Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2746 Esas 2021/4906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2746
Karar No: 2021/4906
Karar Tarihi: 07.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2746 Esas 2021/4906 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/2746 E.  ,  2021/4906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, taşınmazın bulunduğu yerde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ile tüm tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması suretiyle, mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığının v, çekişmeli taşınmazın temyize konu edilen bölümü ile geri kalan bölümü arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece bu konuda yapılacak gözlemin tutanağa geçirilmesi, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklara sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmesi, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çevredeki diğer taşınmazlarla karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın temyiz edilen bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden taşınmazın geri kalan bölümünden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile geri kalan mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişisinin 06.08.2018 havale tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterilen 8.922,32 metrekarelik kısmının ifrazı ile, ada numarası aynı kalmak üzere, adadaki son parsel numarasından bir sonraki parsel numarası verilmek sureti ile tarla vasfıyla, hükümde gösterilen paylar ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 06.08.2018 havale tarihli raporunda geri kalan 369.805,65 metrekarelik kısmının mera olarak sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Somut olayda; ziraatçi bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda, taşınmaz üzerinde uzun zamandır kullanım olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera arasında ayırıcı unsurunun bulunmadığı ve taşınmazın üzerinde geven bitkilerinin bulunduğu belirtilmiş olup, rapora ekli fotoğraflardan da taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahalli bilirkişi ve tanıkların, teknik raporlarla çelişen, soyut beyanlarına itibar edilerek kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle kabul kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara