Sanıkların piyasaya sahte para sürmek suçundan, 765 sayılı TCY’nın 64/1, 316/3 ve 318. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 221 lira adli para cezasıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarına ilişkin Hatay Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.05.2006 gün ve 214-269 sayılı hüküm, sanıklar A..ve S..müdafiilerince temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 22.09.2008 gün ve 12413-10009 sayı ile “Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu” bulunduğundan bahisle, hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.11.2008 gün ve 212240 sayılı itirazı ise, sanıklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin uygulanmasına yasal imkan bulunmadığından, bozma kararının kaldırılarak, dosyanın esastan incelenmesi gerektiğine yöne¬liktir.
Dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme, sanıklar A..E..ve S.. K..hakkındaki hükümlere hasren yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında ortaya çıkan uyuşmazlık; yerel mahkemece 3 yıl hapis ve 221 YTL adli para cezasına hükmedilen somut olayda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” olanaklı olup olmadığına ilişkindir.
Çocuklar dışındaki sanıklar hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”, 06.12.2006 gün ve 5560 sayılı Yasanın 23. maddesi ile 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesine yeni fıkralar eklenmek suretiyle olanaklı hale getirilmiş,
231. maddenin 5. fıkrasında 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile yapılan değişiklikle de önceden sonuç ceza yönünden “1 yıl” olan süre “2 yıla” çıkarılmıştır.
Hüküm tarihinin 11.05.2006, Özel Dairenin inceleme tarihinin ise 22.09.2008 olduğu somut olayda; verilen cezanın “3 yıl hapis” olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından olan “yargılama sonunda hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması” koşulu gerçekleşmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire Kararının kaldırılmasına ve dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 22.09.2008 gün ve 12413-10009 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.03.2009 günü yapılan müzakerede, oybirliği ile karar verildi.