Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/2-111 Esas 2010/165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2010/2-111
Karar No: 2010/165

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/2-111 Esas 2010/165 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık M.G. elektrik hırsızlığından mahkum edilmiştir. Ancak, yerel mahkeme tarafından verilen ilk hükümde \"hükmün açıklanmasının geri bırakılması\" müessesesi uygulanamadığı için bu konuda bir karar verilmemiştir. Daha sonra direnme kararında, bu müessesenin uygulanamayacağına karar verilmiştir. Ceza Genel Kurulu'nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi bozma sonucu verilen yeni bir hüküm olması durumunda inceleme Yargıtay ilgili özel dairesi tarafından yapılmalıdır. Bu nedenle dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 765 sayılı TCY 492/1-2. bent
- 522 sayılı Kanun
- 59 sayılı Kanun
- 647 sayılı Kanun 4, 5 ve 6. maddeleri
- 5271 sayılı CYY
- 5560 sayılı Yasa
- 231. madde (hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu)
Ceza Genel Kurulu         2010/2-111 E.  ,  2010/165 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname: 2008/163283
    Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : MUCUR Asliye Ceza
    Günü : 26.03.2008
    Sayısı : 15-41

    Sanık M... G...’nin, elektrik hırsızlığı suçundan, 765 sayılı TCY’nın 492/1-2. bent, 522, 59, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezanın 2400 YTL adli para cezasına çevrilerek, taksitlendirildikten sonra ertelenmesine ilişkin, Mucur Asliye Ceza Mahkemesince 19.12.2005 gün ve 181-164 sayı ile verilen hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 12.12.2007 gün ve 11337-16791 sayı ile;
    “…Katılan kurum tarafından mühürleme tutanağının bulunmadığının bildirilmesi karşısında, suça konu sayacın ilk abonelik esnasında ya da sökülme tarihinden önce katılan kurum tarafından mühürlenip mühürlenmediği açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde sanığın 765 sayılı TCK’nun 492/2. maddesi ile mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle fazla ceza tayini…” isabetsizliğinden bozulmuştur.
    Mucur Asliye Ceza Mahkemesince 26.03.2008 gün 15-41 sayı ile; önceki hükümdekine benzer gerekçe ile direnme kararı verilirken, “her ne kadar sanık CMK 231/6 daki koşulları taşısa da, verilen netice hapis cezası olan 6 ay 20 gün hapis cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda yeniden suç işlenmesi halinde 6 ay 20 gün veya 3 ay 10 gün hapis cezasının çektirilmesine karar verileceği ya da bu cezaların paraya çevrilmesine karar verileceği, bu durumda verilecek cezanın ertelenip ertelenmeyeceğini değerlendireceği belirtilmiş olup, bu husus ile mahkememizin kararında belirttiği gibi suç tarihi itibari ile verilen 2400 YTL adli para cezasının 647 sayılı Yasanın 6. maddesine göre ertelenen cezanın karşılaştırılması durumunda mahkemenin önceki kararda uyguladığı yasa ve para cezası verilerek ertelemesinin daha lehe olduğu kabul edildiğinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı mahkememizce kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu uygulanmamak suretiyle , “sanığın elektrik hırsızlığı suçundan, 765 sayılı TCK’nun 492/1. fıkra 2. bend, 522/1 , 59/2, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca 2400 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve taksitlendirilen adli para cezasının ertelenmesine, yargılama giderine, vekalet ücretine…” hükmedilmiştir.
    Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “bozma” istekli 13.04.2010 gün ve 163283 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık M.G.’in, 03.05.2005 tarihinde elektrik hırsızlığı suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükümle ilgili olarak, Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, hükmün eksik soruşturmaya dayalı olarak verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de; direnme kararının yeni hüküm olup olmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak çözümlenmesi gerekmiştir.
    Dosya incelendiğinde;
    Yerel mahkemece, ilk hükmün verildiği 19.12.2005 tarihinde yetişkinler için “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanma olanağı bulunmadığından bu konuda her hangi bir karar verilmemişken; 26.03.2008 tarihli direnme kararında, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” yönünde bir değerlendirme yapıldığı ve bu müessesenin uygulanamayacağına karar verildiği görülmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle ya da sonradan yürürlüğe giren yasa maddeleri uygulanarak yeni ve farklı hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm; özde direnme hükmü olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise inceleme Yargıtay ilgili Özel Dairesi tarafından yapılmalıdır.
    İncelenen dosyada;
    Yerel mahkemece bozma kararına karşı direnildiği belirtilmiş ise de; ilk hükümde tartışılmamış olmasına karşın, direnme kararında 5271 sayılı CYY’nın ilk hükümden sonra 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5560 sayılı Yasa ile değiştirilmiş olan 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek uygulanamayacağına karar verilmiştir.
    Bu itibarla; ilk hükümden sonra yürürlüğe girmiş olan yasa uyarınca verilmiş ve Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan “yeni hükmün”, doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görülmediğinden, dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    Dosyanın yeni hüküm nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

     

     

     

     

     

    Hemen Ara