3. Hukuk Dairesi 2021/3039 E. , 2021/6448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, asıl ve birleşen davalarda; davacılar, 19/08/2014 tarihinde elektrik kabloları yüzünden çıkan yangın nedeni ile taşınmazlarında bulunan meyveli ve meyvesiz ağaçların yandığını, meydana gelen zarara ilişkin olarak tespit yaptırdıklarını, zararlarının giderilmediğini, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, asıl ve birleşen davalarda; yangının neden kaynaklandığının belli olmadığını, illiyet bağı bulunmadığını savunarak, davaların ayrı ayrı reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının dava konusu yangın olayına ilişkin üzerine atfedilebilecek ve ispatlanmış herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 11/02/2019 tarih ve 2017/2479 E. 2019/918 K. sayılı kararla; "somut olayda, yangının davalıya ait enerji nakil hattından kaynaklandığı, doğan zararın nedeninin davalının sahibi olduğu hattaki bakımsızlık olduğu, illiyet bağının bulunduğu, davalının zarardan sorumlu olduğu, mahkemece tüm davacıların ayrı ayrı zararlarının hesaplatılması, ziraat mühendisi bilirkişilere rapor hazırlatılarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği, yine asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, mahkemece tek bir dava varmışcasına davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabullerine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarına fazla yüklenilmesi, ürün sahibi kişilerin de olası yangın olaylarına karşı gerekli önlemleri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çok sayıda yangın çıkmaktadır . Davalının da kamu hizmeti gören bir şirket olduğu gözetilerek, TBK"nın 51. maddesi gereğince belirlenen zarar miktarlarından mahkemece hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre uygun tutarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekir.
Buna göre; mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacılar tarafından açılan kısmi davalarda, 2.000"er TL tazminat talep edilmiş olmasına rağmen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi hükmüne aykırı olarak, davacılar lehine kabul edilen miktarları geçen tutarda vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince birleşen 2019/209 ve 2019/207 esas sayılı davalar yönünden karar düzeltme yolu açık; diğer davalar yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.