Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/7-303 Esas 2011/215 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/7-303
Karar No: 2011/215

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/7-303 Esas 2011/215 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tercan Sulh Ceza Mahkemesi, B... Y..., S... D... ve A... D... adlı kişileri 1163 sayılı Yasanın ek 2/2, 5237 sayılı TCY'nin 62 ve 50. maddeleri uyarınca cezalandırmıştır. Cezaları 25 gün kahvehaneye gitmeme ve 375 lira adli para cezasıdır. O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay tarafından incelenerek süresinde temyiz edilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itiraz sonucunda, temyizin süresinde olduğu kabul edilerek itiraz kabul edilmiş ve dosya tekrar incelenmek üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 1163 sayılı Kanun, 5237 sayılı CMK'nın 62. ve 50. maddeleri, 5320 sayılı CMK'nın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi ve 5271 sayılı CYY'nun 264/1. maddesi.
Ceza Genel Kurulu         2011/7-303 E.  ,  2011/215 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2007/273254
    Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : TERCAN Sulh Ceza
    Günü : 24.07.2007
    Sayısı : 77-57

    Sanıklar B... Y..., S... D... ve A... D... "in 1163 sayılı Yasanın ek 2/2, 5237 sayılı TCY"nın 62 ve 50. maddeleri uyarınca 25 gün kahvehaneye gitmeme ve 375 lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, Tercan Sulh Ceza Mahkemesince verilen 24.07.2007 gün ve 77-57 sayılı hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 26.05.2011 gün ve 10110-7115 sayı ile;
    “22.01.1962 gün ve 2/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile yerleşen uygulamalara göre, Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinde hakim havalesinin bulunmaması ve dosyanın Yargıtaya gönderme formunda da hakim havalesinin süresinden sonra olması nedeniyle hükmün süresinde temyiz edildiğinin kabul edilemeyeceği cihetle, Cumhuriyet Savcısının temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulama olanağı bulunan 1412 sayılı CMUK.un 317. maddesi gereğince reddine” karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 06.09.2011 gün ve 273254 sayı ile;
    “…5271 sayılı CMK"nun 264. maddesinde, hiçbir istisnaya yer vermeksizin, yasa yoluna başvuru hak ve yetkisine sahip olanların mercide yanılgılarının, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağına ilişkin açık düzenlemesi karşısında, Cumhuriyet savcısının da mercide yanılgı halinde bu haktan yararlanacağı yönünde kuşku bulunmamaktadır.
    Ayrıca, Ceza Genel Kurulunun 16.12.1997 gün ve 331/321 sayılı kararında da, temyiz dilekçesinin hâkim yerine yazı işleri müdürüne havale ettirilmesinin, 1412 sayılı CMUK"nun ‘kanun yolunun tayininde hata" başlıklı 293. maddesi kapsamında, kabule şayan bir müracaatta kanun yolunun veya merciin tayininde yapılan bir hata, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu"nun 09.07.1998 gün ve 114/112 sayılı kararında ise, aynı husus tartışılarak askeri savcının temyizinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde,
    O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin 01.08.2007 tarihinde yazı işleri müdürünün imzası ile havale edilerek temyiz defterinin 2007/22 sırasına kaydedildiği ve dosyanın, temyiz incelemesi için, 20.09.2007 tarihli mahkeme hâkiminin imzaladığı ‘Dosya Gönderme Formu’ ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda O yer Cumhuriyet savcısının yasal süresi içersinde temyiz kanun yoluna başvurduğu hususunda kuşku yoktur. Ancak hakim yerine temyiz istemi yazı işleri müdürüne havale ettirilerek hataya düşül¬müştür. Ancak yukarıda açıklanan sebeplerle C.Savcıları açısından mercide hata, temyiz isteminin süresinde kabulüne engel değildir dolayısıyla temyizin süresinde olduğunun kabulü gerekir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Dairenin temyizin reddi kararının kaldırılmasına ve dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde hakim havalesi bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    24.07.2007 tarihli yerel mahkeme kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından 01.08.2007 tarihinde temyiz edildiği, temyiz dilekçesinin 01.08.2007 tarihinde yazı işleri müdürünün imzası ile havale edilerek, temyiz defterinin 2007/22 sırasına kaydedildiği ve dosyanın temyiz incelemesi için 20.09.2007 tarihli ve üzerinde hakim imzası bulunan "Dosya Gönderme Formu” ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmaktadır.
    “Savcıların temyiz dilekçeleri için 1412 sayılı CYUY"nın 293. maddesinin uygulana¬mayacağı, bu nedenle C.savcılarının temyiz dilekçelerinde hakim havalesinin bulunması gerektiği” şeklindeki 22.01.1962 gün ve 2-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 01 Haziran 2005 tarihinde yeni yasaların yürürlüğe girmesine kadar başta Ceza Genel Kurulu olmak üzere tüm Özel Dairelerce istikrarlı olarak uygulanmıştır.
    01 Haziran 2005 tarihinde 5271 sayılı CYY"nın yürürlüğe girmesinden sonra Ceza Genel Kurulu 11.03.2008 gün ve 45-48 ile 05.02.2008 gün ve 266-13 sayılı kararlarında; 5271 sayılı CYY"nın 264/1. maddesinde yapılan yeni düzenleme karşısında, 22.01.1962 gün ve 2-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının geçerliliğini yitirdiği ve “kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz” hükmünden Cumhuriyet savcılarının da yararlanmaları gerektiği kabul edilmiştir.
    Bu nedenle süresi içinde olduğu yazı işleri müdürünün havalesinden anlaşılan o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin Özel Dairece dilekçede hakim havalesi bulunmadığı gerekçesiyle 1412 sayılı CYUY"nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
    Nitekim tamamen benzer konuda Ceza Genel Kurulunca, 11.10.2011 gün 285-212 sayı ile; “süresi içinde olduğu yazı işleri müdürünün havalesinden anlaşılan o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin geçerli olduğu” sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu itibarla, haklı nedene dayanan itirazın kabulü ile Özel Daire red kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26.05.2011 gün ve 10110-7115 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
    3- Dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi için Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2011 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara