Esas No: 2021/3934
Karar No: 2022/1008
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3934 Esas 2022/1008 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3934 E. , 2022/1008 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı koop. vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkiline ait 56 bağımsız bölüm numaralı dairenin hukuki mesnetten yoksun olarak arsa maliki ... tarafından 5.000,00 TL bedelle satılarak davalı kooperatif adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2016/344 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkili ile aynı şartlarda olan üyelere özgülenen bağımsız bölümlerin ferdileştirilmesinin yapıldığını ancak müvekkiline haksız olarak borç yüklemesi yapıldığını ileri sürerek kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2015/306 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkilinin haksız olarak üyelikten ihracına karar verildiğini ileri sürerek üyelikten ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 27.01.2020 tarih 2019/3401 E., 2020/416 K. sayılı ilamıyla ihraç iptal kararına karşı taraf temyizlerinin yerinde görülmediği, tapu iptal ve tescil davası yönünden; menfi tespit davasının tarihi de nazara alındığında borçlu olunan bedelin ödenmesi halinde tapu iptal ve tescile karar verilmesi hakkaniyetsiz sonuç doğuracağından birlikte ifa kuralı gözetilerek tapu iptaline karar verilmesinin doğru görülmediği, menfi tespit davasında ise yargılama masraflarının doğru gösterilmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil davasının reddine, davacının 13.003,50 TL borçlu olduğunun tespitine ve ihraç kararı hakkında yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece tavzih kararıyla asıl davada davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de tavzih yoluyla vekalet ücreti miktarı değiştirilemeyeceğinden tavzih kararının kaldırılması gerekmiştir.
Asıl davada talep edilen tapu iptal ve tescil istemi reddedilmiş olduğundan davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiş ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,kararın 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının “asıl dosya açısından” kısmı 5. bendindeki “4.080,00 TL” ibaresinin çıkarıp yerine “13.575,07 TL” ibaresinin yazılmasına kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.