Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1980 Esas 2022/816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1980
Karar No: 2022/816
Karar Tarihi: 16.02.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1980 Esas 2022/816 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir şirketin iflası için açılan davada, davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yerin yetkili olduğuna dair karar verilmiş, ancak İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkisiz olduğu belirtilerek davada yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Ancak yasalar gereği, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi verildiği için, bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. HMK'nın 353/1-a/3 ve 362/1-c maddeleri bu konuda açık bir düzenleme yapmaktadır. Sonuç olarak, davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir ve dosya ilk derece mahkemesine gönderilecektir. Kanun maddeleri: HMK 353/1-a/3 ve 362/1-c.
6. Hukuk Dairesi         2021/1980 E.  ,  2022/816 K.

    "İçtihat Metni"

    : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    - K A R A R -
    Davacı vekili, borcu batık durumdaki müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, İİK’nın 154. maddesi hükmü uyarınca, iflas davası için yetkili ticaret mahkemesinin borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi olduğu, bu yetkinin kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu, davacı şirketin muamele merkezinin İzmir’de olmasına göre, davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 03.10.2019 tarih ve 2019/1919 E., 2019/1855 K. sayılı kararıyla esastan reddedilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK'nın 353/1-a/3. maddesinde; mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, 362/1-c maddede ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
    Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesi karar kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 16.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara