Esas No: 2021/3850
Karar No: 2022/1354
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3850 Esas 2022/1354 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3850 E. , 2022/1354 K.Özet:
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın temyizen tetkik edilmesi sonucunda, İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti'nin konkordato projesinin tasdik edilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı bozmuştur. Mahkeme, borçlunun konkordatoya layık olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini ve konkordatoda alacaklılar arasında eşitliği sağlayacak uygulamaların yer alması gerektiğini vurgulamıştır. Kanunen borcunu ödeyemeyen veya ödeyememe riskiyle karşı karşıya olan borçluların iflasın ağır sonuçlarından korunmak amacıyla getirilen konkordato müessesi, borçların mahkemenin gözetimi altında tasfiye edilerek hem borçlunun mali durumunun düzeltilmesine hem de alacaklıların alacaklarına kavuşmasına olanak sağlamaktadır. Kanun koyucu, alacaklıların konkordatoyu kontrol etme ve projeye uyulmadığı takdirde fesih isteyerek süreci sona erdirme hakkı tanımıştır. Kararda, konkordato müessesesi ve borçların alacaklılara ödenmesi ile ilgili olarak İİK 302. ve 308. maddeleri açıklandı.
"İçtihat Metni"
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki alacaklı ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, ancak sektördeki gelişmeler ve daralma nedeniyle mali açıdan zor duruma düştüğünü, sunulu proje kapsamında borçlarını ödeyeceğini ileri sürerek, öncelikle 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve konkordato projesinin tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu ve ayrıca teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklan ile ziyadesiyle orantılı olduğu gerekçesiyle konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, davacı ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre, İİK 'nın 302 maddesi uyarınca diğer alacaklılar yönünden konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçları konkordato tasdik kararının verildiği 16/01/2020 tarihinden itibaren her yıl 16/04/2020 (Nisan) ayından itibaren 16/04/2021/2022 yılları olmak üzere eşit taksitler halinde toplam 3 yılda ödenmesi, rehinli alacaklılar yönünden davacı ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden ilgili anlaşma belgesi hükümlerine göre, diğer alacaklılar yönünden ise İİK 'nun 308-h maddesinin 4.bendi gereği konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçların; 16/01/2020 tarihinden başlamak üzere ilk 12 ay ödemesiz ve 16/01/2021 tarihinde ilk ödeme yapılmak suretiyle birer ay ve eşit taksitler de toplam ödemesiz dönem sonrasında 60 ayda ödenmesi öngörülmüştür.
İlk derece mahkemesi kararına karşı bir kısım alacaklılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından alacaklıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, alacaklı ... Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
1) Dava konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Konkordato müessesi, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluları hacizlerin veya iflasın ağır sonuçlarından korumak amacıyla getirilmiştir. Böylece borçlunun maddi hukuktan kaynaklanan borçları, mahkemenin gözetimi altında tasfiye edilecek bu vesileyle hem borçlunun mali durumu düzelecek hem de alacaklılar arasında eşitlik prensibi korunarak alacaklarına kavuşmaları sağlanacaktır. Kanun koyucu, bu müesseseyle aynı zamanda alacaklılara konkordatoyu kontrol etme ve projeye uyulmadığı takdirde fesih isteyerek süreci sona erdirme hakkı tanımıştır. Amaç, hem davacı talep sahibinin hem alacaklıların hem de kamunun menfaatini gözetmek ve korumaktır. Bu vesileyle, kanun koyucu tarafından mahkemeye projeyi denetleme hususunda hareket serbestisi tanınmıştır. Somut olaya baktığımızda, mahkemeye sunulan komiser raporlarından davacı şirketin kaç alacaklısı olduğu, bu alacaklılardan kaçının toplantıya katılarak projenin kabulü yönünde oy verdiği ve tasdik edilen projeye ilişkin nisabın ne şekilde oluştuğu anlaşılmamaktadır. Tasdik edilen projeye ilişkin nisabın ne şekilde oluştuğunun denetlenmesi açısından alacaklı listesinin, kabul-ret oylarının ve nihayet oylama sonucunda oluşan nisabın denetime elverişli bir şekilde komiser raporunda mahkemenin dikkatine sunulması gerekmektedir.
Öte yandan, konkordato kurumunun en önemli işlevlerinden birisi alacaklılar arasında eşitliği sağlama esasına dayanmasıdır. Böylece borçlunun projesinin tasdik edilmesi halinde proje sorunsuz bir şekilde hayata geçerse alacaklılar aynı oranda tatmin olacak ancak risk ortaya çıkarsa riske de birlikte katlanacaklardır. Eşitlik prensibiyle amaçlanan mutlak eşitlik olmasa da ilkesel olarak bazı alacaklıların ayrıcalıklı görünmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Ancak, mahkemece tasdikine karar verilen projede bu ilkeyi ihlal edecek uygulamalar vardır. Alacaklıların bir kısmına iş karşılığı taşınmaz verilmesi ve bir kısım protokollerle ödeme yapılmasının öngörülmesi alacaklılar arasında eşitliği bozacağı gibi davacı borçlunun bilanço dengesine de zarar verebilir.
Bu hususların yanı sıra mahkemeye sunulan komiser raporlarından borçlunun komiserin talimatlarına uymadığı, şirket hesaplarından yapılan ödemelere ilişkin gerekli bilgilendirmenin önceden komiser heyetine yapılmadığı, tasdik yargılamasından önceki dönemde komiserlikçe hatırlatılmasına rağmen personel ücretlerinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar kanunun koyucu konkordato kurumunu hayata geçirmekle işletmelerin devamlılığını amaçlasa da genel giderlerini dahi ödeyemeyen bir şirketin konkordatodan yararlanması beklenemez.
Bu durumda mahkemece gelinen aşamada davacı şirketin konkordatoya layık olmadığı kabul edilerek bilançosunun borca batık olup olmadığı belirlenmeli, bilanço borca batık olmasa dahi İİK 308. maddesi değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle konkordatonun tasdikine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, alacaklı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemişti
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 gün, 2020/2029 E., 2020/2202 K. sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün RE'SEN BOZULMASINA, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre, alacaklı ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.