Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/8-125 Esas 2011/154 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/8-125
Karar No: 2011/154

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/8-125 Esas 2011/154 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2011/8-125 E., 2011/154 K.

Ceza Genel Kurulu 2011/8-125 E., 2011/154 K.

  • FİRARA SEBEBİYET VERMEK
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 292 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 293 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 294 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 50 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 51 ]
  • 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 9 ]
  • 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 300 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 301 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 81 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıklar E.... Ö., K.... A......ve Ö.... G...."in firara sebebiyet vermek suçundan, sanık E..."ın eylemine uyan 765 sayılı TCY"nın 301/1-5-son, 59 ve 81/1. maddeleri uyarınca 8 ay 28 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar K.... ve Ö…

    …."ün ise eylemlerine uyan 765 sayılı TCY"nın 301/1-5-son ve 59. maddeleri uyarınca 8 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin, Bergama Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.06.2004 gün ve 149-185 sayılı hüküm sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmiş ise de, Yargıtay C.Başsavcılığınca 05.07.2005 gün ve 186956 sayılı yazı ile 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi uyarınca lehe yasa değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması için, dosya incelenmeksizin mahalline iade edilmiştir.

    Yeniden yargılama yapan Bergama Ağır Ceza Mahkemesince 14.12.2005 gün ve 158-118 sayı ile; 765 sayılı TCY hükümleri lehe kabul edilerek, ilk hükümdeki gibi karar verilmiştir.

    Hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 24.09.2007 gün ve 7776-6141 sayı ile;

    "1- Hükmün açıklandığı kısa kararın 1, 2 ve 3. sayfaları ile gerekçeli kararın hüküm kısmının yer aldığı 4, 5 ve 6. sayfalarının üye hakimler tarafından imzalanmaması suretiyle CYUY"nın 268/2 (CYY"nın 232/4) madde ve fıkrasına aykırılık yapılması,

    2- Kesinleşen 6 ay 1 gün hapis cezasının infazı için hakkında yakalama emri olan sanık M..... E.... Ö."ün, kolluk güçleri tarafından yakalanıp doktor raporunun aldırılması için getirildiği hastaneden, diğer sanıklarla birlikte polis memuruna cebir kullanarak kaçması ve 76 gün sonra kendiliğinden teslim olması şeklinde gerçekleşen olayda;

    a- Sanık M..... E.... Ö. hakkında kurulan hükme ilişkin olarak; kaçan tutuklu ya da hükümlü hakkında firar nedeniyle verilecek cezadan indirim yapılabilmesi için sanığın firardan itibaren, 765 sayılı TCY"nın 300. maddesine göre 15 gün, 5237 sayılı TCY"nın 293. maddesine göre ise 6 ay içinde teslim olması gerektiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCY"nın 292/2. madde ve fıkrası uyarınca verilecek cezadan, anılan Yasanın 293. maddesine göre altıda beşinden altıda birine kadarının indirileceği gözetilerek, sanık hakkında lehe olan 5237 sayılı TCY hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    b- Sanık E.... Ö. hakkında kurulan hükme ilişkin olarak; 765 sayılı TCY"nın 301/1-5-son madde ve fıkraları ile 5237 sayılı TCY"nın 294/1-3-6 madde ve fıkralarına göre belirlenen ceza miktarları aynı ise de, 5237 sayılı TCY"ın da tekerrür nedeniyle ceza artırımına yer verilmediği gibi anılan Yasanın 7/3. madde ve fıkrası uyarınca aynı yasanın 58. maddesinin uygulanması da mümkün olmadığından, 5237 sayılı TCY"nın sanık lehine olduğunun gözetilmemesi,

    c- Sanıklar Ö.... G.... ve K.... A......hakkında kurulan hükme ilişkin olarak; 765 sayılı TCY"nın 301/1-5-son madde ve fıkraları ile 5237 sayılı TCY"nın 294/1-3-6 madde ve fıkralarına göre belirlenen ceza miktarları aynı ise de, 5237 sayılı TCY"nın 50 ve 51. maddelerinin, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerine göre lehe seçenek yaptırımlar ve erteleme koşulları taşıdığı ikisinin birlikte uygulanma olanağı yoksa da bunlardan birinin uygulanmasının mümkün olabileceği gözönüne alınıp, 5252 sayılı Yasanın 9/3. madde ve fıkrasındaki "lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü uyarınca, denetime olanak verecek şekilde karşılaştırma, değerlendirme ve belirleme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

    Özel Dairenin, sanık M..... E.... Ö. hakkındaki bozma kararı ile (1) numaralı bozma kararına uyan, diğer bozma nedenlerine ise direnen Bergama Ağır Ceza Mahkemesince 07.03.2008 gün ve 130-38 sayı ile; lehe yasa değerlendirmesi usulüne uygun olarak yapılarak, sanıklar E.... Ö., K.... A......ve Ö.... G.... hakkında önceki gibi karar verilmiştir.

    Bu hükmün de sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "kısmen onama, kısmen de bozma" istekli 22.12.2008 gün ve 222669 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık E.... Ö. hakkında hangi yasanın lehe olduğunun, sanıklar Ö.... G.... ve K.... A......hakkında lehe yasa değerlendirmesinin usulünce yapılıp yapılmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; direnme kararı olduğu belirtilen hükmün eylemli uyma sonucu verilmiş yeni bir hüküm olup olmadığı hususu Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınarak öncelikle değerlendirilmelidir.

    İncelenen dosya içeriğine göre;

    Bozmadan sonra yargılama yapan yerel mahkemece lehe yasa değerlendirmesinin usulünce yapılarak, sanıklar hakkında 765 sayılı Yasa hükümleri uyarınca uygulama yapıldığı anlaşılmaktadır.

    Görüldüğü gibi, bozmadan sonraki yargılamada bozma ilamının gereğinin eylemli olarak yerine getirilmiş bulunması karşısında, verilen kararın sanıklar Ö.... G.... ve K.... A......yönünden direnme hükmü niteliğinde olduğunun kabulü olanaksızdır.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış kararlarında vurgulandığı üzere, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;

    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,

    c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,

    Suretiyle verilen hüküm; özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.

    Somut olayda, sanıkların yüklenen eylemi birlikte gerçekleştirmiş olmaları ve sanıklar Ö.... G.... ve K.... A......yönünden de bozma nedenine karşı eylemli uyularak gereğinin yerine getirilmiş olması karşısında, Ceza Genel Kurulunca uyuşmazlık konusunda herhangi bir değerlendirme yapılması olanaklı görülmediğinden, dosyanın tüm sanıklar yönünden eylemli uyma nedeniyle incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ:

    Açıklanan nedenlerle;

    Uyulan kısım ve saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.07.2011 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara