Esas No: 2021/4006
Karar No: 2022/1369
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4006 Esas 2022/1369 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4006 E. , 2022/1369 K.Özet:
Davacılar ile davalı arasında 31/12/2010 tarihli Arsa Karşılığı Konut Sözleşmesi yapıldığını ve davacılara 51187 ada 1 parsel üzerinde yapılacak konutlardan verileceğinin kararlaştırıldığını ancak davacıların kura çekimine davet edilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açtıkları belirtilmiştir. Yargılama sürecinde davacılar tarafından dosyaya verilen ve duruşmada teyit edilen bir dilekçede, sözleşmeye uygun şekilde daire tahsisi yapıldığı, bu nedenle davanın konusunun kalmadığı bildirilmiştir ve mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. ve 6. maddeleri uyarınca, konusuz kalan kısım yönünden davacı lehine yarısı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerinin tam açıklaması ise şöyledir: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi, hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğini belirtmektedir. Tarifenin 6. maddesi ise davaya konu olan anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, belirlenen avukatlık ücretlerinin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili; davacılar ile davalı arasında 31/12/2010 tarihli Arsa Karşılığı Konut Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre; davacılara 51187 ada 1 parsel üzerinde yapılacak konutlardan verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak bu taşınmaz üzerine yapılan konutların kurasının çekildiğini, davacıların kura çekimine davet edilmediğini ileri sürerek, bu taşınmaz üzerinde yapılan konutlardan davalı belediye adına kayıtlı 2 tanesinin tapusunun iptali ile davacılar adına tapuya tescili olmadığı takdirde emsal bedelleri olan 100.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili; yapılan sözleşme ekindeki taahhütnamede, davacılara taşınmazlarını en yakın bölgede yapılacak konutlardan verileceği yazılı olduğunu, davanın haksız olduğunu reddi gerektiğini belirtmiştir.
Yargılama sürecinde davacılar vekili tarafından dosyaya verilen ve duruşmada teyit edilen 27/03/2014 havale tarihli dilekçede; sözleşmeye uygun şekilde daire tahsisi yapıldığı, bu nedenle davanın konusunun kalmadığı bildirilmiş mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığında hükmedilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi "Bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.”, 6. maddesi ise “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekilince ön inceleme duruşmasından önce 27/03/2014 havale tarihli dilekçe ile sözleşmeye uygun şekilde daire tahsisi yapıldığı, davanın konusunun kalmadığı belirtilmiş, mahkemece de konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Bu durumda mahkemece, tarifenin bahsedilen hükümleri uyarınca, konusuz kalan kısım yönünden davacı lehine yarısı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davalı lehine bozulması gerekmiş ise de hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 1. bent dışındaki diğer temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 3. maddesindeki “3.400,00 TL” ibaresi çıkarılarak, yerine “6.725,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.