Esas No: 2017/6427
Karar No: 2017/6427
Karar Tarihi: 13/1/2021
AYM 2017/6427 Başvuru Numaralı H.K.T. VE I.T. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
H.K.T. VE I.T. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2017/6427) |
|
Karar Tarihi: 13/1/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
Engin YILDIRIM |
|
|
Celal Mümtaz AKINCI |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Sinan ARMAĞAN |
Başvurucu |
: |
1.H.K.T. |
|
|
2.I.T. |
Vekilleri |
: |
Av. Mahmut KAÇAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, uluslararası koruma talebinin geri çekilmiş sayılmasından dolayı kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı edilme gerekçesiyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/2/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurucular, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca sınır dışı işleminin yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
4. Komisyonca -başvurucular hakkında alınmış sınır dışı etme işlemi bulunmaması sebebiyle- tedbir talebinin Bölüm tarafından incelenmesine gerek görülmemiştir.
5. Komisyonca başvurucuların adli yardım talebinin geçici olarak kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve ilgili kurumlardan temin edilen bilgilere göre olaylar özetle şöyledir.
7. Evli olan başvurucular 1988 ve 1989 doğumlu olup İran İslam Cumhuriyeti (İran) vatandaşıdır.
8. Başvurucular beyanlarına göre ülkelerinde yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle 25/11/2012 tarihinde yasal yollarla Türkiye"ye gelmiştir.
9. Yalova"ya yerleşen başvurucular, uluslararası koruma talebinde bulunmuştur. Başvurucular ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine (BMMYK) de başvurmuş; işlemler sonucunda mülteci olarak kabul edilmiş, üçüncü bir ülkeye yerleştirme kapsamına alınmıştır.
10. Başvurucular 3/5/2016 tarihinde bir akrabalarını ziyaret etmek amacıyla İstanbul"a gitmiştir. Burada bulundukları sırada bir alışveriş merkezinde hırsızlık yaptıkları isnadıyla gözaltına alınmış fakat sonrasında serbest bırakılmışlardır.
11. Yalova Valiliği başvurucuların ikamet ilini izinsiz terk ettikleri gerekçesiyle 12/5/2016 tarihinde uluslararası koruma talebinin geri çekilmiş sayılmasına karar vermiştir.
12. Başvuruculardan H.K.T. bu işlemin iptali amacıyla Bursa 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. İdare Mahkemesi 8/9/2016 tarihli kararıyla davanın reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şu şekildedir:
"...
Bu durumda, davacının izinsiz olarak ikamet yeri olan Yalova İlinden ayrılıp, başka bir İle gittiği ve burada adli bir olaya karıştığı hususu değerlendirildiğinde, yükümlülüklerine aykırı davrandığı ve 6458 sayılı yasanın 77. maddesi gereğince tesis edilen 12.5.2016 tarih ve 3685 sayılı işlemin hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle, davanın reddine..."
13. Başvurucunun istinaf talebi İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesinin 25/1/2017 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.
14. Başvurucular 22/2/2017 tarihinde tebliğ edilen karara karşı 24/2/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İLGİLİ HUKUK
15. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. ([GK]), B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 13/1/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
17. Başvurucular; politik düşünce ve faaliyetleri nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını, BMMYK tarafından da mülteci olarak kabul edildiklerini, uluslararası koruma taleplerinin geri çekilmiş sayılmasının haksızlık olduğunu, açtıkları davada gerekçesiz şekilde karar verildiğini, kendilerine temyiz hakkı tanınmadığını, sınır dışı edildikleri takdirde ülkelerinde zulme maruz kalacaklarının muhakkak olduğunu belirterek adil yargılanma ve etkili başvuru hakları ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların sınır dışı edilmesi hâlinde kötü muameleye maruz kalabileceğine, İdare Mahkemesince verilen kararın gerekçesinin yetersiz ve hatalı olduğuna ilişkin iddiaları ve diğer şikâyetleri kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.
19. Siyasi faaliyetleri nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını iddia eden başvurucular, sınır dışı edildikleri takdirde kötü muameleye maruz kalabileceklerinin Mahkeme tarafından değerlendirilmediğini ileri sürmüşlerdir.
20. 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu"nun "Sınır dışı etme kararı alınacaklar" kenar başlıklı 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (i) bendinde uluslararası koruma başvurusu geri çekilmiş sayılan da belirtilmiş ise de aynı Kanun"un "Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar" kenar başlıklı 55. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan "sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar" düzenlemesi de bu noktada önem taşımaktadır. Her iki madde birlikte incelendiğinde uluslararası koruma talebinin geri çekilmiş sayılması kararının kendiliğinden sınır dışı etme sonucunu doğurmadığı anlaşılmaktadır (M.S.S., B. No: 2014/19690, 26/12/2018, § 30).
21. Somut olayda başvurucular, haklarında alındığını ifade ettikleri sınır dışı kararının doğuracağı sonuçları iddia konusu yapmış iseler de söz konusu kararı sunmamış; ayrıca mahkemede yapılan yargılamada da böyle bir karardan söz etmemişlerdir. Bu durumda başvurucuların uluslararası koruma talebinin geri çekilmiş sayılması kararları dışında ülkelerine gönderilmeleri konusunda bir karar veya işlem bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zaten idarenin söz konusu kararları da sınır dışı kararı olmadan tek başına başvurucuların ülkelerine geri gönderilmelerine yol açacak icrai bir nitelik taşımamaktadır. Yabancıların sınır dışı edilmesi her hâlükârda bu konuda verilmiş bir kararı gerektirmektedir. Başvurucular da bu durumun aksini ortaya koyamamıştır.
22. Ülkesine geri gönderilmesi durumunda kötü muameleye maruz kalabilecek yabancıların maddi ve manevi varlığına yönelik riske karşı korunmasının devletin pozitif yükümlülükleri arasında yer aldığı konusunda kuşku bulunmamaktadır. Ancak devletin bu pozitif yükümlülüğünün harekete geçebilmesi için sınır dışı işlemlerine başlanmış olması gerekir. Oysa uluslararası koruma talebinin reddine veya geri çekilmiş sayılmasına karar verilmesi sınır dışı işlemlerine başlandığı anlamına gelmemektedir. Söz konusu kararlar tesis edildiği hâlde yabancının ilgili kanundaki gereklilikleri yerine getirmesi şartıyla Türkiye’de kalması mümkündür. Sınır dışı süreci yabancının sınır dışı edilmesine ilişkin idari karar ile başlamaktadır. Dolayısıyla devletin değinilen pozitif yükümlülüğü, yetkili otoritelerin yabancının sınır dışı edilmesine yönelik olarak karar alacakları aşamada devreye girmektedir (M.S.S., § 31). Bu itibarla başvurucuların kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının anayasal temelden yoksun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
23. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının temellendirilemediği sonucuna varıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucuların kimlik bilgilerinin gizli tutulması taleplerinin KABULÜNE,
B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 13/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.