Esas No: 2016/35
Karar No: 2016/71
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2016/35 Esas 2016/71 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2016 / 35 KARAR NO : 2016 / 71 KARARA TR : 15.02.2016
|
ÖZET: Davacı tarafından, ilan edilen hak sahipleri listesinde isminin yer almaması üzerine Konut Edindirme Yardımından yararlandırılması amacıyla hak sahibi olduğunun tespitinin sağlanması ve hesaplanacak konut edindirme yardımının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve hesaplanacak konut edindirme yardımının işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : M.A.
Vekili : Av. M.A.
Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : Av. İ.A. & Av. M.M.S.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde, 27.07.2008 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen hak sahipleri listesinde isminin yer almaması üzerine Konut Edindirme Yardımından yararlanması amacıyla 5664 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gerekli belgelerin bankaya iletilerek hak sahibi olduğunun tespitinin sağlanması ve hesaplanacak konut edindirme yardımının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 12.01.2009 gün ve 559 sayılı işlemin; çalıştığı dönemlerde maaşından kesinti yapıldığı, ancak bu kesintilerin ilgili bankaya yatırılmadığı, idarece görevin yerine getirilmemesinden dolayı konut edindirme yardımını alamadığı iddiaları ile iptali ve hesaplanacak konut edindirme yardımının 31.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi: 27.10.2009 gün, E:2009/289, K:2009/2032 sayı ile, işçi ve işveren arasında gerçekleşen ve kesinti yapıldığı tarihte sigorta primlerinin tahsil şekline tabi olup,Sosyal Sigortalar Kurumunca(SGK) resen tahsili cihetine gidilen konut edindirme yardımına ilişkin işbu uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri İş Mahkemesi olduğundan uyuşmazlığın görev yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1 -a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
Danıştay Onuncu Daire : 26.4.2010 gün ve E:2010/1464, K:2010/3525 sayı ile, 5664 sayılı Yasa uyarınca davacıya ödenmesi gereken konut edindirme yardımı tutarı, idare mahkemesince temyiz incelemesine konu kararın verildiği tarih itibariyle, 2576 sayılı Yasa uyarınca tek hakim tarafından çözümlenmesi gereken davalardaki parasal üst sınır olan 7.630,00 TL"nin altında kaldığından, konut edindirme yardımının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açılan bu davada, uyuşmazlığın konusunun belli bir parayı içermesi nedeniyle davanın idare mahkemesi hakimlerinden biri tarafından çözümlenmesi gerekirken, mahkeme heyeti tarafından verilen kararda usul hükümlerine uyarlık bulunmadığından, zira davaların heyet veya tek hakim tarafından çözümlenmesi kuralının ihlali halinde, bu kararlara karşı kanun yolunun değişmesi sonucu ortaya çıkacağından, mahkemelerce bu kurala uyulması zorunlu bulunduğundan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü kanununun, 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüne, mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar vermiştir.
DİYARBAKIR 2. İDARE MAHKEMESİ: 12.10.2010 gün, E:2010/2460, K:2010/2096 sayı ile, 5664 sayılı Kanun ile 588 sayılı KHK hükümleri(3320 sayılı Kanunun maddeleri de dahil olmak üzere bütün hükümlerini yürürlükten kaldıran KHK) yürürlükten kaldırılmış ise de, işçilerin maaşından yapılan konut edindirme yardımı kesintisinin davacının çalıştığı kurumca Sosyal Sigortalar Kurumuna yatırılmaması yada eksik yatırılması veya yatırıldığı halde Sosyal Sigortalar Kurumunca ilgili bankaya aktarılmaması üzerine, konut edindirme yardımının 506 sayılı Kanunda yer alan primlerin tahsil usulüne tabi olması (6183 sayılı Kanun uygulaması olarak haciz konulmuştur) ve primlerin tahsiline ilişkin uyuşmazlıklarında Adli Yargının görevine girmesi nedeniyle artık o tarihten itibaren uyuşmazlığın görüm ve çözüm merciinin Adli Yargı olduğu; Danıştay 10. Dairenin 15.09.1997 tarih ve E. 1995/6104, K. 1997/267 sayılı kararında; "Davacı şirketten, çalıştırdığı personel nedeniyle, 3320 sayılı Yasa gereği konut edindirme yardımına ilişkin primlerin "tahsili amacıyla yapılan tahakkuk işlemine yapılan itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada, yukarıda anılan yasa kuralları gereği Adli Yargı yerlerinin görevli olduğu" belirtildiği, Yargıtay 9 ve 10. Hukuk Daireleri kararları incelendiğinde, işçilerin konut edindirme yardımına ilişkin işçi, işveren ve SSK arasındaki alacak-borç ilişkisine ilişkin uyuşmazlıkların incelendiği; Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 18.4.1995 tarih ve E. 1995/67.K. 1995/3774 sayılı kararında; Sosyal Sigortalar Kurumunun davacı şirketten tahsil ettiği bedellerin davacı işverenin sigorta primi, konut edindirme yardımı ile bunlara ilişkin gecikme zammına ilişkin borçlarından hangisinden öncelikle mahsup edileceğinin incelenmiş olduğu; bu itibarla; işçi(davacı) ve işveren arasında gerçekleşen ve kesinti yapıldığı tarihte sigorta primlerinin tahsil şekline tabi olduğu Sosyal Sigortalar Kurumunca (SGK) resen tahsili cihetine gidilen konut edindirme yardımına ilişkin işbu uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri İş Mahkemesi olduğundan uyuşmazlığın görev yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, davacı vekili karara itirazda bulunmuştur.
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi: 12.1.2011 gün, E:2011/55, K:2011/46 sayı ile, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi"nce verilen 12/10/2010 gün ve E: 2010/2460, K: 2010/2096 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, itiraz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili, Mülga 3320 sayılı memurlar ve işçilerde bunların emeklilerine konut edindirme yardımı yapılması hakkında kanun uyarınca müvekkili adına tahakkuk ettirilen KEY ve nemasının ödenmemesine kusuru ile neden olan davalıdan 3320 ve 5564 sayılı kanunlar gereğince müvekkiline ödenmesi gereken anapara ile 1400,00 TL nema+hisse değerinden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000,00 TL"sinin yasal ödeme tarihi olan 27.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
BATMAN İŞ MAHKEMESİ: 8.4.2014 gün, E:2011/51, K:2014/597 sayı ile, 2577 sayılı Yasa’nın 2. maddesi uyarınca adli yargının görevi dışında kaldığından yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, HMK’nın 114-1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi: 20.4.2015 gün ve E:2015/5744, K:2015/8590 sayı ile, hükmün Dairelerince de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı, adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğu öne sürülen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Fikret ERES’in katılımlarıyla yapılan 15.02.2016 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde, idari yargı ile adli yargı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, davacının istemi üzerine, adli yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, idari yargı dosyasının da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı tarafından 27.07.2008 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen hak sahipleri listesinde isminin yer almaması üzerine Konut Edindirme Yardımından yararlanması amacıyla 5664 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gerekli belgelerin bankaya iletilerek hak sahibi olduğunun tespitinin sağlanması ve hesaplanacak konut edindirme yardımının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 12.1.2009 gün ve 559 sayılı işlemin; Tekel Yaprak Tütün İşletmesi Pazarlama Müdürlüğünde çalıştığı dönemlerde maaşından kesinti yapıldığı, ancak bu kesintilerin ilgili bankaya yatırılmadığı, idarece görevin yerine getirilmemesinden dolayı konut edindirme yardımını alamadığı iddiaları ile iptali ve hesaplanacak konut edindirme yardımının 31.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
26/11/1999 tarih ve 588 sayılı Konut Edindirme Yardımı Hesaplarının Tasfiyesine Dair Kanun Hükmünde Kararname"nin 4"üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olan 22/11/1986 tarih, 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun"un ""Kapsam"" başlıklı 1.maddesinin b bendine göre, işçilere bu kanunda belirtilen esas ve usuller dahilinde Konut Edindirme Yardımı yapılacağı belirtilmiş olup, mülga kanunun ""Yardımın Ödenme Şekli"" başlıklı 4.maddesinin b bendinde, yardıma müstahak işçilerin konut edindirme yardımlarının işverenlerce tahakkuk ettirilerek Sosyal Sigortalar Kurumuna yatırılacağı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin ödenmesine ilişkin hükümleri dairesince kurumca tahsil edilen miktarın tahsilatın yapıldığı ayı takip eden bir ay zarfında topluca Türkiye Emlak Kredi Bankasında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı adına açılacak ""İşçiler ve Emeklileri Konut Edindirme Yardımı Hesabına"" yatırılacağı, 8.maddesinde de, İşveren tarafından Sosyal Sigortalar Kurumuna zamanında ödenmeyen konut edindirme yardımlarının resen veya ilgililerin başvurusu üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunacağı belirtilmiştir.
30.5.2007 tarih ve 26537 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5664 sayılı “Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun”un “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde,
“(1) Bu Kanunun amacı, mülga 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun uyarınca hak sahibi olanlara nakit veya hisse senedi olarak ödeme yapılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.”;
“Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin c bendinde; “Bu Kanunun uygulanmasında; (…) c) Hak sahibi: Mülga 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun uyarınca; 1/1/1987 ila 31/12/1995 tarihleri arasında adlarına konut edindirme yardımı yatırılan ve yardım tutarları gerekli bildirimler yapılarak Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi hesaplarına intikal etmiş olan kişiler veya bunların kanunî mirasçıları ile 1/1/1987 ila 31/12/1995 tarihleri arasında adlarına düzenlenen bildirim formu, konut edindirme yardımı hesaplarını tahakkuk ettirmek ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketine devretmekle yükümlü kurum ve kuruluşlara verilmiş ve yardım tutarı tahsil edilmiş, ancak Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi hesaplarına intikal ettirilmemiş olan kişiler (SSK tarafından yardım tutarları kısmen Bankaya aktarılmış olan işçi emeklileri dahil) veya bunların kanunî mirasçılarını,(…) ifade eder.”;
""Hak sahiplerinin belirlenmesi"" başlıklı 3.maddesinin 2.bendinde, ""Bu süre içinde hak sahiplerine ilişkin listelerin bildirilmemesi, mükerrer veya yanlış bildirilmesi halinde hak sahiplerine karşı sorumluluk ilgili kurum veya kuruluşlara aittir.""
“Hak sahiplerinin alacaklarının nemalandırılması ve ödeme” başlıklı 4.maddesinde;“(1) Hak sahiplerinin konut edindirme yardımı ana para tutarlarının nemalandırılmasında; 1/1/1987 ilâ 29/12/1999 tarihleri arasındaki dönem için Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin 6 aylık vadeli mevduat faizi bileşik usûlde uygulanır. 29/12/1999 tarihinden sonraki dönem için 3 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen süre sonundaki EGYO"nun net aktif değerinin % 60,96"sının bu Kanunla mülga 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından aynî sermaye olarak EGYO"ya devredilen taşınmaz karşılığı 395.751.717,17 YTL"ye oranı esas alınarak nema hesaplanır.
(2) EGYO, 3 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen süre sonundaki net aktif değerini Sermaye Piyasası Kurulunun gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin düzenlemelerindeki usûl ve esaslara göre belirler ve sonuçları Bankaya bildirir.
(3) 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde tanımlanan hak sahiplerine ilişkin bilgiler Bankaca EGYO"ya bildirilir. Bu kişilere talep etmeleri halinde ödemeler, nemasıyla birlikte nakit veya payları oranında EGYO hisse senedi verilmek suretiyle yapılır. Her bir hak sahibinin EGYO"nun sermayesinin % 60,96"sı içindeki payı; hak sahibinin konut edindirme yardımının 29/12/1999 itibarıyla nemalandırılmış toplam değerinin, tüm hak sahiplerinin konut edindirme yardımlarının 29/12/1999 tarihi itibarıyla nemalandırılmış toplam değeri içindeki payı esas alınarak belirlenir. Hak sahiplerine yapılacak ödemelerde kullanılmak üzere gerektiğinde Hazine Müsteşarlığı tarafından EGYO"ya, ikrazen Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/139 md.) Bu fıkrada tanımlanan hak sahiplerine EGYO tarafından ödenen kâr paylarının EGYO’nun yükümlülüğünü aşan kısmı, Hazine Müsteşarlığınca incelenmesini müteakip düzenlenecek rapora istinaden Hazine tarafından EGYO’ya ödenir.
(4) 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde tanımlanan hak sahiplerine ilişkin bilgiler Bankaca EGYO"ya bildirilir ve hak sahiplerince talep edilmesi halinde, karşılığının Hazine tarafından EGYO"ya aktarılmasını müteakip EGYO tarafından nemasıyla birlikte nakit olarak ödeme yapılır.
(5) Konut edindirme yardımı hesaplarını tahakkuk ettirmek ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketine devretmekle yükümlü kurum ve kuruluşlar nezdinde bulunan ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketine aktarılmamış olan hak sahiplerine ilişkin konut edindirme yardımı tutarlarının tamamı, fer"ilerinin tahsili beklenilmeksizin, Hazine Müsteşarlığının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki 410 numaralı hesabına aktarılır. Bu kişilere ait konut edindirme yardımı tutarları gecikme zamları ile birlikte, ilgili kurumlarca tahsil edilmesini müteakip tahsilatın yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar Hazine Müsteşarlığının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki 410 numaralı hesabına aktarılır. (Ek cümle: 8/12/2009-5939/1 md.) Bu fıkra uyarınca ana para ve fer"ilerinin ayrımı yapılmaksızın 410 numaralı hesaba aktarılan tutarlar bütçeye gelir kaydedilir.
(6) Bu Kanunun uygulanmasında, SSK tarafından işverenlerden gecikme zammı ve faizi ile birlikte tahsil edilen konut edindirme yardımı tutarlarının ilişkin olduğu ayı takip eden ayın sonunda tahsil edilmiş olduğu kabul edilerek işlem yapılır.
(7) Hak sahiplerine yapılacak nakit ödemeler EGYO tarafından belirlenecek ödeme planı ve süresine göre yapılır.
(8) Nakit olarak yapılacak ödemeler için EGYO ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi arasında protokol düzenlenir.
(9) 3 üncü maddede belirtilen sürenin bitiminden itibaren hak sahiplerinin alacakları nemalandırılmaz.”;
“İlan ve hak sahipliğinin sona ermesi” başlıklı 5. maddesinde;
“(1) Hak sahiplerine ilişkin olarak 4 üncü madde uyarınca Bankaca EGYO"ya bildirilen listeler hak sahipliğinin tespitine esas olmak üzere Resmî Gazetede ilan edilir.
(2) Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketine iletilen listelerde isimleri yer almadığı halde, konut edindirme yardımına müstahak olduğunu ileri sürenlerin, ilanın yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde mülga 3320 sayılı Kanuna göre konut edindirme yardımı hesaplarını tahakkuk ettirmek ve ilgili bankaya devretmekle yükümlü olan kurum ve kuruluşlara başvurmaları halinde, adlarına daha önce konut edindirme yardımı yapıldığı hususunun her zaman düzenlenmesi mümkün olmayan nitelikteki belgelerle kanıtlanması veya bu durumun ilgili kurumların kayıtları ile anlaşılması kaydıyla, konut edindirme yardımı tutarları ilgili kurum veya kuruluşlarca hesaplanarak ilgililerin başvurusunu izleyen 8 aylık süre içinde 3 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen formatta ve şekilde Bankaya bildirilir. (Mülga ikinci cümle: 8/12/2009-5939/2 md.) Bu fıkrada belirtilen başvuru süresi geçirildikten sonra yapılan talepler ilgili kurum ve kuruluşlarca dikkate alınmaz.
(3) (Mülga : 8/12/2009-5939/2 md.)
(4) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) İkinci fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar ilgili kurum ve kuruluşlarca Bankaya gönderilen listelerde belirlenen hatalı bildirimler, Banka tarafından azami 3 ay içinde ilgili kurumlara düzeltme işlemleri için iade edilir. Hatalı bildirimlerin düzeltilmesi ile ilgili süre 31/12/2010 tarihinde sona erer. Ancak kurum ve kuruluşlar süre sonunu beklemeden düzeltmesi tamamlanan listeleri üçer aylık dönemler halinde Bankaya gönderir. Bu düzeltme sırasında, 30/6/2010 tarihinden sonra yeni hak sahibi bildirimi yapılamaz. Banka, ikinci fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar yapılacak bildirimlerden hatasız olanlara göre hazırlanacak listeleri 31/3/2010 tarihine kadar, kurum ve kuruluşlarca düzeltme işlemleri yapılarak gönderilen listeleri ise üçer aylık dönemler halinde EGYO’ya gönderir. Düzeltmeler neticesinde hazırlanacak son liste 31/3/2011 tarihine kadar EGYO’ya gönderilir. Bankaca EGYO’ya bildirilen listeler hak sahipliğinin tespitine esas olmak üzere EGYO tarafından Resmî Gazete’de ilan edilir.
(5) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Dördüncü fıkraya göre Resmî Gazete’de ilan edilen ilk listede yer alan hak sahipleri için 4 üncü maddeye göre yapılan nema hesaplaması neticesinde oluşan yardım tutarına ilk ilanın yapılacağı tarihe kadarki dönem için % 10 artış uygulanır. İlk ilan tarihinden sonraki listelerde isimleri yer alan hak sahiplerine ise her ilan dönemi için başlangıçtaki % 10 artışa ilave olarak basit usulde % 1,25 artış uygulanır.
(6) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Deprem, sel, yangın gibi sebeplerle konut edindirme yardımı hak sahiplerinin bildirimlerini bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvele uygun şekilde yapamayan kurum ve kuruluşların, bu bilgilerin yukarıda belirtilen sebeplerle zayi olduğuna ilişkin mahkeme kararını ekleyerek hak sahiplerinin kurum ve kuruluşlarında çalıştıkları tarihleri 30/6/2010 tarihine kadar bu Kanuna ekli (2) sayılı cetveldeki formatta ve elektronik ortamda Bankaya bildirmeleri halinde, hak sahiplerinin bu kurum ve kuruluşlarda çalıştıkları tarihlere isabet eden kanuni yardım dilimleri dikkate alınmak suretiyle beşinci fıkra çerçevesinde nema hesaplaması yapılır.
(7) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Birinci fıkra uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilen listelerde yer aldığı halde hatalı bildirimler nedeniyle yardım tutarını alamayanların bilgileri de dördüncü fıkrada belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda işleme alınarak Resmî Gazete’de iptal ve düzeltme listesi olarak ilan edilir. Bu listelerdeki hak sahiplerinin alacakları da beşinci fıkra çerçevesinde nemalandırılır.
(8) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Birinci fıkra uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilen listelerde yer aldığı halde, yardım tutarını eksik alan hak sahiplerinin alacakları ile Resmî Gazete’de ilan edilen listelerde yer almayıp hak sahibi oldukları ilgili kurum ve kuruluşlarca bildirilen kişilerin alacakları ile ilgili olarak; düzeltme, nemalandırma ve ilan işlemleri dördüncü ve beşinci fıkrada belirtilen esaslar uyarınca yapılır.
(9) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Belediyeler, bu Kanunda belirlenen kriterlere ve nema hesaplama yöntemine göre nemalandıracakları tutarı kendi kaynaklarından çalışanlarına ödeyebilir.
(10) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Bu madde uyarınca yapılan ilan tarihlerinden itibaren beş yıl içinde talep edilmeyen alacaklar Hazineye irad kaydedilir.
(11) (Ek: 8/12/2009-5939/2 md.) Bu maddede yapılan düzenlemeler uyarınca ilan edilen listelerde yer alan;
a) 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde ve bu maddenin ikinci ve altıncı fıkralarında tanımlanan gruptaki hak sahiplerine 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası ve 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 18 inci maddesi uyarınca,
b) 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde tanımlanan gruptaki hak sahiplerine 4 üncü maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, ödenmek üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından EGYO’ya kaynak aktarılır.” denilmiştir.
Uyuşmazlığa ilişkin mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte irdelendiğinde; davacının mezkur kanun maddelerinden kaynaklanan Konut Edindirme Yardımı ödemelerinden yararlandırılmadığı iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlâl edilenler tarafından açılacak tam yargı davalarının görüm ve çözümünün idari yargı yerlerinin görevine girdiği tartışmasızdır.
Bununla birlikte, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu"nun "idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2 nci maddesinin 1"inci bendinde de; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmıştır.
Olayda, ödenmeyen Konut Edindirme Yardımı ve Neması alacağının tahsiline ilişkin olan davanın, söz konusu işlemin idarenin tek yanlı ve kamu gücünü kullanarak gerçekleştirmiş olduğu bir işlem olması karşısında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin 12.10.2010 gün, E:2010/2460, K:2010/2096 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nin 12.10.2010 gün, E:2010/2460, K:2010/2096 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 15.02.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Yusuf Ziyaattin CENİK
Üye Mehmet AKBULUT |
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ
Üye Fikret ERES |