Sanık Ö....G..."nün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, 5237 sayılı TCY"nın 314/2, 221/4-son, 62/1 ve 3713 sayılı Yasanın 5/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 5237 sayılı TCY"nın 53. maddesi ile 58/9. madde uyarınca mükerirlere özgü infaz rejiminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.09.2007 gün ve 143-255 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince 07.12.2009 gün ve 6796-12174 sayı ile; sanık müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CYUY"nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 26.10.2010 gün ve 183117 sayı ile;
“İtiraz üzerine yapılan inceleme sonucunda, tebliğ mazbatası üzerindeki mühürden, tebligat çıkış tarihinin 07.12.2007 olduğu, tebliğ tarihinin 06.12.2007 yerine, tebliğ görevlisi tarafından 06.11.2007 olarak sehven yanlış yazıldığı, temyizin 10.12.2007 tarihinde yapılması karşısında, sanık müdafiinin temyizinin yasal süresinde olduğu” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılması ve dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi talep olunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık Ö... G... müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Dosya içeriğinden;
Sanık ve müdafiinin yokluğunda verilen hükmün tebliğine ilişkin TB01163000036 barkot numaralı tebliğat evrakının posta işletmesine 05.12.2007 tarihinde verildiği, gerekçeli kararın 234741 sicil numaralı C... A... isimli posta görevlisi tarafından sanık müdafiine tebliğ edilerek, tebliğ tarihinin el yazısı ile 06.11.2007 olarak yazıldığı, yerine getirilen tebligat işlemine ait tebligat parçasının posta işleme merkezine 07.12.2007 tarihinde teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Tebligat evrakının posta işletmesine teslimi ile tebligatın yerine getirilmesinden sonra ilgili kuruma gönderilmesi amacıyla posta işleme merkezine teslimi tarihler dikkate alındığında, gerekçeli kararın sanık müdafiine bu iki tarih arasında, yani 06.12.2007 tarihinde tebliğ edildiğinin, ancak posta görevlisi tarafından tebliğ tarihinin sehven 06.11.2007 olarak yazıldığının kabulü zorunludur.
Aksi takdirde, tebligatın yapılması amacıyla tebligat parçasının posta işletmesine henüz teslimi gerçekleşmeden tebliğ işleminin yapıldığı gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu durumun kabulü olanaklı değildir.
Dolayısıyla, 06.12.2007 tarihinde tebliğ edildiği açıkça anlaşılan karara karşı sanık müdafii tarafından 10.12.2007 tarihinde yapılmış olan temyiz başvurusunun bir haftalık yasal süre içerisinde gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire red kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07.12.2009 gün ve 6796-12174 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın Sanık Ö...G...müdafiinin temyizi ile ilgili inceleme yapılmak üzere, Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesi için, Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.