Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/2-136 Esas 2010/229 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2010/2-136
Karar No: 2010/229

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/2-136 Esas 2010/229 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık A...A... hakkında, 10.03.2004'te işlediği iddia edilen elektrik hırsızlığı suçundan verilen beraat hükmü ile ilgili olarak çıkan uyuşmazlık, dava zamanaşımının dolup dolmadığının belirlenmesine ilişkendir. Sanığın savunmasının alındığı tarih olan 11.06.2004'ten sonra zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle, kamu davası düşmüştür. Zamanaşımını kesen son işlem olarak görevsiz mahkemece yapılan sorgu kabul edilir, ancak 01 Haziran 2005 tarihinden sonra yapılan işlemler açısından bu tür sorguların zamanaşımını kesmediği belirtilir. Kararda, 765 sayılı TCY'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY'nın 223/8. maddesi uyarınca, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Ceza Genel Kurulu         2010/2-136 E.  ,  2010/229 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2008/143059
    Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : MENDERES Asliye Ceza
    Günü : 31.05.2007
    Sayısı : 205-298

    Sanık A...A...’nın, elektrik hırsızlığı suçundan beraatına ilişkin Menderes Asliye Ceza Mahkemesince 31.05.2007 gün ve 205-298 sayı ile verilen hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen, Yargıtay 2. Ceza Dairesince 11.05.2010 gün ve 5637-15549 sayı ile;
    “…İddianame yerine geçen görevsizlik kararında, sevk maddesinin ve dolayısıyla müsnet suçun değişmesi nedeniyle görevli asliye ceza mahkemesince sanığın yeniden savun¬ma¬sının alınması zorunlu olmakla, 12.05.2005 tarihinde asliye ceza mahkemesinde alınan sanığın savunması zamanaşımını kestiğinden tebliğ¬namedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi onanmasına” karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10.06.2010 gün ve 143059 sayı ile;
    “…Cumhuriyet Başsavcılığımız düzenlediği tebliğnamede, zamanaşımının başlan¬gıcını, sanığın sulh ceza mahkemesinde savunmasının alındığı 11.06.2004 tarihinin olduğu ve inceleme tarihi itibariyle de zamanaşımının dolduğunu kabul etmiştir. Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise iddianame yerine geçen görevsizlik kararının, sevk maddesinin ve suçun değişmesi nedeniyle görevli asliye ceza mahkemesince, sanığın yeniden savunması"nın alınması zorunlu olduğunu, 12.05.2005 tarihinde asliye ceza mahkemesinde alınan savunmanın zamanaşımını kestiğini belirterek, kararın onanmasına, hükmedildiği anlaşılmıştır. Aslında, yargılama aşamalarında verilen görevsizlik kararları, TCK’nun 104. maddesinde sayılan nedenlerden olmadığı için, dava zamanaşımını kesmeyeceği, görevsiz mahkemede sorguya çekilen sanığın, görevli mahkemede, görevsizlik kararına karşı diyeceklerinin saptanması, yargılama hukuku yönünden sorgu niteliğinde olmayıp, savunmasının alınmasından ibaret olduğu görevsiz mahkemede yapılan sorgu ile dava zamanaşımı kesilmiştir” gerekçeleri ile itiraz yoluna baş¬vu¬rularak, Özel Daire onama kararının kaldırılıp hükmün zamanaşımı nedeniyle bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık A.... A....hakkında, 10.03.2004 tarihinde işlediği iddia edilen elektrik hırsızlığı suçundan verilen beraat hükmüyle ilgili olarak; Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Genel Kurulca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, dava zamanaşımının dolup dolmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosyada;
    Suç tarihinin 10.03.2004, iddianame havale tarihinin 16.04.2004, sanığın suç nite¬liğinin değişmesi gerekçesiyle 22.10.2004 tarihinde görevsizlik kararı veren Menderes Sulh Ceza Mahkemesinde savunma yaptığı tarihin 11.06.2004, görevsizlik kararı üzerine sanığın görevli Menderes Asliye Ceza Mahkemesince yeniden savunmasına başvurulduğu tarihin ise 12.05.2005 olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, görevli mahkemece verilen beraat hükmü 31.05.2007, Özel Daire onama kararı da 11.05.2010 tarihlidir.
    01 Haziran 2005 tarihinden önceki Ceza Genel Kurulu kararlarında duraksamasız olarak kabul edildiği üzere; zamanaşımını kesen sorgu, görevsiz mahkemece usulüne uygun olarak yapılmış olan savunma alma işlemidir, görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemece yapılan savunma alma işlemi ise bu anlamda sorgu değildir ve zamanaşımını kesmez. (Ceza Genel Kurulunun 25.06.1996/108-158, 02.02.1999/334-5 ve 25.09.2001/168-171 gün ve sayılı kararları) Bu konuda öğretide de aynı görüş hakimdir. (Dönmezer-Erman, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, C.3, s.266 vd.)
    Buna karşılık; 01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CYY"nın 7. maddesinde, “Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hakim veya mahke¬mece yapılan işlemler hükümsüzdür" şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.
    Buna göre; önceki durumun aksine, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra yapılan işlemler açısından, “zamanaşımını kesen sorgunun, görevsiz mahkemece yapılan ifade alma işlemi” olduğunu söylemek mümkün değil ise de; 5320 sayılı Yasasının 4/2. maddesindeki; "Ancak, Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girmesinden önce soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yapılmış işlem ve kararlar hukuki geçerliliklerini sürdürürler" hükmü karşısında, görevsiz mahkemedeki ifade alma işleminin 01 Haziran 2005 tarihinden önce, 11.06.2004 tarihinde yapıldığı somut olay açısından, görevsiz mahkemedeki sorgunun geçersiz olduğundan ve zamanaşımını kesmeyeceğinden bahsedilemez.
    Ayrıca; Ceza Genel Kurulunun duraksamasız içtihatlarına göre, "zamanaşımının ger¬çek¬leşmesi halinde", derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller hariç, öncelikle “beraat” değil, “zamanaşımı nedeniyle düşme” kararı verilmelidir.
    Açıklanan nedenlerle; zamanaşımını kesen son işlemin 11.06.2004 tarihinde görevsiz mahkemece yapılan sorgu olduğunun belirlendiği olayda, Özel Dairece onama kararının verildiği 11.05.2010 tarihinden önce, 11.06.2009 tarihi itibarıyla, sanığa atılı olan ve başka bir suçu oluşturma olasılığı bulunmayan eylemin 765 sayılı TCY"nın 491 ve 492. maddelerinde düzen¬lenen suçlar için öngörülmüş olan 5 yıllık asli zamanaşımı dolmuştur.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, zamanaşımının dolması nedeniyle bozul¬masına ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden “kamu davasının zaman¬aşımının dolması nedeniyle düşmesine” karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABÜLÜNE,
    2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 11.05.2010 gün ve 5637-15549 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Menderes Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2007 gün ve 205-298 sayılı hükmü¬nün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
    Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden; 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tanıdığı yetkiye istinaden, 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddesi uyarınca, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE,
    4- Dosyanın Menderes Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara