Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/6-237 Esas 2009/71 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/6-237
Karar No: 2009/71

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/6-237 Esas 2009/71 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık M.C. D. mahkum olduğu yağma suçundan beraat etmiş ancak mağdurlara yönelik yaralama eylemlerinden dolayı 765 sayılı TCY'nin 456/4 ve 59. maddeleri uyarınca ikişer kez 181.752.000 lira ağır para cezasına çarptırılmıştır. Bu para cezalarının 72. madde uyarınca içtima edilmesi sonucu toplam para cezası 363.504.000 lira olarak belirlenmiştir. Sanığın avukatı, müvekkilinin hükümlülüğü nedeniyle verilen para cezaları ile ilgili olarak temyiz isteminde bulunmuş ancak Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından reddedilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı daha sonra bu karara itiraz ederek dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesini talep etmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığın her biri 181.752.000 lira ağır para cezasını içeren iki ayrı hükümle ilgili olarak temyiz incelemesi yapılması gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCY'nin 456/4. ve 59. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nun 305/1. maddesi
Ceza Genel Kurulu         2008/6-237 E.  ,  2009/71 K.

    "İçtihat Metni"

     İtirazname:70442
    Yargıtay Dairesi   : 6.Ceza Dairesi
    Mahkemesi        : BURSA 4. Ağır Ceza
    Günü            : 30.12.2003
    Sayısı             : 357-497

    Sanığın, yağma suçundan beraatine, mağdurlara yönelik yaralama eylemlerinden dolayı ise 765 sayılı TCY’nın 456/4 ve 59. maddeleri uyarınca ikişer kez 181.752.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, para cezalarının 72. madde uyarınca 363.504.000 lira olarak içtimaına ilişkin Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.12.2003 gün ve 357-497 sayılı hüküm, sanık M.C. D.müdafi tarafından mahkûmiyete ilişkin hükümlerle ilgili olarak temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 22.09.2008 gün ve 22015-15908  sayı ile; “765 sayılı TCK’nun 456/4. maddesi gereğince doğrudan verilen 363.504.000 TL ağır para cezasına ilişkin hükümlülüğün, hükümden sonra yürürlüğe giren 1412 sayılı CMUK’nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince kesin olup temyizi olanaklı bulunmadığından, sanık M. C.D.savunmanının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine” karar verilmiştir.
     Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07.11.2008 gün ve 70442 sayı ile; karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının üzerinde cezalar içeren hükümlerle ilgili olarak temyiz incelemesi yapılması yerine temyiz isteminin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Daire red kararının kaldırılması ve dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Özel Dairesine gönderilmesi talep olunmuştur.
     Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.    
                                           TÜRK MİLLETİ ADINA
                                      CEZA GENEL KURULU KARARI
     Sanık M.C. D. hakkında, mağdurlar M. Ş.ve N. Ş.’e karşı işlediği kasten yaralama suçlarından verilen hükümlere hasren yapılan incelemede:
     Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında iki ayrı kasten yaralama suçundan ayrı ayrı hükmedilen 181.752.000 şer lira ağır para cezasına ilişkin kararın temyiz edilebilir olup olmadığının belirlenmesine yöneliktir.  
     Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.07.2008 gün ve 173-190 sayılı kararında vurgulandığı üzere aynı kararın içerisinde birden çok hükmün bulunması halinde, temyiz sınırı her hüküm için diğerinden bağımsız olarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, 5275 sayılı İnfaz Yasasının 99. maddesindeki “birden fazla hükümdeki cezaların toplanması” ilkesi, temyiz yasa yoluna başvurma sınırı ile ilgili olmayıp, infazda cezaların toplanması ya da toplanamamasına ilişkindir.
     Temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde ise, Ceza Genel Kurulunun 02.05.1994/97-126; 19.09.2006/180-195 ve 21.06.2005/61-82 gün ve sayılı kararlarıyla konulmuş ilkeler nazara alınarak, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı hüküm tarihindeki yasal düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle belirlenmelidir.
     5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan ve temyiz yasa yoluna ilişkin olan, 1412 sayılı CYUY’nın 305. maddesinin hüküm tarihi olan 30.12.2003 tarihinde yürürlükte bulunan ilk  fıkrası uyarınca; “Ceza mahkemelerinden verilen hükümler temyiz” yasa yoluna tabi ise de ikimilyon liraya kadar (ikimilyon dahil) para cezalarına ilişkin hükümler temyiz olunamaz. Maddenin 1. fıkrasındaki ikimilyon liralık sınır, 21.07.2004 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasanın 3-B maddesi ile ikimilyar liraya yükseltilmiş ise de; anılan bu değişiklik hüküm tarihinden sonra gerçekleşmiş olup, kazanılmış haklara saygı ilkesi uyarınca bu sınırın dikkate alınması mümkün değildir.
     Somut olayda, hüküm tarihinin 30.12.2003 olması ve bu tarihte yürürlükte olan yasaya göre kesinlik sınırının ikimilyon lira olarak belirlenmesi karşısında; sanık hakkındaki her biri 181.752.000 lira ağır para cezasını içeren iki ayrı hükümle ilgili olarak temyiz incelemesi yapılmalıdır. 
     Bu itibarla, itirazın kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.    
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle,
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2-Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22.09.2008 gün ve 22015-15908 sayılı “temyizin reddine dair” kararının KALDIRILMASINA,
    3-Dosyanın, temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.03.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara