Esas No: 2021/1255
Karar No: 2022/1237
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1255 Esas 2022/1237 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1255 E. , 2022/1237 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı, davalı ile arasında düzenlenen 27.02.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 16.03.2004 tarihli özel sözleşme ile davalı yüklenicinin bir takım maddi yükümlülükler üstlenmesine rağmen edimlerini yerine getirmediğini, bunların tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK'nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir. İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davacının kötüniyetinin bulunduğunun ispat edilmesi gerekmemektedir.
Somut olayda, davacı arsa sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen bedel likit olup, bedelin ek sözleşme ile davalı tarafından davacı adına ödeneceği kararlaştırıdığından borçlu itirazında haklı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davacının kötüniyetinin bulunduğu ispat edilemediğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Bununla birlikte; HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi yani açık ve infazda tereddüt yaratmayacak nitelikte karar verilmesi gereklidir. Mahkemece "İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü 2012/6572 Esas sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline" karar verilmişse de, takibin nasıl ve hangi oran üzerinden devam edeceği hususuna yer verilmemiştir. Bu nedenle, eksik ve infazda tereddüde yol açacak şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; infazda tereddüt oluşmayacak şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması nedeni ile hükmün bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunmayan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 08.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.