Esas No: 2021/1420
Karar No: 2022/1240
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1420 Esas 2022/1240 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1420 E. , 2022/1240 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 08.03.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl ve birleşen davada davacı birleşen davada davalı ... vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl ve birleşen 2014/319 Esas sayılı davalar iş bedeli, birleşen 2011/888 Esas sayılı dava ise eksik ve ayıpların giderilme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen 2014/319 Esas sayılı davaların reddine, birleşen 2011/888 Esas sayılı davanın kabulüne dair verilen karar, davacı birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK' nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK' nın 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır .
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksiksiz ve yeter derecede kanaat verici olması, varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntılarını göstermesi, tarafların itirazlarını karşılaması ve Yargıtay denetimine elverişli bulunması gerekir. Kanaat verici olmayan, yetersiz ve denetime elverişsiz bulunan rapora dayanılarak hüküm verilemez. Mahkemelerce bilirkişilerin seçimine özen gösterilmesi, bilirkişilerin uyuşmazlık konusu hakkında özel ve teknik bilgi sahibi uzman kişiler arasından seçilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; bozmadan sonra mahkemece iki rapor alınmıştır. İlk raporun dosya üzerinden alınması nedeni ile mahkemece keşif yapılarak yeni heyetten ikinci raporun alınmasına karar verilmiş ve hazırlanan ikinci rapor hükme esas alınmıştır. Hükme esas alınan rapor incelendiğinde; Merter ve ...’de bulunan binalarda keşif yapıldığı, yapılan keşif üzerine hazırlanan raporda herhangi bir belirleme yapılmadan davacı birleşen dosya davalısı taşeronun, 29 kalem iş yaptığı, iş bedellerinin 329.889,20 TL olarak hesaplandığı, davacı birleşen dosya davalısının hak ettiği alacağın 65.977,84 TL ve ayıplı işlerin giderim bedelinin ise 63.827,35 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı birleşen dosya davacısı rapora, Merter’deki binada yapılan işlerin dahil edilmediği gerekçesi ile itiraz etmiş, itiraz giderilmeden esas hakkında karar verilmiştir. Bozma ilamından önce alınan 24.10.2014 tarihli mimar bilirkişi ek raporu incelendiğinde ise; her iki bina içinde yapılan imalat ile ilgili belgelerin 47 poz olarak dosyaya sunulduğu, işlerin %75’inin yapıldığı belirtilmiş yine bozmadan sonra alınan ilk raporda da Merter’de yapılan iş tutarının 1.128.453,23 TL, ...’de yapılan iş tutarının 325.093,40 TL olduğu ve davacı birleşen dosya davalısının hak ettiği alacağın toplam 290.709,33 TL olarak hesaplandığı, ayıplı işlerin giderim bedelinin ise 63.827,35 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda hükme esas alınan raporda tespit edilen 29 kalem işin, hangi binada yapıldığı, her iki binada da yapılan işin hesaplamaya katılıp katılmadığı, diğer raporlarda davacı birleşen dosya davalısının yaptığı kabul edilip bedelleri davacı birleşen dosya davalısı alacağına dahil edilen işlerin neden hesaplamaya katılmadığının denetlenemediği gibi hakedilen iş bedeli tutarı ile ayıp giderim bedelleri arasında da raporlar arasında çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; gerekirse yerinde keşif de yapılmak suretiyle 6100 sayılı HMK'nın 266 ve devamı maddeleri hükümlerine uygun şekilde oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kuruluna; asıl ve birleşen 2014/319 Esas sayılı dosyalarda davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin, yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatlarıyla bedelininin belirletilip, %20 oranında ücrete hak kazandığı gözetilerek bundan kanıtlanan ödemelerin mahsubu ile hakettiği alacağın ve birleşen 2011/888 Esas sayılı dosyada iş sahibince talep edilen ayıbın giderilme bedelinin, ayıpların ortaya çıktıktan sonra makul süredeki piyasa fiyatları ile giderim bedelinin tespit ettirilip raporlar arasındaki çelişki ile davacı birleşen dosya davalısı itirazları giderilecek ve hangi işin hangi binada yapıldığı da açıkça belirtilecek şekilde Yargıtay denetimine elverişli rapor alıp sonuca göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı birleşen dosya davacısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı birleşen dosya davalısına verilmesine, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karara düzeltme isteminde bulunabileceğine, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.