Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/830 Esas 2022/853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/830
Karar No: 2022/853
Karar Tarihi: 16.02.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/830 Esas 2022/853 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin iş yerinde yapılacak işler için anlaştığı davalı şirketin tüm işleri tamamlamadığını, ayıplı işler yaptığını ve eserin bedelinin onarım ya da indirim talep ederek tahsil edilmesi gerektiğini belirtip dava açtı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, davacı taraf danışmanının notere ya da posta yoluyla ayıp ihbarını yapmış olabileceğini belirterek kararı bozdu. Mahkeme yeniden baktı ve davanın reddine karar verdi. Yargıtay, mahkemenin bu kararını bozdu ve davacının temyiz itirazlarını kabul edip hükmün bozulmasına karar verdi. Kararda, tacirlerin noter ya da posta yoluyla ayıp ihbarı yapmakla yükümlü olduğu, ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delile dayandırılabileceği belirtildi. Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu (BK), Madde 487, Madde 488, Madde 490, Madde 491, Madde 492, Madde 493, Madde 494, Madde 495
6. Hukuk Dairesi         2022/830 E.  ,  2022/853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş yerindeki döşeme ve duvarda kullanılacak malzeme kaplaması yapımının 103.423,00 TL bedel ile yapılması için davalı şirket ile anlaşıldığını, davalının işe başladıktan sonra anlaşma gereği tüm işleri tamamlamadığını, yere döşenen mermerlerde renk farkı ve simetri sorunları olduğunu, döşeme ve duvar kaplamalarındaki ayıplar nedeniyle, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını, aksi halde, ayıp oranında bedelden indirim uygulanarak bu bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, işin yapım bedelinin 103.423,00 TL olduğunu, davacı tarafın kendilerine işe başlama sırasında ve sonraki üç değişik tarihte toplam 75.000,00 TL ödediklerini, bakiye 28.423,00 TL kaldığını, yaptıkları imalatların ayıplı olmadığını, ancak doğal mermerin her tarafının aynı tonda ve aynı renkte olmasının mümkün olmadığını, ihbarın süresinde yapılmadığını, satılan ve döşenen mermerlerin ayıplı olmadığını, davacının teknik elemanı olan mimarın mermer işlerini beğendiğini, işlerin zaman aralığında yapıldığını, hiçbir şekilde itirazın olmadığını, iş bittikten sonra yaklaşık iki hafta sonra ödeme yapılmasının yapılan işin beğenildiği anlamını taşıdığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla bir an işin ayıplı olduğu kabul edilse dahi ayıplı olduğu iddia edilen kısımların işin %1-2 si kadar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 20.06.2017 gün 2016/2669 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı yararına hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 31.05.2021 T. ve 2020/2671 E., 2021/2369 K. sayılı ilamı ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 10.11.2021 T. ve 2021/5067 E., 2021/1366 K. sayılı ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılmasına, temyiz dilekçesinin davalı tarafa tebliği ile temyize cevap ve katılma yoluyla temyiz süreleri beklenilerek gereğinin ifası için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiş, davalı vekili temyiz dilekçesinin tebliği üzerine süresinde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle ücretsiz onarım, aksi halde ödenen bedelden ayıp oranında indirim ve bu miktarın tahsili talebine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, teslim ve ayıp ihbarı konusunda tarafların tanıkları da dinlenerek, tacirlerin noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 20.06.2017 gün 2016/2669 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilamında, davalı tarafından imal edilen mermerlerdeki ayıbın açık ayıp olduğu, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının teslim tarihine göre saptanacağı, teslim ve ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceğinden bu hususta tarafların delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir
    Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla, bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararına göre bozma uyarınca inceleme yapmak ve karar vermek gerekmektedir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan araştırma ile ayıp ihbarına ilişkin taraf tanıkları dinlenmiş ise de; mahkeme, tacirlerin basiretli olarak davranması gerektiği, davacının süresi içinde noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği, açık ayıplarda süresi içinde belirtilen yollarla ihbar mükellefiyetinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bu durumda mahkemece; bozma ilamında belirtilen teslim ve ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceği, bu hususta tarafların delilleri toplanıp karar verilmesi gerektiği hususları üzerinde durularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen, bozma gereği yerine getirilmeksizin tacirlere özgü ihbar mükellefiyetine uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara