Esas No: 2021/2223
Karar No: 2022/1422
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2223 Esas 2022/1422 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2223 E. , 2022/1422 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı vekili, davalı şirketin dava dışı Ukrayna Savunma Bakanlığı Girişimi Ukrayna Kargo Hava Yolları Şirketi ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle işbu yabancı şirkete 352.043,56 USD borçlu olduğuna dair Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası Uluslararası Ticari Arbitraj Mahkemesinin Hakem Kararının Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/566 Esas - 2006/301 Karar sayılı ilamı ile tenfizine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bu karar üzerine borçlu-davalı şirket aleyhine ilamlı icra takibine geçtiğini, kesinleşen takibe rağmen borcun ödenmediğini, müvekkilinin gerek Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dosyasındaki gerekse Adana 3. İcra Müdürlüğünün takip dosyasındaki tüm alacakları takip ve dava hakları ile gayri kabili rücu olmak üzere noter huzurunda temlik aldığını, temlik sözleşmesinin icra dosyasına bildirilip, muhatabı-davalı-borçluya da tebliğ edildiğini, davalının herhangi bir itirazın söz konusu olmadığını, temlik alacağının yaklaşık 13 yıldan beri ödenmediğini, Isparta 2 Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/566 Esas, 2006/301 Karar sayılı ilamının yerine getirilmediğini, mahkemece belirlenen kesin alacağın 352.043,56 USD olduğunu ileri sürerek, davalı ... Tic. Ltd. Şti. İİK'nın 177. maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/524 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararlarının davalı bankaların görevlileri tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek, davalı bankaların görevlilerinin HMK'nın 398. maddesi uyarınca 6 aya kadar disiplin hapis cezası verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ... Ltd. Şti. vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını, davacının iflas talep etme yetkisi olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacının temlik ilişkisini ispat edemediğini, takibin baştan beri yetkisiz vekil tarafından başlatıldığını, bu nedenle takibin yok hükmünde olduğunu, İİK 177/1 maddesinde aranan iflas şartlarının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, ilamlı icra emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, kesinleşen takibe rağmen borçlu tarafça ilama konu borcun ödenmediği, daha sonra bu icra dosyasına konu alacağın davacıya temlik edildiği, her ne kadar sıhhatli olmadığına dair savunmalarda bulunulmuş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 183. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; alacaklının, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği, borçlunun, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremeyeceği, dosya kapsamında temlik eden şirket yönüyle temlikin sahteliğine ilişkin herhangi bir iddia ve talep bulunulmadığı, borçlu davalının kesinleşen ilamlı icra emrine rağmen borcunu 2007 yılından bu yana ödemediği, somut davada İİK'nın 177/4 maddesinde düzenlenen iflas nedeninin gerçekleştiği gerekçeleriyle, asıl davada davalının iflasına; birleşen davada, bankalara yazılan ve tedbir kararı nedeniyle hesaplardaki paranın iflas dairesine teslimi istenilmiş olmakla, teslim yeri olarak herhangi bir iflas dairesinin somut olarak bildirilmediği, tedbir kararının uygulanabilirliğinin bulunmadığı, birleşen dosya davalılarının infazının ne şekilde olacağı belli olmayan, soyut bir müzekkere doğrultusunda ihtiyati tedbire muhalefet ettiklerinin söylenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi tarafından, istinaf başvurusunda bulunan davalı borçlunun icra emri tebliğine rağmen takip tarihinden temlik tarihine kadar ve temlik tarihinden sonra da ilama bağlı alacağı ödemediği, İİK'nın 177/4. maddesinde düzenlenen iflas nedeninin gerçekleştiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Milletlerarası hakem kararlarının icra edilebilmesi için, hakem kararının kesinleşmesinden sonra, mahkemeden icra edilebilirlik belgesinin alınması gerekmektedir (MTK m.15/B) MTK m. 15/A’da ise, “iptal davasının açılması kendiliğinden hakem kararının icrasını durdurur” hükmü öngörülmüştür. Bu madde uyarınca, milletlerarası hakem kararları, kesinleşmeden ilâmlı icraya konu olamayacağı anlaşılmaktadır (Pekcanıtez/Yeşilırmak, Pekcanıtez Usûl, s. 2790). Bununla birlikte yabancı hakem kararlarının Türkiye'de icra edilebilmesi için tenfiz kararı verilmesi gerekmektedir. Tenfiz kararı kesinleşmeden Türkiye'de infazı kabil değildir. (Ziya Akıncı-Milletlerarası tahkim S. 341)
Somut olayda, davaya esas tahkim kararının kesin olarak verildiği, ancak hakem kararının tenfizine ilişkin Isparta 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/566 E., 2006/301 K. Sayılı kararı, 29.12.2006 tarihinde verilmiş olup, karar 07.06.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından gönderilen icra emrinin ise 11.03.2007 tarihli olduğu ve henüz tenfiz kararı kesinleşmeden ilamın icraya konulduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Tenfiz kararı kesinleşmeden icra emri gönderilmesi yukarıda zikredilen M.T.K. hükümlerine aykırı olup, mahkemece bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi ve karara karşı istinaf isteminin esastan reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Isparta 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/524 E., 2019/116 K. sayılı ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, HMK'nun 373/1. maddesi gereğince Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde asıl davada davalıya iadesine, 16.03.2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.