Esas No: 2011/1-130
Karar No: 2011/149
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/1-130 Esas 2011/149 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Genel Kurulu, tasarlayarak öldürme suçundan sanık S.E.Oral'ı müebbet hapis cezası ile cezalandırmıştır. Aynı olayda, yardım etmek suçundan da sanık Hatice 15 yıl hapis cezası almıştır. Ancak Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, ölü muayene ve otopsi tutanağının okunmaması nedeniyle yargılamanın hatalı olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, Dosya Ceza Genel Kurulu'na gönderilmiş ve duruşmada hazır bulunan sanıklara, ölü muayene ve otopsi tutanaklarının okunması zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 209. maddesi önemle vurgulanmıştır ve duruşmadaki belgelerin doğrudan doğruya okunması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, suç ve ceza ile ilgili detaylı açıklamalar yapılmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 209 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 191 belirtilmektedir.
Ceza Genel Kurulu 2011/1-130 E., 2011/149 K.
"İçtihat Metni"
Sanık S.E.Oral"ın, tasarlayarak öldürme suçundan 5237 sayılı TCY"nin 821-a, 621, 53 ve 63. maddeleri uyarınca müebbet, ruhsatsız silah taşıma suçundan da 6136 sayılı Yasa"nın 131 ve 5237 sayılı TCY"nin 621. maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 375 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba, zoralıma ve tutukluluk halinin devamına; sanık Hatice"nin, tasarlayarak öldürme suçuna yardım etmekten 5237 sayılı TCY"nin 821-a-d, 392-a maddesi yollamasıyla 391, 621, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve tutukluluk halinin devamına ilişkin, (Muğla İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)"nce verilen 26.03.2009 gün ve 248-84 sayılı, öldürme suçu yönünden re"sen temyize tabi olan hüküm, sanıklar müdafileri tarafından da temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay Birinci Ceza Dairesi"nce 09.06.2010 gün ve 8639-4298 sayı ile;
"...Hükme esas alınan 21.10.2007 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağının sanıklara okunmaması ve diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, CMK"nın 209. maddelerine aykırı davranılması" isabetsizliğinden, diğer yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.
Muğla İkinci Ağır Ceza Mahkemesi"nce 14.10.2010 gün ve 234-257 sayı ile;
"Sanıkların mahkememizce savunmalarının alınmış olduğu 26.02.2008 günlü celsede, savunma öncesi; "iddianame ve eklerinin okunduğu, müsnet suçun izah olunduğu" ve savunma alındıktan sonra da; "hazırlıktaki tutanaklar ile dosya içeriğinin ayrı ayrı okunduğu"nun anlaşılması karşısında, CMK 2091. maddesinde belirtilen, delil niteliğindeki "ölü muayene ve otopsi tutanaklarının" duruşmada okunması gerektiğine dair hükmün ihlalinin söz konusu olmadığı" şeklindeki gerekçe ile önceki hükümde direnilmiştir.
Öldürme suçu yönünden re"sen temyize tabi olan bu hükmün de sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın "bozma" istemli, 04.05.2011 gün ve 99681 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu"nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Sanık S.E.Oral"ın tasarlayarak öldürme ve ruhsatsız silah taşıma, sanık Hatice"nin de tasarlayarak öldürme suçuna yardım etmekten cezalandırılmalarına karar verilen olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulu"nca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; duruşmada, "iddianame ve ekleri ile hazırlıktaki tutanaklar ve dosya içeriği okundu" ibaresinin, ölü muayene ve otopsi tutanaklarının da okunduğu anlamına gelip gelmeyeceği ve ölü muayene ve otopsi tutanaklarının duruşmada açıkça okunmamasının savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilip edilmeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu amaca ulaşılmasını olanaklı kılmak için de 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasası delil serbestisi dolayısıyla da bu delillerin hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edileceği esasını benimsemiş, ancak duruşmanın ve delillerin doğrudan doğruyalığı ile duruşmaların sözlülüğü ilkelerinin zorunlu sonucu olarak da hakimin kararını, ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırılabileceği, diğer bir anlatımla duruşmada okunmamış ve tartışılmamış belge ve delillerin hükme esas alınamayacağını belirtilmek suretiyle de bir bakıma bu ilkeye sınırlama getirmiştir.
Bu nedenle duruşma sırasında, kanıt aracı olan belge okunmalı, tarafların belge içeriği hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanmalı ve söz konusu belgeye karşı bir diyecekleri olup olmadığı sorulmalıdır.
5271 sayılı CYY"nin 191. maddesi uyarınca duruşmanın başında sanığa, iddianame ya da iddianame yerine geçen belgelerin okunması gerekir. Ölü muayene ve otopsi tutanakları ise iddianame yerine geçen belgelerden olmayıp, aynı Yasa"nın 209. maddesi uyarınca duruşmada okunması zorunlu olan ve iddia ve savunmanın kanıtlanmasına yarayan belgelerdendir.
1412 sayılı CYUY"nin 217. maddesine benzer, ancak önceki düzenlemeye göre daha ayrıntılı biçimde ve iki fıkra halinde yeniden düzenlenen 5271 sayılı CYY"nin 209. maddesinin açık hükmü ile güncelliğini koruyan, Ceza Genel Kurulu ile Özel Dairelerin duraksamasız uygulamalarına göre; duruşmada hazır bulunan sanıklara, dosya içerisindeki diğer belgelerin yanında ölü muayene ve otopsi tutanaklarının da okunması ve okunan bu belgelere karşı savunma olanağının sağlanması zorunludur.
Nitekim Ceza Genel Kurulu"nun; "Her ne kadar tutanağın birinci yaprağındaki ilk oturumda; "iddianame ve ekleri okundu ve sanığın sorgusundan sonra, kayıtlar, ifadeler ve evrakın okunduğu, bunlara karşı sanıktan diyeceğinin sorulduğu" yazılı ise de, bu belirsiz ifadelerden, 242. maddede sayılan sübut delili varakaların okunduğu ve okumalara karşı sanığın bir itirazı olmadığını bildirdiği sonuç ve anlamını çıkarma olanağı bulunmamaktadır, sanığın savunmasına ilişkin olan 242 ve 250. madde hükümlerinin açık ve seçik bir biçimde uygulanması gerekir, uygulamadaki belirsizlik Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan savunmanın kısıtlanması sonucunu doğurur" şeklindeki 17.12.1976 gün ve 536-552 sayılı kararı ile bu doğrultudaki pek çok kararları karşısında;
Somut olayda, sanıklar ve müdafilerinin hazır bulundukları duruşmada, "iddianame ve ekleri ile hazırlıktaki tutanaklar ve dosya içeriği okundu" biçimindeki, duruşma tutanaklarına yansıyan soyut ifadelerin, yerel mah-kemece hükme esas alınan ölü muayene ve otopsi tutanağının da okunduğu anlamına gelmeyeceği açıktır.
Ölü muayene ve otopsi tutanaklarının duruşmada açıkça okunmamasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu, bu halin ise 1412 sayılı CYUY"nin, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 3088. maddesinde sayılan mutlak bozma nedenlerindendir.
Bu itibarla; Özel Daire bozma kararı isabetli bulunduğundan, yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Genel Kurul Üyesi ise; "duruşmada "iddianame ve ekleri ile hazırlıktaki tutanaklar ve dosya içeriği okundu" ibaresinin, ölü muayene ve otopsi tutanaklarının da okunduğu anlamına geleceği" görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
S o n u ç: Açıklanan nedenlerle;
1- Muğla İkinci Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14.10.2010 gün ve 234-257 sayılı direnme hükmünün BOZULMASINA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 28.06.2011 günü yapılan müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.