Esas No: 2019/639
Karar No: 2019/708
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2019/639 Esas 2019/708 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/639 KARAR NO : 2019/708 KARAR TR : 21/10/2019 |
ÖZET: cra Müdürlüğü dosyasında yapılan ihale sonucu alınan menkul ilişkin olarak, satıcı ve alıcının muaf olduğu gerekçesiyle alınmaması gerektiği ileri sürülen KDV" nin iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : Sesan Çevre Danışmanlık Metal Geri Dönüşüm Plastik Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. A. Ç.
Davalı : Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. G. G.
O L A Y :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Menemen İcra Müdürlüğünün 2018/677 Talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan ihale sonucu alınan menkul malların, alıcısı ile satıcısının katma değer vergisinden (KDV) muaf olduğu belirtilerek, İcra Müdürlüğü tarafından haksız tahsil edildiği ileri sürülen 8.910,00 TL KDV"nin iadesi istemiyle Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.
İzmir 2. Vergi Mahkemesi: 17.01.2019 tarih ve 2018/1586 E., 2019/62 K. sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, karar aleyhine istinaf yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi: 08.05.2019 tarih, 2019/263 E., 2019/459 K. Sayılı dosyada "İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanmasıyla sınırlı olan şikâyet yoluyla incelenmesi mümkün olmayan, idarece, kamu gücü kullanılmak suretiyle tek yanlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinin kısmen iadesi istemine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, 2577 sayılı Yasanın 2 ve 2576 sayılı Kanunun 6"ncı maddeleri uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevine girdiği sonucuna varıldığından, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüyle, istinafa konu kararın kaldırılmasına, kararı veren İzmir 2. Vergi Mahkemesi uyuşmazlıkta görevli olduğundan yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.
Davalı idare vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; davanın memur muamelesini şikâyet davası olup İcra Mahkemesinde görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
İZMİR 2. VERGİ MAHKEMESİ: 20.06.2019 gün ve E:2019/502 sayılı kararında; “…Dosyanın incelenmesinden, Menemen İcra Müdürlüğünün 2018/677 Talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan ihale sonucu alınan menkul malların, alıcısının ve satıcısının katma değer vergisinden muaf olduğu belirtilerek, anılan icra müdürlüğünce haksız tahsil edildiği ileri sürülen 8.910,00-TL katma değer vergisinin iadesine karar verilmesi istemiyle Mahkememiz nezdinde dava açıldığı, davalı idarenin savunma dilekçesinde görev itirazında bulunduğu, Mahkememiz Hakimliğinin 17.01.2019 tarih ve 2018/1586 E., 2019/62 K. sayılı kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesinin 26.11.2018 tarih ve 2018/789 E., 2018/789 K. sayılı kararı da dikkate alınarak davanın görev yönünden reddine karar verildiği, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 08.05.2019 tarih, 2019/263 E., 2019/459 K. sayılı kararı ile Mahkememiz Hakimliğinin 17.01.2019 tarih ve 2018/1586 E., 2019/62 K sayılı görev ret kararının kaldırıldığı görülmüş olup, 2577 Sayılı Kanunun 45/5 maddesi gereğince İstinaf Mahkemesi kararının kesin olması karşısında Mahkememizin dava konusu uyuşmazlıkta görevli olduğu sonucuna varılarak işin esasının incelenmesi gerekmektedir” şeklindeki gerekçe ile davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı idare vekili tarafından,süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; “(…)2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır./ Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir. “Şikâyet üzerine yapılacak muameleler’’ başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında “Şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. / Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur“ Tetkik mercii başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde ise: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.” denilmiştir.
Olayda, davacı tarafından, Menemen İcra Müdürlüğünce 2018/677 Talimat sayılı dosya üzerinden yapılan ihale sonucu alman menkul mallara ilişkin olarak tahsil edilen KDV"nin iadesi talep edilmiştir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu itibarla, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan menkul mallara ilişkin, icra müdürlüğünce verilen KDV ödenmesine dair kararın kanuna aykırılığı iddiası şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümlenecektir. Mahkeme incelemeyi söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar verecektir. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır” şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vererek 05/09/2019 gün ve 2019/84894 sayılı görüş yazısı ile Mahkememize başvurmuş, başvuru 27/09/2019 tarihinde kayıt altına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN"ın katılımlarıyla yapılan 21/10/2019 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME :
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığınınesasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU"nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ" nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı tarafından Menemen İcra Müdürlüğü’nün 2018/677 talimat sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu alınan menkul ilişkin olarak, satıcı ve alıcının muaf olduğu gerekçesiyle alınmaması gerektiği ileri sürülen KDV" nin iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun
“Şikâyet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir”
“Şikâyet üzerine yapılacak muameleler”başlıklı 17. maddesinde; “şikâyet tetkik merciince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur”
“Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.”
Hükümleri yer almaktadır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Hal böyle iken, İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucunda alınan eşyaya ilişkin, icra müdürlüğünce verilen KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İzmir 2. Vergi Mahkemesince verilen 20.06.2019 gün ve E:2019/502 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İzmir 2. Vergi Mahkemesince verilen 20.06.2019 gün ve E:2019/502 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA 21/10/2019 gününde Üyeler Aydemir TUNÇ,Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN"ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Aydemir Nurdane Ahmet
TUNÇ TOPUZ ARSLAN
KARŞI OY
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” başlıklı 6. Maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, kuralı yer almaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın, vergi kanunları uygulanarak çözümlenebilecek olması karşısında, davanın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girdiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.21/10/2019
Üye Üye Üye
Aydemir Nurdane Ahmet
TUNÇ TOPUZ ARSLAN