Paralarda İtibarı Amme Kağıtlarında Veya Kıymetli Damgalarda Sahtekarlık - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/4-55 Esas 2009/144 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2009/4-55
Karar No: 2009/144
Karar Tarihi: 02.06.2009

Paralarda İtibarı Amme Kağıtlarında Veya Kıymetli Damgalarda Sahtekarlık - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/4-55 Esas 2009/144 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sahte otobüs abonman bileti satmak suçundan yargılanmış ve önceki kararda beraat etmişti. Ancak, daha sonra yapılan incelemeler sonucu suça konu biletlerin aldatma yeteneği olduğu tespit edildi ve karar bozuldu. Yerel mahkeme, bilirkişi raporuna göre suçun oluşmadığına karar vererek önceki hükmünde direndi. Ancak, Ceza Genel Kurulu, sanık hakkında dava zamanaşımının dolduğunu ve kamu davasının düşmesi gerektiğine karar verdi. Kanunlar ise şöyle:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (Madde 7)
- 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli (Madde 9)
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (Madde 223)
- 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli (Madde 8)
- 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu (Mülga) (Madde 102 ve Madde 104)
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga) (Madde 322)

 

 

Ceza Genel Kurulu 2009/4-55 E., 2009/144 K.

Ceza Genel Kurulu 2009/4-55 E., 2009/144 K.

  • PARALARDA, İTİBARI AMME KAĞITLARINDA VEYA KIYMETLİ DAMGALARDA SAHTEKARLIK

 

  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ]
  • 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 9 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 223 ]
  • 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 322 ]

"İçtihat Metni"

Sanık hakkında sahte otobüs abonman bileti satmak suçundan beraatına ilişkin, İ.... 5. Asliye Ceza Mahkemesince 11.10.2004 gün ve 106-805 sayı ile verilen kararın, katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 25.09.2006 gün ve 7809-14298 sayı ile;

“Sanığın sahte bilet satması nedeniyle ihbar üzerine görevlilerin olay yerine gittiklerinin belirlenmesi ve sanığın da durakta beklerken bir kişiye bir adet bilet sattığını kabul etmesi nedeniyle suça konu biletlerin fiilen aldatma yeteneğinin bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği cihetle yükletilen suçun oluştuğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3 madde ve fıkraları uyarınca 765 ve 5237 sayılı TCY’larının ilgili hükümlerinin karşılaştırılarak sanık yararına olan yasa hükümleri saptanarak sonucuna göre hüküm kurulması zorunluluğu”

” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise, 25.12.2006 gün ve 565-689 sayı ile;

“Mahkememizce uzman bilirkişiye yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporda davaya konu biletin iğfal kabiliyetini haiz olmadığı açıkça belirtilmiş olup, salt biletin bu haliyle karşı tarafa satılması ve karşı tarafça da herhangi bir kontrol yapılmaksızın alınması durumunda bileti bu haliyle kabul eden kişinin yanılması veya farkında olmaması subjektif bir olgu olduğundan bilirkişinin değerlendirmesi ise bu durumda daha objektif değerler taşıdığından bozma gerekçesi mahkememizce yerinde görülmemiştir”

” gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının “

“onama”

” istekli 24.02.2009 gün ve 88483 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Sanık hakkında, 765 sayılı TCY’nın 325. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen beraat kararı, Özel Dairece suça konu biletlerin fiilen aldatma yeteneği bulunduğundan sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluştuğundan bahisle bozulmuş, Yerel Mahkeme ilk hükmünde direnmiştir.

İncelenen dosyada;

Sanığa atılı suç, 765 sayılı TCY’nın 325. maddesinde 1 yıla kadar hapis cezasını gerektirdiğinden, cezasının üst sınırı itibariyle ve lehe hükümler içermesi nedeniyle uygulanmasında zorunluluk bulunan 765 sayılı Yasanın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık asli zamanaşımı süresine tabidir. Sanık hakkında dava zamanaşımını kesen son işlem 31.05.2004 tarihinde sorgusunun yapılması olup, bu tarih ile inceleme tarihi arasında asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, direnme hükmünün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle bozulmasına ve 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen uygulanması zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmelidir.

SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle,

1- İ....5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2006 gün ve 565-689 sayılı direnme hükmünün BOZULMASINA,

2- 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tanıdığı yetki kullanılmak suretiyle, sanık hakkındaki kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak 02.06.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara