Esas No: 2008/4-266
Karar No: 2009/45
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/4-266 Esas 2009/45 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İtirazname :125916
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : SİVAS 2. Sulh Ceza
Günü : 11.02.2008
Sayısı : 529-80
Sanık H.G.. hakkında, 05.09.2001 tarihinde oğluna borçlu olan M.Ç..’ı “ya sen beni bir kurşunla öldüreceksin veya ben seni öldüreceğim” demek suretiyle tehdit ettiğinden bahisle 765 sayılı TCY.nın 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılması için açılan kamu davası sonunda; Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesince 03.04.2002 gün ve 810-291 sayı ile; “765 sayılı Yasanın 191/1 ve 119/5. maddeleri uyarınca 142.365.600 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına…” hükmedilmiş ise de; sanık müdafii ile Yerel Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 2. Ceza Dairesince 05.05.2004 gün ve 2395-8645 sayı ile; “Sanığın söylediği tehdit içerikli sözlerin mahiyeti itibariyle TCK"nun 191/1. maddesi kapsamında olduğu gözetilmeden suç vasfının hatalı değerlendirilmesi ile yazılı şekilde TCK’nun 191/son maddesinden hüküm kurulması ve kabule göre de, 191/son maddesinde öngörülen ağır para cezasının üst sınırı aşılamayacağından TCK’nun 119. maddesi uyarınca artırım yapılamayacağının nazara alınmaması…” isabetsizliklerinden bozulmuştur.
Bunun üzerine, Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesince 11.02.2008 gün ve 529-80 sayı ile; “…Her ne kadar sanık hakkında tehdit suçundan kamu davası açılmış ise de, davanın 765 sayılı TCK 102/4. maddesinde ön görülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğundan zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine..” hükmedilmiş ve Yerel Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilen bu hüküm Yargıtay 4. Ceza Dairesince 21.10.2008 gün ve 13658-18868 sayı ile onanmıştır.
Bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05.12.2008 gün ve 125916 sayı ile; “Yerel mahkemece 28.01.2005 tarihinde çıkartılmış bulunan gıyabi tevkif kararıyla kesilmiş olan zamanaşımı süresinin henüz dolmadığından” bahisle itiraz yoluna başvurulmuş olduğundan, dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespit edilebilmesi açısından, 1412 sayılı CYUY’nın 223 ve 229. maddeleri uyarınca çıkartılmış bulunan gıyabi tevkif kararının, zamanaşımını kesip kesmeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosyada; suç tarihi 05.09.2001, iddianame ile kamu davasının açıldığı tarih 19.10.2001, sanığın ilk sorgusunun yapıldığı tarih 11.02.2002, mahkûmiyet hükmünün verildiği tarih 03.04.2002, gıyabi tevkif kararının çıkartıldığı tarih 28.01.2005, zamanaşımı nedeniyle düşme hükmünün verildiği tarih 11.02.2008, bu hükmün onandığı tarih ise 21.10.2008 olup, dava zamanaşımı süresi 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıldır. Zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı halinde ise bu sürenin aynı Yasanın 104/2. maddesi uyarınca en çok yarı oranında uzatılabilmesi mümkündür.
Somut olayda; yerel mahkemece 28.01.2005 tarihinde çıkartılmış bulunan gıyabi tevkif kararının zamanaşımını kestiği gözetilmeden, 03.04.2002 tarihli mahkumiyet kararı ile hükmün verildiği 11.02.2008 tarihi arasında 765 sayılı Yasanın 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmuş bulunduğundan bahisle düşme kararı verilmiş, Yüksek Dairece de bu hüküm onanmıştır.
Oysa ki; Ceza Genel Kurulu’nun 27.01.1984 gün ve 316-36; 13.03.1989 gün ve 44-100 ile 01.04.1997 gün ve 65-73 sayılı kararlarında da belirlendiği üzere, 765 sayılı TCY’nın 104/1. maddesinde dava zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan “tevkif” den amaç, 1412 sayılı CYUY’nın 104 ve 223. maddelerinden herhangi birine dayanılarak verilen vicahi veya gıyabi tutuklama kararları olup, yasa maddesinde zamanaşımını kesme yönünden herhangi bir ayrım yapılmadığına göre, her türlü tutuklama müzekkeresinin zamanaşımını keseceği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, 765 sayılı TCY’nın 104. maddesi uyarınca, 28.01.2005 tarihinde verilmiş olan gıyabi tevkif kararı ile dava zamanaşımının kesilmiş olduğu nazara alınmadan, zamanaşımının dolduğundan bahisle düşme hükmü verilmesi yasaya aykırı görüldüğünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.10.2008 gün ve 13658-18868 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11.02.2008 gün ve 529-80 sayılı hükmünün BOZULMASINA,
4-Dosyanın Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.03.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.