Esas No: 2021/4102
Karar No: 2022/1577
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4102 Esas 2022/1577 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4102 E. , 2022/1577 K.Özet:
Davalı yüklenicinin gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine uymaması nedeniyle sözleşmenin geriye etkili feshi ile davacıların hisseleri oranında tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi feshi davasının tüm arsa sahipleri tarafından açılması veya açılan davaya onay vermeleri gerektiği, ayrı ayrı davalar açılmışsa davaların birleştirilerek görülmesi zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davada yer almayan arsa sahiplerinin muvafakatleri alınması veya ayrı bir dava açmaları için davacı vekiline kesin süre verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Avukat ... ile davalı S.S. Bio Botonik Konut Yapı Koop. ve dahili davalılar ... vd. vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, davalı yüklenici ile davacı arsa sahipleri arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine uymaması nedeniyle sözleşmenin geriye etkili feshi ile davacıların hisseleri oranında tapu iptâli ve tescil talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ve davalı tarafın temyizi üzerine onanan karar daha sonra yine davalının karar düzeltme istemi kabul edilerek bozulmuş, bozma ilamına uyulmak sureti ile yapılan yargılamada davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
TMK'nın 692. maddesi hükmü gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi feshi davasının sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahipleri tarafından açılması ya da açılan davaya onay vermeleri zorunludur. Sözleşmenin feshi için açılan davanın dinlenebilmesi için TMK'nın 692. maddesi hükmü gereğince, tüm paydaşların birlikte dava açması ya da açılan davaya onay vermeleri, ayrı ayrı davalar açılmış ise 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi hükmü gereğince davaların birleştirilerek görülmesi zorunludur. Mahkemece bu hususta yapılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davacı vekiline “beyanda bulunmak üzere” 2 hafta kesin süre verilmiş, sunmadığı takdirde davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiştir. Davacı vekilince 21/09/2020 tarihli beyan dilekçesi sunulmuş olmasına rağmen sonraki celse davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davada yer almayan arsa sahiplerinin muvafakâtını sağlamak üzere davayı açan arsa sahiplerine süre verilerek muvafakâtlerin sağlanması, muvafakat vermeyen arsa sahibinin bulunması halinde ayrı bir dava açması için davacılara süre verilmesi, dava açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip, sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi ve gerekmediği halde davacı vekiline beyanda bulunmak üzere süre verilerek süre içinde davacı vekilince beyanda bulunulduğu halde yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davada yer almayan arsa sahiplerinin muvafakatlerin alınması yahut bu arsa sahiplerine ayrı bir dava açması için davacı vekiline kesin süre verilmesi, kesin süre ihtaratının usulüne uygun yapılması hususuna dikkat edilmesi, dava açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip, sonucuna uygun bir hüküm kurulmasından ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, temyiz nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.