Esas No: 2021/3434
Karar No: 2022/1324
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3434 Esas 2022/1324 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3434 E. , 2022/1324 K.Özet:
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, icra dosyalarına konu alacak için haricen ödenen 60.000 TL sebebiyle icra dosyalarında borçlu olunmadığının tespiti talep edilmesi üzerine davanın reddine karar vermiştir. Davacı, ilk derece mahkemesi ret kararını istinaf başvurusuyla tanıtmış, ancak Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz istemi Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddine karar verilen 60.000 TL için yapıldığından temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Temyiz istemi reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararlarının miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
"İçtihat Metni"
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR
6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda icra dosyalarına konu alacak için haricen ödenen 60.000,00 TL sebebiyle icra dosyalarında borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, ret kararı yönünden davacı istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddine karar verilen 60.000,00 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’da ki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 10.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.