Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/3-138 Esas 2010/166 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2010/3-138
Karar No: 2010/166

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/3-138 Esas 2010/166 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2010/3-138 E., 2010/166 K.

Ceza Genel Kurulu 2010/3-138 E., 2010/166 K.

  • LEHE YASA DEĞERLENDİRMESİ
  • TEKERRÜR
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 58 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ]
  • "İçtihat Metni"

    Kasten yaralama suçundan sanık Zekeriye"nin 765 sayılı TCY"nin 456/2, 457/1, 59 ve 81/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay 34 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (İğdır Ağır Ceza Mahkemesi)"nce verilen

    25.02.2005 gün ve 337-27 sayılı kararın sanık tarafından temyizi üzerine, yeni yasaların yürürlüğe girmesi nedeniyle dosya 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca Yargıtay C.Başsavcılığının 23.06.2005 gün ve 74256 sayılı yazısı ile iade edilmiştir.

    Lehe yasa değerlendirmesi yapan İğdır Ağır Ceza Mahkemesi"nce 26.01.2006 gün ve 166-8 sayı ile, sanığın 5237 sayılı TCY"nin 86/1, 3-e, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş, yerel C.Savcısının temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi"nce 10.05.2010 gün ve 15144-8308 sayı ile;

    "Sanığın Zekeriye olan adının gerekçeli karara Zekeriya olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmüştür.

    Sanığın İğdır Sulh Ceza Mahkemesi"nln 25.03.2002 tarih ve 2002/198-247 sayılı ilamıyla sarkıntılık ve sövme suçlarından ağır para cezasına mahkum edildiği cezanın ertelendiği, İğdır Asliye Ceza Mahkemesi"nln 21.11.2002 tarih ve 2002/564-870 sayılı ilamıyla müessir fiil suçundan ağır para cezasına mahkum edildiği tecilli ilamın da aynen infazına karar verildiği, kararın 01.06.2003 tarihinde kesinleşip 15.08.2003"te infaz edildiği, aradan 3 yıl geçmeden sanığın tekrar suç işlediği, böylelikle 5237 sayılı TCK"nın 58/1-3 ve 6. madde ve fıkralarında belirtilen tekerrür koşullarının oluştuğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir""açıklamasıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 14.06.2010 gün ve 102578 sayı ile;

    "01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın 7. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında maddi ceza hukukuna ilişkin kuralların ve bu arada güvenlik tedbirlerinin zaman bakımından uygulanması ilkesi benimsenmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, infaz rejimine ilişkin kuralların derhal uygulanacağı kabul edilmekle birlikte hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olan hükümler derhal uygulama ilkesinden istisna tutulmuştur.

    5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nda bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenen tekerrür hükümleri açısından zaman bakımından uygulama ilkesi benimsendiğine göre, kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar açısından 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın lehe olduğu kabul edilip bu Yasa uyarınca uygulama yapılsa bile, anılan Yasa "nm 58. maddesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır.

    Somut olayda, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın lehe olduğu kabul edilerek sanığın bu Yasa hükümlerine göre cezalandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, suç tarihi gözetildiğinde, hükmolunan cezanın mükerrirlere ilişkin infaz rejimine göre çek-tirilmesine karar verilmesi zaman bakımından uygulama ilkesine aykırıdır.

    Bu açıklamalar ışığında, İğdır Ağır Ceza Mahkemesi"nin 26.01.2006 gün ve 166-8 sayılı kararının, 5237sayılı Türk Ceza Yasası"nın 7/3. maddesinin açık hükmü karşısında, 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar açısından anılan Yasa"n/n 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi gerekçesiyle bozulmasına, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Yasası"nın 322. maddesi uyarınca 58. maddenin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak hükmün düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekir" görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Daire onama kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

    Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu"nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    Sanık Zekeriye"nin, kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda lehe olması nedeniyle 5237 sayılı TCY"nin uygulandığı hallerde, hükmolunacak cezanın aynı Yasa"nın 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesinin olanaklı olup olmadığına ilişkindir.

    İncelenen dosya içeriğinden;

    1- Sanığın İğdır Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25.03.2002 gün ve 198-247 sayılı ilamıyla, 21.03.2001 tarihinde işlediği hakaret suçundan 284.731.200 Lira, sarkıntılık suçundan ise 1.138.924.800 Lira ağır para cezasına mahkum edildiği ve cezalarının 647 sayılı Yasa"nın 6. maddesi uyarınca ertelendiği, kararın 10.05.2002 tarihinde kesinleştiği, erteli cezanın aşağıda yazılı ilam ile aynen infazına karar verildiği, ancak infaz edildiğine ilişkin bir bilginin dosyada bulunmadığı,

    2- Sanığın, 21.11.2001 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan dolayı ise, İğdır Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.11.2002 gün ve 564-870 sayılı kararıyla 218.104.099 Lira ağır para cezasına mahkum edildiği ve erteli cezasının aynen infazına karar verildiği, bu cezanın 18.05.2003 tarihinde infaz edildiği,

    Anlaşılmaktadır.

    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 30.05.2006 gün ve 147-149 ile 19.12.2006 gün ve 319-302 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere;

    5237 sayılı Yasa"nın tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa"nın 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında infaz koşulları ağ ı r la şt iril arak koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirlenmiştir.

    Tekerrür, 765 sayılı TCY"de cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiştir. Belirtilen sebeple, 5237 sayılı Yasa lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren bu hükmün uygulama olanağı bulunmadığından, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.

    Ayrıca Yüksek Daire"nin eleştiri konusu yaptığı sanığın isminin gerekçeli karar başlığına hatalı olarak "Zekeriya" şeklinde yazılmış olması hususu da bozma kapsamına alınmalıdır.

    Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, sanık hakkında koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCY"nin 58. maddesinin uygulanması ve sanığın isminin gerekçeli karar başlığına yanlış yazılmış olması isabetsizliğinden bozulmasına, ancak hükümdeki hukuka aykırılıklar konusunda 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasa"nın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, TCY"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması ve gerekçeli karar başlığında sanığın isminin "Zekeriye" olarak düzeltilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.

    Sonuç: Açıklanan nedenlerle,

    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

    2- Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi"nin 10.05.2010 gün ve 15144-8308 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,

    3- İğdır Ağır Ceza Mahkemesi"nin 26.01.2006 gün ve 166-8 sayılı hükmünün, sanık hakkında 5237 sayılı Yasa"nın 58. maddesinin uygulanması ve gerekçeli karar başlığına sanığın isminin hatalı yazılması isabetsizliklerinden BOZULMASINA, ancak bu hususta 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasa"nın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi gereğince karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, yerel mahkeme hükmündeki "Sanığa verilen cezanın sanığın mükerrir olması nedeni ile 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere ait infaz rejimi ile çektirilmesine, cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri olarak bir uzman kişi görevlendirilmesine ve rehberlik hizmeti altına alınmasına, denetim süresinin 1 yıl 3 ay olarak belirlenmesine, bu hususta 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 6, 7, 8 ve 9. fıkralarının sanığa ihtarına" ibarelerinin çıkarılması ve gerekçeli karar başlığında sanığın isminin nüfus kaydına uygun şekilde "Zekeriye" olarak düzeltilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 06.07.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara