Esas No: 2021/1901
Karar No: 2022/1241
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1901 Esas 2022/1241 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1901 E. , 2022/1241 K.Özet:
Davalı kurum ile müvekkili arasında sistem kullanım anlaşmaları bulunmaktadır. Davalı, fider açma nedenine dayalı olarak ceza faturası düzenlemiştir. Davacı, cezanın sözleşmenin şartlarına uygun olmadığını ileri sürerek ödenen tutarın tahsili için dava açmıştır. Ancak davacının talebi, ceza faturasını ödemesi nedeniyle reddedilmiştir. Temyiz incelemesinde, 7257 sayılı Kanun'un Ek madde 3'üne göre sistem kullanım ihlallerine ilişkin uyuşmazlıkların idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8. maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklemiştir. Buna göre, bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibi ve uygulanacak cezaların belirlenmesi görevi, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde iletim sistemini işleten tüzel kişilere verilmiştir. Ayrıca, 6446 sayılı Kanun'un Ek madde 3 ile 8. maddenin (d) fıkrasının uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceği hükme bağlanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de süresi içerisinde temyiz edilmediğinden duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresi dışında olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kurum arasında 11.06.2010, 13.07.2010, 03.11.2010 ve 28.12.2010 tarihli sistem kullanım anlaşmaları bulunduğunu, davalının Mart 2011 döneminde fider açma nedenine dayalı olarak 23.089,88 TL sistem kullanım cezası tahakkuk ettirdiğini, bu cezanın, sözleşmenin 10. maddesine göre davalı idarenin uyarıda belirtilen süre içerisinde ihlalin sona erdirilmemesi halinde ancak ceza tahakkuk ettirebileceği ve 13.07.2010 tarihli bağlantı anlaşmasının 16. maddesindeki uyarı yapılması koşuluna uygun olmadığını ileri sürerek, ödenen 23.089,88 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan ceza faturasını ödeyen davacının talebinin bu nedenle yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 8'inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” ...’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun'a Ek madde 3 ile “8'inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun'un yayımı tarihinde
yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK'nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK'nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re'sen dikkate alınır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara dair uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.