konu çek nedeniyle sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından katılan aleyhine A.... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/749 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığından bahisle kamu davasının devamı sırasında 06.12.2001 tarihinde anılan mahkeme dosyasının bekletici mesele yapıldığı, verilen bu karardan 06.05.2005 tarihinde vazgeçilmesi karşısında, 765 sayılı TCK’nın 107. maddesi uyarınca (06.12.2001 tarihi ile 06.05.2005 tarihleri arasında) dava zamanaşımının durduğu nazara alınarak karara bağlanıp bağlanmadığı dosya içeriğinden anlaşılamayan anılan dava dosyasının akıbetinin araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,”
” isabetsizliğinden bozulmuştur.
A...... 20. Asliye ceza Mahkemesince 16.05.2007 gün ve 239-393 sayı ile;
“765 sayılı TCY’nın 107. maddesi ceza davasının ikamesi başka bir mercide halledilmesi gereken işin esasına bağlı ise bu işin esası halledilene kadar zamanaşımının işlemeyeceğinden bahsetmekte ise de; 10.12.1999 tarihli iddianame ile kamu davası açıldıktan sonra bu çekle ilgili olarak 2000 yılı içerisinde 6. Asliye Ticaret Mahkemesine 2000/749 esas sayılı menfi tespit davasının açılmış olduğu, bu davanın A.... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/400 esasına kayıtlı dava neticesinin beklenmesi nedeniyle uzun süre karara bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasının sonucunun ilgili olması nedeniyle beklenmesi yoluna gidilmiş ise de; zamanaşımı süresi içerisinde menfi tespit davasının karara çıkmadığı ve neticelenmediği anlaşılmış, ceza dosyasının sürüncemede kalmaması için bunun neticesinin beklenmesinden sarfı nazar olunarak zamanaşımı dolduğundan bahisle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Halen bu dosyanın karara çıkmadığı ve neticelenmediği tarafların beyanlarından anlaşılmış, diğer yandan ceza davası açıldıktan sonra hukuk mahkemesinde açılan menfi tespit davasının 765 sayılı TCY’nın 107. maddesinde sayılan bekletici mesele yapılabilecek türden dava olmayacağı, dava neticesinin beklenmesine karar verilmesinin zamanaşımını kesici mahiyette bir işlem de kabul edilemeyeceği,”
” gerekçeleriyle ilk hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının “
“bozma”
” istekli 20.04.2009 gün ve 156168 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, menfi tespit davası sonucunun beklenmesinin zamanaşımını durduran bir neden olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde;
10.12.1999 tarihinde sanık S.....S...K.... hakkında açılan kamu davasında 15.06.2000 tarihinde sanığın sorgusunun icra edildiği, 06.12.2001 tarihli oturumda, A..... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/749 esas sayılı dosyasının getirtilerek incelendiği, dava konusunun 15.09.1999 keşide tarihli 100 milyar lira bedelli çekin geçersizliğine ve keşideci şirketin bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, derdest olan bu dosyada A.....1. Ticaret Mahkemesinin 2001/400 esas sayılı dosya sonucunun beklenmesine karar verildiği saptanarak, A...... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/749 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verildiği, 06.05.2005 tarihli oturumda, her iki dosyanın karara bağlanmasının zaman alacağı ve esasen ceza davasından sonra açılan menfi tespit davası sonucunun beklenmesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle, bu dosyanın sonucunun beklenilmesinden sarfı nazar edildiği anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davası ile birlikte çekin geçersizliği de dava konusu yapılmış olduğundan, bekletici mesele sayılan bu durumun 765 sayılı TCY’nın 107. maddesi uyarınca zamanaşımını durduran bir neden olarak kabulü zorunludur.
Zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde, zaman aşımı süresi en son kesen işlemden itibaren, durdurucu nedenin ortaya çıktığı ana kadar işleyecek, bu engelin kalkmasıyla duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında ise önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle zamanaşımı süresi belirlenecektir.
İnceleme konusu somut olayda, sanığın sorgusunun yapıldığı 15.06.2000 tarihi ile A... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/749 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilen 06.12.2001 tarihine kadar işleyen 1 yıl 5 ay 21 günlük sürenin, 06.05.2005 tarihinden itibaren işleyen süreye eklenmesi halinde, 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin Yerel Mahkeme direnme kararının verildiği 16.05.2007 tarihinde dolmadığı, ancak karardan sonra temyiz aşamasında, dosyanın henüz Ceza Genel Kuruluna intikal etmediği 25.11.2008 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4, 107 ve 104/2. maddeleri uyarınca 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- A.... 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2007 gün ve 239-393 sayılı direnme hükmünün BOZULMASINA,
2- Yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4, 107, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3- Dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.06.2009 günü yapılan müzakerede tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.