Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3437 Esas 2020/774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3437
Karar No: 2020/774
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3437 Esas 2020/774 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, hissedarı olduğu taşınmazlarda bulunan meyve ağaçlarının davalı şirketin taş kırma ve eleme tesisinden çıkan tozdan dolayı zarar gördüğünü ve zararın karşılanmasını istemiştir. Mahkeme, delil tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunu esas alarak davayı kabul etmiş, ancak davalı şirketin kusurunun tespiti ve zararın tespiti yapılmadan hüküm verilmesi nedeniyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: HMK 27, İHAS 6.
4. Hukuk Dairesi         2017/3437 E.  ,  2020/774 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... tarafından, davalı ... AŞ (...Madencilik Şirketi) aleyhine 04/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, hissedarı olduğu Malatya ili,... İlçesi, ... Köyünde bulunan 1801, 1802, 1809, 2460, 2454, 2458, 2456, 2462 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan meyve ağaçlarının davalıya ait taş kırma ve eleme tesisinden çıkan ve taşıma esnasında kamyonlardan gelen tozdan etkilendiğini belirterek ürünlerinde meydana gelen zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, delil tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamı ve Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/9 değişik iş sayılı tespit dosyası incelendiğinde; davacının, 3/20 hisse oranı ile malik olduğu 8 ayrı parsel üzerinde bulunan meyve ağaçlarının davalıya ait taş kırma ve eleme tesisinden çıkan ve taşıma esnasında kamyonlardan gelen tozdan etkilendiğini belirterek ürünlerinde meydana gelen zararın tespitini talep ettiği, davalının delil tespit dosyasında taraf olarak gösterilmediği, mahkemece tespiti istenen mahalde bilirkişi refakatinde keşif yapıldığı, keşif sonucu hazırlanan 01/10/2013 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu tüm taşınmazlarda tozdan dolayı oluşan ürün ve kalite kaybının ayrı ayrı hesaplandığı, ancak bu zarar hesabında hangi tarihin ve verilerin değerlendirmeye esas alındığının açıklanmadığı gibi hisse bazında ayrım yapılmadan taşınmazların tamamı ile ilgili olarak toplam 22.788,80 TL zarar bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
    Delil tespitine yönelik keşif işlemi davalı tarafın yokluğunda icra edildiği gibi tespit sonucu hazırlanan ve hükme esas alınan 01/10/2013 tarihli bilirkişi raporu da davalıya tebliğ edilmemiştir. Öte yandan, davalı taraf da süresinde verdiği cevap dilekçesi ile tespit raporunu kabul etmediklerini bildirmiştir.
    Mahkemece hukuki dinlenilme (HMK 27) ve adil yargılanma hakkını(İHAS 6) ihlal edecek şekilde yargılama yapılması ve karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davaya konu yerde uzman bilirkişi marifetiyle keşif icra edilerek davacının zararının mevcut olup olmadığı, mevcutsa bu zararın davalı şirketin eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, davalı şirketin kusurundan kaynaklı bir zarar bulunduğunun tespit edilmesi halinde zararın kapsamıyla ilgili mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli gerekçeli bilirkişi raporu alınmalı, davacının hissesine düşen tazminat miktarı belirlenmeli ve hüküm altına alınmalıdır.
    Mahkemece dava tarihinden evvel davacı tarafça yaptırılan delil tespiti sonucu alınan bilirkişi raporlarıyla yetinilmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.






























    Hemen Ara