Esas No: 2021/2358
Karar No: 2022/1371
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2358 Esas 2022/1371 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2358 E. , 2022/1371 K."İçtihat Metni"
Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını, babasına ait ... Mah. 1 ada, 1035 parsel sayılı taşınmaza kiracı olarak bamya bitkisi ektiğini, davalılarca sulama su ihtiyacı hiç karşılanmadığından zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 84.336,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının gece sulama yapılmaya karşı çıktığını, kendi kusuru ile zarara uğradığını, çiftçilik uygulamalarında sulamanın, buharlaşmanın az olduğu gece saatlerinde gerçekleştirilmesi gerektiğini, davacının kötü niyetli olarak ürünü sulamaktan imtina ettiğini ve zarara sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi davacı vekilinin başvurusunu kabul edip duruşma yaparak bilirkişi incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili ve davalı ... vekili karar hakkında temyiz başvurusunda bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinde; "(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır" düzenlemesi yer almaktadır.
Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323/1-ğ)
HMK'nun 326. maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın hakkında dava açılan ve aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir. Davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti de yargılama gideri olup haksız çıkan davacı lehine vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2020 gün 2018/1549 E. 2020/148 K. sayılı kararının 6 numaralı bendinde “...giderinin ...” ibaresinden sonra gelen “davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ifadesinin hükümden çıkartılmasına yerine “...davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, 7 numaralı bendinde “...330.maddesi gereğince...” ifadesinden sonra gelen “...davacı...” ibaresinin çıkartılarak yerine “... davalı ... ...” yazılmasına, aynı bentte “... davalılardan müteselsilen alınarak davacıya” ibaresinin çıkartılarak yerine “ ... davacıdan alınarak davalı ...’ne” ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ... Birliğine iadesine, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.