Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/61 Esas 2017/111 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2017/61
Karar No: 2017/111

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/61 Esas 2017/111 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS    NO : 2017/61

           KARAR NO : 2017/111

           KARAR TR  : 20.02.2017

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından; 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen koşulu taşımayan  BAŞVURUNUN,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca  REDDİ  gerektiği  hk.

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : İ.S.

            Vekili              : Av.N.Ç.

Davalılar         :  1-Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. S.D.G.

  2- Nilüfer Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. F.G.                  

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki ve hissedarı bulunduğu Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Ertuğrul Mahallesi 1027 ada, 6 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmaza davalı tarafça kamulaştırma yapılmadan asfalt yol, stabilize yol ve yaya kaldırımı yapılmak suretiyle el atıldığını el atmanın kalıcı mahiyette ve kamuya tahsis amaçlı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi: 22.5.2013 gün  ve E:2012/534, K:2013/328 sayı ile, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 9.061,40 m2’lik dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda A, B ve C harfleriyle gösterilen toplam 1.746,09 m2’lik kısımlarına el atıldığı, taşınmazın A harfiyle gösterilen 418,44 m2 yol ve C harfiyle gösterilen 209,31 m2 kaldırım yapılan bölümlerinden davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı’nın sorumlu olduğu, B harfiyle gösterilen 1.118,34 m2 metro otopark alanından ise davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın sorumlu olduğu, el atılmayan kısımlar yönünden ise taşınmazın imar planında pazar alanı olarak belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığı davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı’nın sorumlu olduğu gerekçesiyle taşınmaz bedelinin davalılardan tahsiline karar vermiştir.

Bu karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 18. hukuk Dairesi : 18.2.2014 gün ve E: 2013/12919, K:2014/2600 sayı ile, taşınmazın fiilen el atılmayan bölümü yönünden davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı tarafından davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ve sonradan yapılan yasal düzenleme dikkate alınarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kararın bozulmasına karar vermiş, davacı vekili ve davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilince nispi harç ve nispi vekalet ücreti yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay 18. hukuk Dairesi : 16.3.2015 gün ve E:2014/14248, K:2015/3466 sayı ile, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulüne karar vermiştir.

Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi: 13.10.2015 gün  ve E:2015/277, K:2015/279 sayı ile,  bozma kararına uyarak davanın kısmen kabulü ile, 2577 sayılı Kanunun 2/1-b maddesi uyarınca idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle, HMK 114/b maddesi ve HMK 115/2 maddesi gereğince davanın yargı yolu yönünden usulden reddi ile mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 18. hukuk Dairesi : 1.3.2016 gün ve E:2015/23004, K:2016/3565 sayı ile, Dava konusu 1027 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması yapılarak yeni parsel oluşturulduğu, karar tarihinden önce 1027 ada 8 parsel olarak 12/07/2013 tarihinde tapuya tescil edildiği, yeni parselin yüzölçüm miktarı ve hisse oranlarının farklı olduğu anlaşıldığından oluşan yeni duruma göre tapu kayıtları ve kadastro krokileri getirtilip bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Taşınmazın fiilen el konulmayan bölümleri hakkında 6487 sayılı Yasa ile getirilen değişiklik yürürlüğe girmeden önce de imar uygulama planına göre kamu hizmetine tahsis edilen taşınmaz malın bu durumu nedeniyle kullanım hakkının kısıtlanmasına dayalı taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak, uygulama ve öğretide; idarelerin hizmetlerin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemler idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlandığı, somut olayda; idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı imar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığının, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da idari eylem olduğunun kabulünün gerekeceği, yine Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 09.04.2012 gün 2011/238 Esas-2012/63 Karar ve 2012/41 Esas-2012/77 Karar sayılı kararı ile fiili el atmanın olmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğunun oybirliği ile karara bağlandığı dikkate alındığında, idari yargı yeri görevli olup, davanın usulden, reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verilmesinin doğru görülmediği; bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince bozulmasına karar vermiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargıda dava açmıştır.

Davalılardan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin 16.2.2016 günü mahkeme kayıtlarına giren savunma dilekçesinde adli yargı kararının kendilerince temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği nedeniyle derdestlik itirazında bulunulmuştur.

BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ: 3.3.2016 gün ve E:2015/1551 sayı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 20.02.2017 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince,önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” denilmiş; Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelere göre, 19.madde kapsamında kendisine gelen bir davayı inceleyen yargı yerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilmesi için, önceki görevsizlik kararının kesin veya kesinleşmiş olduğunu gözetmesi ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nin karar vermesine değin ertelemesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2015/277 sayılı dosya aslı da temin edilerek mahkememize başvurulması gerektiği nedeniyle 29.3.2016 gün ve 2016/224 sayılı yazımız ile başvuru evrakları İdare Mahkemesine iade edilmiş, ancak yine İdare Mahkemesince adli yargı yerinin dosya asılları ile değil dosya örnekleri ile başvuru yaptığı görülmüştür.

Yine davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin 12.5.2016 günlü dilekçesi ile derdestlik itirazında bulunulmuştur.

Başkanlıkça 24.5.2016 günlü ve 2016/317 sayılı yazı ile, adli yargı dava dosyası aslı ile birlikte kararın kesinleşme şerhi de temin edildikten sonra başvuru yapılması gerektiği nedeniyle dosyalar Bursa 1. İdare Mahkemesine bir kere daha iade edilmiş, Başkanlığımızca bu bildirim 28.9.2016 gün ve 2016/526 sayılı yazı ile tekrar edilmiştir.

Bursa 1. İdare Mahkemesinin 10.01.2017 günlü yazısında; “l8.04.2016 tarih ve E.2015/1551 sayılı ara kararımızla Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurulması kararı verilmesi üzerine gönderilen dava dosyamızın uyuşmazlık konusunun incelenebilmesi için adli yargı dava dosyasının aslı ve görevsizlik kararının kesinleşmiş örneği ile birlikte gönderilmesi gerektiğinden bahisle ilgi sayılı yazınız ile iade edilmesi üzerine Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden gelen 21/10/20l6 gün ve Esas No:2016/305 sayılı yazısında anılan dava dosyasının derdest olduğu bildirilmiştir.” denilmiştir.

Olayda, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilmiş olan görevsizlik kararı kesinleşmeden Bursa 1. İdare Mahkemesi’ne başvurulduğu anlaşılmakla, ortada adli yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen kararın kesin veya kesinleşmiş olması koşulu gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan Bursa 1.İdare Mahkemesince yapılan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan Eskişehir 1. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 20.02.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN

 

Hemen Ara