Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/7-224 Esas 2009/29 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/7-224
Karar No: 2009/29

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/7-224 Esas 2009/29 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık E.A., 05.05.2003 tarihinde toplu kaçakçılık suçundan cezalandırılmış ve 720.220.000.000 lira adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Sanık müdafii, temyizde bulunmuştur fakat temyiz istemi reddedilmiştir. Ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığa yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının belirlenmesi açısından itiraz yasa yoluna başvurmuştur. Dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı kabul edilmiştir. Temyiz istemine ilişkin Özel Daire kararı kaldırılmış ve dosya Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4926 sayılı Yasanın 3/a-2,4/a-2,4,5/son ve 28. maddeleri uyarınca cezalandırma
- 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası’nın 34/2. maddesi
- 231/3 ve 232/6. maddeleri
Ceza Genel Kurulu         2008/7-224 E.  ,  2009/29 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 65485
    Yargıtay Dairesi : 7.Ceza Dairesi
    Mahkemesi      : KADIKÖY 1. Ağır Ceza
    Günü            : 30.12.2005
    Sayısı            : 291-268

    Sanık E.A..’nun, 05.05.2003 tarihinde diğer sanıklarla birlikte işlediği iddia edilen toplu kaçakçılık suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda; 4926 sayılı Yasanın 3/a-2,4/a-2,4,5/son ve 28. maddeleri uyarınca 720.220.000.000 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince gıyapta verilen 05.10.2005 gün ve 291-268 sayılı hüküm, sanığın sonradan vekalet verdiği müdafii tarafından temyiz edilmekle Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 30.12.2005 gün ve 291-268 sayı ile, “süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddine” karar verilmiş, sanık müdafii tarafından temyiz edilen bu karar da Yargıtay 7. Ceza Dairesince 21.07.2008 gün ve 6323-16923 sayı ile onanmıştır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise; 20.10.2008 gün ve 65485 sayı ile, “sanığa yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının belirlenmesi açısından eksik inceleme ile verilmiş bulunan Özel Daire Kararının kaldırılması gerektiğinden bahisle” itiraz yasa yoluna başvurmuştur. 
    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

                                                 TÜRK MİLLETİ ADINA
                                        CEZA GENEL KURULU KARARI    
    Sanık E. A..hakkındaki hükme hasren yapılan incelemede:   Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuş¬mazlık; temyiz isteminin süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi açısından, sanı¬ğın geçici olarak ikametgahında bulunmaması nedeniyle yeğeni olduğu belirtilen kişiye yapılan tebligatın geçerli olup olmadığına ilişkin ise de, Yerel Mahkeme hükmünde  temyiz süresinin başlangıcı ve temyiz isteminin hangi usulle yapılacağı hususlarında yeterince açıklık olmadığından yasa yolu bildiriminin yasaya uygun olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Dosya incelendiğinde, gıyapta verilerek 14.11.2005 günü sanığın ikametgah adresinde yeğeni olduğunu söyleyen E. A..’ya tebliğ edildiği belirtilen hükmün, 24.11.2005 tarihinde kendisine sonradan vekaletname verilen sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, temyiz isteminin süresinden sonra olduğundan bahisle yerel mahkemece reddedildiği, red kararının temyizi üzerine de Özel Dairece de reddin onanmasına karar verildiği anlaşıl¬maktadır.
    Sanığın gıyabında verilen ve usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği  Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlığa neden olan hükümdeki yasa yolu bildirimi “…sanıkların, sanık M. G..vekilinin ve müdahil hazine vekilinin yokluk¬larında, sanık E..vekili Av. K.A.. ile müdahil ... Nak. Ltd. Şirketi vekili Av. B. S..’ın yüzlerine karşı, 7 gün içinde temyizi kabil olmak üzere …” biçiminde olup, temyiz süresinin ne zaman başlayacağı ve temyizin ne şekilde yapılacağı konularında açıklık taşımamaktadır.
    Ceza Genel Kurulu’nun duraksamasız kararlarına göre;
    2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2. maddesinde: “Devlet, işlem¬lerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvura¬cağını ve sürelerini belirtmek zorundadır”; 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası’nın, 34/2. mad¬desinde: “Kararlarda, başvu¬rulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir”; 231/3 maddesinde: “Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir”; 232/6. maddesinde: “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygu¬lanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına baş¬vurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklinde yer alan  düzen¬lemeler birlikte değerlendirildiğinde, gerek yüze karşı, gerekse gıyapta verilen hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin belirtilmesi zorunluluk arzetmektedir. 
    Ceza Yargılama Yasası’nın 40. maddesinin 1. fıkrasındaki, kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulunabileceği ve 2. fıkrasındaki, yasa yoluna başvuru hakkının kendisine bildirilmemesi halinde, kişinin kusursuz sayılacağı hükümleri karşısında; başvuru süresi ve şeklinin açıkça gösterilmediği somut olayda eski hale getirme isteminde bulunma koşullarının varlığı ile, sanık müdafii tarafından 24.11.2005 tarihinde eski hale getirme yöntemiyle  açılmış, geçerli bir temyiz davasının bulunduğu kabul edilmelidir.  
       Bu itibarla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçe ile kabulüne, temyiz isteminin reddine ilişkin kararı onayan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ     :
    Açıklanan nedenlerle,
    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçe ile KABULÜNE,
    2- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 21.07.2008 gün ve 6323-16923 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    3- Dosyanın, 24.11.2005 tarihli dilekçeye istinaden temyiz incelemesi yapılmak üzere, Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.02.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara