Esas No: 2021/2603
Karar No: 2022/799
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2603 Esas 2022/799 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2603 E. , 2022/799 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı ... Mirasçıları vekili ile davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkilleri arsa sahipleri ile davalı yükleniciler arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan inşaatta eksik işlerin tamamlanması ve iskân izni alınmasına ilişkin olarak davacılara izin verilmesini, masrafların sözleşme uyarınca davalı yüklenicilere düşen 14 numaralı dükkanın satışı ile karşılanmasını, talebe konu dükkan davalılar tarafından kiraya verildiğinden elde edilen kira gelirinin davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, inşaatın süresinde tamamlandığını, davacıların 01.03.2002 tarihinde ihtirazi kayıt ileri sürmeden daireleri teslim aldıklarını ve taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine, Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesi’nin 21.01.2016 tarih, 2014/7718 E., 2016/271 Karar sayılı ilamıyla, kira gelirlerinin tahsiline ilişkin davacılar talebi bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 16.850,00 TL’lik eksik ve ayıplı işler tutarı için 14 no.lu bağımsız bölümün 150.000,00 TL’den aşağı olmamak kaydıyla satışına izin verilmesine, kira tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifa kapsamında satışa izin talebine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Gerçekten, yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, (arsa sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. İstemin hukuki dayanağını sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun "yapma borcuna" dair bulunması gerekir. Hakim bu talep üzerine konusunda uzman bilirkişi yardımı ile keşif yaparak eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemlerini ve bunların tamamlanması ile giderilmesi masraflarını, imalâtın metraj, yöntem ve takribi bedellerini, diğer kurumlara olan borçları ve iskân masraflarını tahminen saptayarak izin kararı verir. İzin kararının hüküm fıkrasında da, eksik ve ayıplı iş kalemleri ve diğer borç ve masrafların her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez. Mahkemece, infazda tereddüde yol açmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemlerin hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmesi veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının da gösterilmesi gerekir. Bu giderler yükleniciye kalacak bağımsız bölümün satışı suretiyle karşılanacak ise, satışına izin verilecek bağımsız bölümün hükme en yakın tarih itibariyle rayiç değeri belirlenip, bu değerden düşük olmamak suretiyle satışına izin verilmesi gerekir. Ayrıca arsa sahiplerince nama ifa kapsamında talep edilen eksik-ayıplı işler vs. masrafların da hükme en yakın tarih itibariyle serbest piyasa rayiçleri dikkate alınmak suretiyle tespiti gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece bozma ilamı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleştiği düşünülen, bu tutarlara ilişkin bozma içeriği taraflar bakımından kazanılmış hak doğurmayacaktır.
O halde mahkemece, yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılıp, davacı arsa sahiplerinin nama ifa isteyebilecekleri eksik ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların giderim bedelleri ile keşif tarihi itibariyle satışına izin verilmesi talep edilen yükleniciye isabet eden 14 no.lu bağımsız bölümün piyasa rayiçleri uyarınca bedeli konusunda, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedeli ile iskan masrafları tutarı belirtilip, bunları karşılamak üzere satılarak 14 no.lu bağımsız bölümün asgari satış bedeli hüküm fıkrasında açık ve infazı mümkün olacak şekilde göstermelidir.
Açıklanan nedenlerle, önceki bozma ilamının kazanılmış hak oluşturduğundan bahisle, güncel değerler tespit edilmeksizin ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.