Esas No: 1996/46
Karar No: 1996/89
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1996/46 Esas 1996/89 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 1996/46 E. , 1996/89 K.- ASKERI YÜKSEK İDARE MAHKEMESINDE KIŞILERE KARŞI DAVA AÇILAMAYACAĞINDAN, ŞAHSA KARŞI AÇILMIŞ OLAN DAVANIN ADLÎ YARGI YERINDE ÇÖZÜMLENMESININ GEREKTIĞI HK.
- ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU (1602) Madde 24
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : N.Ç. Davalı : İ.S. OLAY: Davacı, j. Er İ.S.’in 23.3.1990 tarihinde Erzincan-Kemaliye ilçesinde askerlik görevini yaptığı sırada, oğlu E.Ç.’ın tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölümüne sebep olduğunu ileri sürerek, bu nedenle uğradığı 4 milyon maddi, 5 milyon manevi tazminat istemiyle 6.2.1991 tarihinde adlî yargı yerinde İçişleri Bakanlığına ve İ.S.’e karşı dava açmıştır. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi; 15.12.1993 gün ve E.91/87, K.93/807 sayıyla; yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu 37.635.365 lira maddi tazminat takdir edildiğinden, talepte bağlı olarak istenilen tazminatın tamamına hükmetmiştir. Temyiz edilen karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16.5.1994 gün ve 2939-4519 sayılı kararı ile davanın çözümünün Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle bozmuş, bozma kararına uyan Mahkeme, 10.11.1994 gün ve 770-1108 sayıyla görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı aynı istekle, 26.9.1995 tarihinde aynı davalılara karşı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi; 20.3.1996 gün ve E.95/991, K.96/390 sayıyla, İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan tam yargı davasının süre yönünden reddine, İ.S.’e karşı açılan davanın da 1602 sayılı Yasa’nın 20., 21. ve 24. maddelerinde öngörülen idari eylem sonucu zarara uğrayanların AYİM’de ancak ilgili kurum aleyhine tazminat davası açabilecekleri, kişilere karşı AYİM’de dava açılamayacağı hükmü uyarınca davanın görevden reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından AYİM Genel Sekreterliğine verilen 10.6.1996 günü kayda geçen dilekçe ile olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmiş, AYİM dosyası genel sekreterliğin 21.6.1996 gün ve 95/1767 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. Böylece davalı İ.S. yönünden adlî ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün’ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Mustafa Birden, Dr. Erol Alpar ve Halit Karabulut’un katılmaları ile yaptığı 8.7.1996 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı yerine katılan Savcı Şener Atılgan’ın adlî yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme sebebiyet verilmesinden dolayı maddi, manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve öldürme eylemini gerçekleştiren İ.S.’e karşı tazminat istemiyle açılan davada Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine, AYİM 2. Dairesi İçişleri Bakanlığına yönelik davanın süreden, İ.S.’e ilişkin davanın da görev yönünden reddine karar verdiğinden olumsuz görev uyuşmazlığı İ.S.’e karşı açılan dava nedeniyle meydana gelmiştir. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Yasasının 24. maddesinde, kişilerin askeri görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan ötürü, bu görevi yerine getiren personel aleyhine değil, sadece bu mahkemede ilgili kurum aleyhine tazminat davası açabilecekleri belirtilmiştir. Bu hüküm uyarınca, İ.S.’e karşı açılmış olan tazminat davasının AYİM de görüm ve çözümüne olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın, özel hukuk hükümleri çerçevesinde adlî yargı yerinde çözümlenmesi, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.1994 günlü, 770-1108 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 8.7.1996 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.