Esas No: 2013/1202
Karar No: 2013/1436
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/1202 Esas 2013/1436 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/1202 E. , 2013/1436 K.- SIGORTALI ARACIN UĞRADIĞI HASARI ÖDEYEN SIGORTA ŞIRKETININ, ÖDEMIŞ OLDUĞU BEDELIN RÜCUEN TAZMINI ISTEMIYLE AÇTIĞI DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : G. Sigorta A.Ş. Vekili : Av. M.D. Davalı : Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. M.A. O L A Y : Davacı şirket vekili, dava dilekçesinde, şirketleri tarafından kasko güvencesi altında olan 01...... plaka sayılı aracın, 8.7.2011 tarihinde Adana İli, Mavi Bulvar üzerinde seyir halindeyken, dever hatası nedeniyle kaza yaptığını; olaydan hemen sonra trafik ekipleri marifeti ile tutulan tespit tutanağında sigortalı aracın yolun dever hatası (deverin ters verilmesi) nedeniyle yoldan savrularak DSİ su kanalına uçması sonucu maddi hasar oluştuğunu; toplam 12.112,50 TL maddi hasar meydana geldiğini ve hasarın sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 12.112,50 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 25.8.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ: 16.5.2012 gün ve E:2012/678, K:2012/785 sayı ile, davanın davalı idarenin bakım ve sorumluluğunda olan karayolunun hatalı olması nedeniyle araçta meydana gelen zararın ödenmesi istemiyle açıldığı ve uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanunun 110. maddesi uyarınca adli yargı yerlerinin görevinde olduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır. ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 12.2.2013 gün ve E:2012/926, K:2013/92 sayı ile, belediyelerin veya Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol yapımı, bakımı ve onarımına ilişkin görevlerinin 2918 sayılı KTK’da düzenlenen bir konu olmayıp, idarenin genel görev alanında kaldığı ve yine genel görev düzenlemesi içinde olduğu, bu nedenle de, 110. maddedeki “… bu Kanundan doğan sorumluluk davaları…” ifadesinin hizmet kusurunu da kapsadığı kabul etmenin mümkün olmadığı, kamu araçlarının verdikleri tüm zararlar ile, trafik kazası kapsamında tıpkı özel hukuk kişileri neden sorumlu tutulmuş ise idarenin de aynı şekilde sorumlu tutulmasını ve yargılamanın da adli yargı yerinde yapılmasının amaçlandığı, yoksa, bu kapsama “hizmet kusurunun” da gireceğini düşünmenin KTK’nu ile düzenlenmeyen alanı da kanun kapsamına almayı sağlayacağı gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili, idari ve adli yargı yerleri arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için başvuruda bulunmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Bahri AYDOĞAN, Abdullah ERGİN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU‘nun katılımlarıyla yapılan 7.10.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, idari yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin Mahkemesi nden istenildiği ve sonuçta usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi isteminden ibaret bulunan bir rücuen tazminat davasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir. Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkeme lerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer Mahkemesi nde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi nde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Şirkete sigortalı vasıtanın geçirdiği trafik kazası neticesinde hasarlandığı, bahis konusu olay neticesinde şirkete sigortalı vasıtada 12.112,50 TL’lik hasarın meydana geldiği; tespit edilen hasar bedelinin sigortalı vasıta sahibine ödendiği, ibraz edilen zabıt varakasına göre olayın meydana gelişinde davalı idarenin yol kusurunun tespit edildiği, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalısına tazminat ödeyen şirketin kusur nispetine göre avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Belediye aleyhine idare Mahkemesi nde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesi nin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı; 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı ve 28.5.2013 gün ve E:2013/59, K:2013/68 sayılı aynı içerikli kararları ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare Mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir. Başvurunun Mahkeme ’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” kararına varmıştır. Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi ’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi ’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemesi ’nin 12.2.2013 gün ve E:2012/926, K:2013/92 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.10.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.