Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/3256 Esas 2021/5232 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3256
Karar No: 2021/5232

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/3256 Esas 2021/5232 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/3256 E.  ,  2021/5232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada,
    Uyuşmazlık konusu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 139.987,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu, ...’in 20 yılı aşkın bir zamandır zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğu; ancak adı geçen lehine belgesizden edinme limiti aşıldığından Hazine adına tespitinin gerektiği açıklanarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazın zeminde göstereceği bölümünün tespit tarihinden geriye doğru en az 30 yıldır zilyetlik ve tasarrufunda olduğu iddiasıyla, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümü yönünden tapu iptali ve adına tescilini istemiştir.
    Davalı ..., çekişmeli taşınmazın tapuda kayıtlı yerlerden olduğu, tapulu taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı, kaldı ki davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın, davacının murisi ...’in zilyetliğinde olduğu, murisin ölümüyle terekesinin taksim edilmediği, davacının terekeye dahil bir taşınmazın adına tescili istemiyle, 3. kişi konumundaki davalı ... aleyhine tek başına dava açmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü;
    Bilindiği üzere bir mirasçı, terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, terekeye göre üçüncü kişi konumundaki birine karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin, terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Ne var ki bir mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, 3. kişi davalıya karşı tapu iptali ve kendi adına tescil isteminde bulunmasının önünde yasal bir engel yoktur. Ancak bu halde, davacı yanın dava konusu taşınmazın muristen satış, bağış veya terekenin taksimi yoluyla kendisine intikal ettiğini, kısacası taşınmazın terekeden ayrıldığını ve bu yolla kendisine intikal ettiğini ispat etmesi gerekecektir.
    Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın davacı yanın murisi ...’den intikal eden yerlerden olduğu, murisin terekesinin paylaşım yahut taksime konu edilmediği, öte yandan çekişmeli taşınmazın satış, bağış vb. hukuki nedenlerle davacıya intikal ettiğinin ispat edilemediği anlaşıldığına göre davanın sayılan nedenlerle ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddedilmiş olması doğru değil ise de anılan yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasını gerekli olmadığından, sonucu itibariyle doğru olan kararın, gerekçesinin bu şekliyle 6100 sayılı HMK"nun 370/4 maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 06/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara