Esas No: 2021/2958
Karar No: 2022/719
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2958 Esas 2022/719 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2958 E. , 2022/719 K.Özet:
Mahkeme, davacının İİK'nın 94. maddesi uyarınca açtığı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin asıl ve birleşen davaların dava şartlarından olan yetki belgesi alınmadan açıldığını belirterek davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak, icra müdürlüğünden alınacak yetki belgesinin dava sonuçlanana kadar tamamlanabilir bir eksiklik olduğunu belirtip, davacıya uygun bir kesin süre verilmesi gerektiğini ve bu süre içinde noksan usul işleminin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, İİK'nın 94/2. maddesi ile HMK'nın 115. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı asıl dava dilekçesinde, davalılar arasında 29.01.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre 8 daireli B blok'un tamamı ile 8 daireli D blok'un tamamının arsa maliklerine, kalan yerlerin ise müteahhit kooperatife bırakıldığını, kat irtifak tapuları arsa sahipleri adına çıkarıldığından satışının da arsa sahipleri tarafından yapılabildiğini, davalı kooperatifin diğer davalılara ait taşınmaz üzerine üstlendiği inşaat işlerinin taşeronluk sözleşmesi ile davacı tarafından yerine getirildiğini, davacının borcunu yerine getirip inşaatı teslim etmesine rağmen alacağını alamadığını ve başlatılan takibin davalı kooperatif üzerinde malvarlığı olmadığı için sonuçsuz kaldığını belirterek,.... Mah. 1269 ada, 1 parselde ... ve ...'a kayıtlı F blok 5 no.lu bağımsız bölüme ilişkin tapunun iptali ile davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiş; birleşen dava dilekçesinde ise, asıl dava dilekçesini tekrarla, aynı yerde ve davalılar adına kayıtlı C Blok 1 no.lu bağımsız bölüme ilişkin tapunun iptali ile davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahipleri cevap dilekçesinde, kooperatif ile akdedilen inşaat sözleşmesinin muvazaaya dayalı olmadığını, taşınmazlar halen davalı arsa sahiplerinin mülkiyetinde olduğundan ve ortada hali hazırda bir tasarruf söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazlardan F5 numaralı daireye ilişkin olarak kooperatif üyelerinden Halide Sezgin tarafından ... aleyhine açılmış tapu iptali ve tescil davası bulunduğunu, bu davanın Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/66 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, 3. kişilere satıldığı iddia edilen dairelerin de davalı kooperatif tarafından verilen yazılı talimat üzerine sözleşmeden doğan edimlerin yerine getirilmesi amacıyla hak sahibi kooperatif üyelerine tapuda devri yapılan daireler olduğunu, mal kaçırma gayesiyle yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı kooperatif cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince; arsa maliki olan davalıların yükümlülüğününün davacıya yönelik değil davalı kooperatif ile aralarındaki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerinden kaynaklandığı, davacıya yönelik bir taahhüt ve yükümlülüğünün bulunmadığı, davalı arsa maliklerinin cebren devir ve temlikine ilişkin bir hüküm kurulamayacağı, davacının kesinleşen ve ispat olunan alacaklarının varlığı davalı arsa malikleri üzerinde bulunan tapuların iptali ile davalı kooperatif üzerine kayıtlanmasına karar vermek için yeterli olmayacağı, davanın tasarrufun iptali davası şartlarını dahi taşımadığı, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerinin icrası şartlarının ancak sözleşmenin tarafları arasında söz konusu olabileceği ve birbirlerine karşı ileri sürülebileceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf istemi üzerine, ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline HMK 344. maddesi gereğince istinaf harç ve masraflarının yatırılması için muhtıra çıkarılmış, muhtıra davacı vekiline 02.02.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen belirtilen gider ve harçların bir haftalık kesin süresi içinde yatırılmadığından mahkemenin 13.02.2018 tarihli ek kararı ile davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin ek kararı istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince harcın ikmali için çıkarılan muhtırada mercin gösterilmemesi ve istinaf yerine temyiz yolu gösterilmesi nedeniyle muhtıranın yanıltıcı olduğu kabul edilerek istinaf yolunun reddine dair ek kararın kaldırılarak dosyanın esas incelemesine geçilmiştir. İstinaf Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gereği kabulü ile ek karar kaldırılarak, yeniden hüküm kurulması suretiyle asıl ve birleşen davada ...nun 94.maddesinde düzenlendiği şekilde dava şartlarından olan yetki belgesi alınmadan dava açıldığından, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava HMK m. 33 gereğince yapılan hukuki nitelendirme sonucunda İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İİK'nın 94/2. maddesine göre borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap edip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.
HMK'nın 114/1. maddesinde genel dava şartları sayıldıktan sonra, 2. fıkrada diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. HMK'nın 115. maddesine göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
İcra müdürlüğünce, davacıya İİK'nın 94. maddesi uyarınca borçlunun iktisap ettiği ve henüz tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer hakların borçlu namına tescili veya bu nedenle doğan alacağın tahsili için dava açmak üzere yetki verilmesi, davacı tarafından da bu yetkiye dayanarak, işbu davanın açılması gerektiğinden, alacaklı tarafından icra müdürlüğünden alınacak bu yetki belgesi özel dava şartı niteliğindedir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; İİK'nın 94. maddesi uyarınca açılan tescil talepli davada icra müdürlüğünce yetki belgesi alınarak ibraz edilmesi dava şartı ise de bu husus HMK m. 115/2 uyarınca dava sonuçlanıncaya kadar her zaman tamamlanabilir eksikliklerden olup, davacıya asıl ve birleşen dava için İİK'nın 94. maddesi uyarınca borçlunun iktisap ettiği ve henüz tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer hakların borçlu namına tescili veya bu nedenle doğan alacağın tahsili için dava açmak üzere icra müdürlüğünden yetki alması için HMK'nın 115/2 hükmü uyarınca uygun bir kesin süre verilmesi, noksan olan bu usuli işlemler yerine getirildikten sonra esasa girilip, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi, verilen süre içinde bahsi geçen yetki belgesinin alınamaması durumunda ise davanın HMK m. 115 hükmü gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 23.09.2020 tarihli, 2020/576 Esas, 2020/959 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.