Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/4-231 Esas 2010/256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2010/4-231
Karar No: 2010/256

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/4-231 Esas 2010/256 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir adli görevi ihmal suçu işledikleri gerekçesiyle sanıklar hakkında 765 sayılı TCY'nin 230/1 ve 59/2. madde­leri uyarınca 180 YTL adli para cezası ile birlikte hüküm verilmiş, 2 ay 15 gün hapis cezası ise 647 sayılı Yasanın 4. madde­si gereğince günlüğü 6 YTL'den paraya çevrilerek 450 YTL adli para cezası tayin edilmiştir. 765 sayılı TCY'nin 72. madde­si gereğince adli para cezalarının toplanarak sonuç olarak 630 YTL adli para cezasına hüküm verilmiştir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, sanıkların temyiz istemini reddederken hükmün kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Ancak Yargıtay C. Başsavcılığı, özgürlüğü bağlayıcı ceza olarak adli para cezasının miktarına bakılmaksızın hükmün temyiz edilebileceği görüşündedir. Bu nedenle dosyanın esastan incelenerek bir karar verilmek üzere, Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
647 S. Cezaların İnfazı Hakkında Kanun (Mülga) [Madde 6]
647 S. Cezaların İnfazı Hakkında Kan
Ceza Genel Kurulu 2010/4-231 E., 2010/256 K.

Ceza Genel Kurulu 2010/4-231 E., 2010/256 K.

  • KESİNLİK SINIRI
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 305 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıkların adli görevi ihmal suçundan, 765 sayılı TCY"nın 230/1, 59/2, 72 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 630 YTL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca cezalarının ertelenmesine ilişkin, Bismil Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.03.2007 gün ve 138-165 sayılı hükmün, sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince 05.10.2010 gün ve 19674-15696 sayı ile; hükmün kesin nitelikte olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine, karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 08.11.2010 gün ve 183653 sayı ile;

    "Yerel Mahkemece, sanıklar hakkında verilen karar mahkûmiyet hükmüdür. Yerel Mahkemenin kararı ile sanıkların görevi ihmal suçundan dolayı 765 sayılı TCK"nun 230/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis ve 180 YTL adli para cezasına hükmedilmiş, tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmiştir. Başka bir anlatımla, sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezası doğrudan adli para cezası değildir.

    1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 305. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde, ikibin liraya kadar (ikibin lira dahil) para cezalarına dahil hükümlerin temyiz olunamayacağı ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin 5. fıkrasında, uygulamadaki asıl mahkûmiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası olacağı hükme bağlanmış ise de, aynı fıkrada bu hükmün uygulanmasının, kanun yollarına başvurmaya engel teşkil etmeyeceği ön görüldüğünden, sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezasının özgürlüğü bağlayıcı cezadan çevrili adli para cezası olması nedeniyle sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükmü, adli para cezasının miktarına bakılmaksızın temyiz yeteneğine sahip bulunmaktadır" görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılması ve dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

    Dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 450 Liralık kısmı 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uygulanmak suretiyle, 180 Liralık kısmı ise doğrudan hükmedilen toplam 630 liradan ibaret adli para cezasının kesin nitelikte olup olmadığına ilişkindir.

    Dosya içeriğinden;

    Adli görevi ihmal suçundan sanıklar hakkında 765 sayılı TCY"nın 230/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 180 YTL adli para cezası ile birlikte hükmolunan 2 ay 15 gün hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince günlüğü 6 YTL"den paraya çevrilerek 450 YTL adli para cezası tayin edildiği, 765 sayılı TCY"nın 72. maddesi gereğince adli para cezalarının toplanarak sonuç olarak 630 YTL adli para cezasına hükmolunduğu ve bu cezanın da ertelendiği anlaşılmaktadır.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.12.2005 gün ve 134-163 sayılı kararında ayrıntılarına yer verildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar hakkında uygulanan 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde açıkça; "Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir. Bu hükmün uygulanması, kanun yollarına başvurmada engel teşkil etmez" hükmüne yer verilmiş bulunması, sanıklar hakkında hükmolunan sonuç 630 YTL adli para cezasının, 450 lirasının, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca günlüğü 6 YTL"dan adli para cezasına çevrilen 2 ay 15 gün hapis cezasından kaynaklandığının anlaşılması karşısında, hükmün temyiz yeteneğine sahip olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

    Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire ret kararının kaldırılmasına ve hükmün esastan incelenerek bir karar verilmek üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

    Sonuç:

    Açıklanan nedenlerle;

    1-Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının (KABULÜNE),

    2-Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05.10.2010 gün ve 19674-15696 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının (KALDIRILMASINA),

    3-Dosyanın, hükmün esastan incelenerek bir karar verilmek üzere, Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesi için, Yargıtay C. Başsavcılığına (TEVDİİNE), 14.12.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara