Esas No: 2021/1388
Karar No: 2022/954
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1388 Esas 2022/954 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1388 E. , 2022/954 K."İçtihat Metni"
... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/119 Esas, 2017/424 Karar
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm birleşen davada davalılar ... ve ... Servis Turistik A.Ş. vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 22.02.2022 gününde birleşen davada davalı ... Servis Turist A.Ş. vekilleri Avukat ..., Avukat ..., asıl ve birleşen davada davalı ... vekili avukat ... ile asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat Savaş Bayar'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Asıl davada davacı vekili, davacının 2010 yılı yaz sezonunda ... isimli Rusya bayraklı ... limanına kayıtlı özel turizm amaçlı 1.000.000,00 Euro değerinde bir yat imal ettirdiğini, kaba işçiliği, mekanik ve motor aksamı bitmiş ve seyre hazır olan yelkenli teknesinin ince işçiliklerinin birinci sınıf ve daha kaliteli yapılması sebebiyle Türkiye'de ...'na getirdiğini, burada davalı şirket ile anlaşma yaptığını, ... ...'ya bir yıllık bağlama ücretini peşin ödediğini ve davalı şirket temsilcisi ...'nun kardeşi ...'nun hesabına yapılacak işler karşılığı 64.000,00 havale yaptığını, davalı tarafından teknede bakım ve onarım yapılırken kaynak makinesinin şase yapması sebebiyle teknede yangın çıktığını ve teknenin kullanılamaz hale geldiğini, itfaiye yangın raporunda 30.000,00 TL gibi bir zararın mevcut olduğu yönünde gayriciddi bir rapor bulunduğunu, yangının olduğu sırada davacının Rusya'da olması sebebiyle herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bunun üzerine davalıdan kendisine ödenen 64.000,00 Euro’nun iadesinin talep edildiğini ve davalı tarafından 18.486 Euro'nun iade edildiğini ancak kalanın paralarının olmadığı gerekçesi ile iade edilmediğini ileri sürerek, bakiye 45.514,00 Euro karşılığı 95.579,40 TL.nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, yangının mesai dışında çıktığını, davalı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığını ayrıca davacının teknesine sigorta yaptırmamakla kusurlu davrandığını, yangından sonra tarafların bir araya gelerek iade bedel konusunda anlaştıklarını ve bu bedelin davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, yatın ince işçiliklerinin ...'nda düşük maliyetle ve birinci sınıf yapıldığının öğrenilmesi üzerine, gerekli bakım ve onarım işlerinin yapılması hususunda ... ... ile 10.11.2010 tarihinde anlaşmaya varıldığını, söz konusu anlaşmadan kaynaklı işi yapacak olan davalının kardeşi ... hesabına 64.000 Euro havale edildiğini, müvekkili ile ... ... A.Ş arasında yapılan bağlama sözleşmesi gereği teknenin 09.11.2010 - 09.11.2011 tarihleri arasında marinada kalacağı hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin bu sözleşme gereği 9.586,32 TL ödeme yaptığını, yapılan çekme atma sözleşmesi gereği 29.11.2010 tarihinde teknenin karaya çekilerek 92 gün karada kalacağı ve 01.03.2011 tarihinde tekrar denize atılacağının kararlaştırıldığını, bunun için ...'a 1.731,00 TL ödendiğini, 31.01.2011 tarihinde tekne marinada iken ... tarafından gece saatlerinde bakım ve onarım yapılırken, ... yönetmeliğinde yasak olduğu bildirilmesine rağmen, ...'un da denetimsizliği nedeniyle, kaynak makinasının şase yapması (elektrik kontağı) nedeniyle yangın çıktığını ve teknenin ciddi hasar gördüğünü, gerek davalı yat limanı gerekse davalı ... ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, davalıların kusuru nedeniyle meydana gelen yangın sonucunda müvekkilinin teknesinin yok olduğu gibi telafisi güç zararlara yol açtıklarını, ... Denizciliğe yapılan 64.000 Euro karşılığında hiçbir hizmet alınamamış olduğunu, davalıdan paranın geri istendiğini, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/11 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte bilirkişinin 60.000 Euro hasar olabileceği yönünde rapor tanzim ettiğini, teknenin sadece ince işçiliği için ... ile 100.000 Euro'ya anlaşma yapıldığı ve tekne değerinin 1.000.000 Euro olduğu dikkate alındığında bu raporun hatalı olduğunun ortaya çıktığını, davalıların gerekli dikkate ve özeni göstermeden hareket ettiklerini ve yangına sebebiyet verdiklerini, mesai saati bittikten sonra marinada çalışmanın yasak olduğunu, çalışmaya müsaade eden ve elektrik sağlayan dalı marinayı işleten ... Servis Turistik A.Ş.'nin asli kusuru nedeniyle sorumlu olduğunu, yangının gece saat 23.00 sıralarında çıktığını ve 2 saate yakın yanmaya devam ettiğini, ... Servis Turistik A.Ş.'nin hiç bir müdahale de bulunmadığını, itfaiye ekipleri gelene kadar yangının tamamen büyüdüğünü, söndürülemediğini, dava konusu teknenin yanması sonucu müvekkilinin teknede meydana gelen hasarı ve değer kaybını, teknenin yangın sonrası 2011 sezonuna yetişmesinin mümkün olmaması nedeniyle uğramış olduğu menfi, müspet ve munzam zarar ile kâr kaybının, ... ile akdedilen çekme-atma ve bağlama sözleşmelerine istinaden toplam 11.340 TL ödeme yapıldığını, tekne yandığından müvekkilinin teknenin bağlanmasından beklediği menfaati temin edemediğini ileri sürerek, yangın sonucu teknede meydana gelen maddi zarar ile müvekkilinin yapmak zorunda kaldığı masraflar ve uğranılan kâr kaybı toplamı olarak şimdilik 150.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.07.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 782.847,00 TL’ye çıkarmıştır.
