Sanık M..B.."ın, mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCY’nın 151/1. maddesi uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCY’nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanmasına yer olmadığına ve 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığına ilişkin, Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.03.2008 gün ve 699-126 sayılı hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 31.03.2010 gün ve 9279-1942 sayı ile;
“1- Sanıklar Ö.. ve M...haklarında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerde verilen para cezası 5271 sayılı Yasanın 50/5. maddesi de dikkate alındığında miktar bakımından kesin nitelikte olduğundan, sanıklar müdafileri ile müdahil A..vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin CMK’nun 317. maddesi uyarınca” reddine karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 26.04.2010 gün ve 239554 sayı ile;
“5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326 ncı maddeleri halen yürürlüktedir. 1412 sayılı CMUK’nun 305. maddesinde temyizi kabil olan ve olmayan hükümler gösterilmiş olup, verilen cezanın tür ve miktarı bakımından temyizi olanaklı bulunmayan hükümler kesin nitelikte olduğundan, buna ilişkin temyiz istekleri aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca reddedilir.
Sanık M..B... hakkında, mala zarar vermek suçundan 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesi uyarınca verilen 4 ay hapis cezası, 5237 sayılı TCK’nun 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmemiş olduğundan kesin nitelikte değildir. Buna göre, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasına ilişkin olarak sanık savunmanı ve katılan vekilinin temyiz istemlerinin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanığa verilen cezanın adli para cezası kabul edilerek kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire kararının 1. bendinde yer alan sanık M..B...’a ilişkin temyizin reddi kararının kaldırılarak, dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme, sanık M...B...’ın katılan A..A...’a karşı işlemiş olduğu mala zarar verme suçundan verilen hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık M..B... hakkında katılan A... A...a karşı işlemiş olduğu mala zarar verme suçundan hükmolunan 4 ay hapis cezasının kesin nitelikte olup olmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 gün ve 43-56 sayılı kararı başta olmak üzere yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 305. maddesi uyarınca, ceza mahkemesince verilen hükümler temyiz yasa yoluna tabidir.
Ancak;
1- İkimilyar liraya kadar (ikimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2- Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3- Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler,
Kesin olup, bu hükümler hakkında temyiz yasa yoluna başvurulamaz.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanık hakkında katılan A.A..."a karşı işlemiş olduğu mala zarar verme suçundan dolayı 5237 sayılı TCY"nın 151/1. maddesi uyarınca 4 ay hapis cezasına hükmolunduğu, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde samimi bir pişmanlık duyduğunun gözlenmemesi ve suçun işlenmesindeki özellikler göz önüne alınarak hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCY’nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesine takdiren yer olmadığına ve bu konudaki talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sanık hakkında hükmolunan sonuç ceza, 4 ay hapis cezası olup, bu ceza 5237 sayılı TCY"nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına da çevrilmemiştir. 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olmayan bu hüküm, temyiz yasa yoluna tabidir.
Bu itibarla, Özel Dairece, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kesin nitelikte olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine ilişkin karar usul ve yasaya aykırı olduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire red kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin sanık M. B."ın katılan A...A..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin olan 31.03.2010 gün ve 9279-1942 sayılı temyiz isteminin reddi kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, esasa ilişkin temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.