Birleşen davada davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 16.01.2017 tarih ve 2016/4240 E, 2017/158 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/67 Esas sayılı dosyasında devam eden dava ile eldeki dava arasında fiilî ve hukuki irtibat olduğu, her iki davanın aynı yargı çerçevesinde aynı mahkemede açıldığı ve bağlantılı davaların birleştirilerek görülmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davayla birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada yönünden, taraflar arasında bakım ve onarım işleri için davacı tarafından davalıya 64.000,00 Euro'nun ödendiği ve yangın sonrasında ise bunun 18.486,00 Euro'sunun iade edildiği ancak kalan 45.514,00 Euro'nun iade edilmediği ve bunun Türk Lirası karşılığının 95.579,40 TL olduğu, teknede çıkan yangın olayında davacının kusurunun bulunmadığı, davalının almış olduğu bedeli EBK 41. ve 96. maddeleri gereği iade etmesi gerektiği, birleşen dava yönünden, yangının tekneye elektrik enerjisi sağlamak üzere marinanın elektrik panosundan çekilen elektrik kablosunun yeterli kesitte olmaması, çekilen akım sebebi ile kablo izolasyonunun ısınması ve bu nedenle kaynak makinasının şase yapması sonucu çıktığı, davalı ...'nun yangının çıkmasında denetim ve nezaret yükümlülüğüne aykırı davranması, marinadan çekilen elektriği ileten kabloların yeterli kesitte olup olmadığını araştırmaması, diğer davalı ... Marinanın ise yangın çıkış saatinde elektrik vermemesi gerektiği halde elektrik vermesi, çekilen elektriği ileten kabloların herhangi bir yangına sebebiyet vermeyecek nitelikte olmaması, her şeye rağmen yangın çıkması halinde yangına zamanında, etkin ve deneyimli personel ile müdahale etmemesi sebebi ile kusurlu oldukları gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delililerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hasar bedeli, kar kaybı, bağlama ve çekme atma sözleşmesi bedellerinin iadesi ile delil tespiti giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Müspet zarar (olumlu zarar), sözleşme tam olarak ifa edilmiş olsa idi alacaklının mal varlığının oluşacağı durum ile mevcut durum arasındaki farktır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmede kusurlu olan taraftan istenir. Kârdan yoksun kalan, karşı tarafın kusuru yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir.
Müspet zarar olan kâr kaybı malvarlığındaki gerçek eksilme esas alınarak belirlenmelidir. Gerçek eksilmenin belirlenmesi konusunda hizmet sözleşmeleriyle ilgili olarak TBK'da düzenlenen 408 ve 438. maddelerdeki kesinti yöntemi esas alınmalıdır. 408. maddede iş sahibinin temerrüdü nedeniyle istenebilecek ücret hesabı, 438. maddede ise iş sahibinin sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle istenebilecek zarar hesabı düzenlenmiştir. 408. madde işverenin engellemesi sebebiyle yapmaktan kurtulunulan giderler ile başka bir iş yaparak kazanılan veya kazanmaktan bilerek kaçınılan yararların indirilmesini, 438. madde ise sözleşmenin sona ermesi yüzünden tasarruf edilen miktar ile başka bir işten elde edilen veya bilerek elde etmekten kaçınılan gelirin indirileceğini düzenlemiştir. Her ikisi de indirim unsurları olarak benzer düzenleme içermekte olup öğreti ve uygulamada bu hesaplama, kesinti yöntemi olarak adlandırılmaktadır. TBK'daki kesinti yöntemi hizmet sözleşmelerine ilişkin olmasına rağmen diğer sözleşmelerin haksız ve haklı nedenle feshi halinde de kıyasen uygulanması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.05.2010 tarih, 2010/14-244 esas, 2010/260 karar sayılı kararında da iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haklı feshedildiği hallerde kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanunundaki kesinti yönteminin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda yangın sonucu oluşan kâr kaybının 378.000,00 olduğu hüküm altına alınmış ise de, hüküm altına alınan bedelden günlük tekne kiralama faaliyetinde oluşan personel, yakıt ve vb. giderlerin ve maliyetlerin düşürülmediği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, kâr kaybının belirlenmesinde yukarıda değinilen hususların gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada hükmün, birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan birleşen davada davalılar yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin birleşen davada davacıdan alınarak birleşen davada davalılara verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.