Esas No: 2021/5698
Karar No: 2022/1576
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5698 Esas 2022/1576 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5698 E. , 2022/1576 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davada davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı ... İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. vekil Avukat ... ve asıl ve birleşen davada davalı ... İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... ... ile asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat ...'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava; davacı yüklenici tarafından iş sahibi adi ortaklığa karşı açılan tarafların aralarında imzalanan 23/09/2011 tarihli epoksi kaplama işi ile ilgili sözleşmeden kaynaklanan 1 nolu hakediş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vakî itirazın iptâli davasıdır.
Birleşen mahkememizin 2013/132 Esas sayılı davası; davacı yüklenici tarafından iş sahibi adi ortaklığa karşı açılan tarafların aralarında imzalanan 03/11/2010 tarihli su izolasyonu işi ile ilgili sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vakî itirazın iptâli davasıdır.
Birleşen mahkememizin 2013/133 Esas sayılı davası; davacı yüklenici tarafından iş sahibi adi ortaklığa karşı açılan tarafların aralarında imzalanan 23/09/2011 tarihli epoksi kaplama işi ile ilgili sözleşmeden kaynaklanan 1 nolu hakedişten kesilen teminat kesintisinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli davasıdır.
Birleşen İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/132 Esas sayılı davası; davacı yüklenici tarafından iş sahibi adi ortaklığa karşı açılan tarafların aralarında imzalanan 23/09/2011 tarihli epoksi kaplama işi ile ilgili sözleşmeden kaynaklanan 2 nolu hakediş bedeli ve aynı hakedişten kesilen teminat kesintisinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmak sureti ile yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyası bakımından kısmen kabul, birleşen diğer davalar bakımından kabul kararı verilmiş, verilen karar davalı ortak girişim üyeleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporunda, bozmadan önce alınan bilirkişi kök ve ek raporuna teknik açıdan hiçbir şekilde iştirak edilmediği belirtilmek sureti ile, “işin bina çevresi betonarme perdelerin arka toprak tarafı dış yüzeyinde yapılan uygulama olup, yalıtım tabakası dışında yaklaşık 1,00 m. mesafedeki bina kazı çukuru iksa perdesi (düşey fore kazıklı yatay arka zemine gergi ankrajlı göğüsleme kirişli iksa sistemi) arasında kalan yaklaşık 1,00 m. genişliğindeki boşluğun, yalıtım tabakasına en ufak bir zarar vermeyecek, akıcı ince taneli, içinde hiçbir sivri cisim, tane ve farklı malzeme artığı olmayan dolgu malzemesi ile doldurulması gerekmekte iken, az maliyetli olacak şekilde, itinasız bir şekilde yüksekten bırakmak sureti ile herhangi çıkma hafriyat artığı toprak, moloz v.s ile yapmış olduğu, meydana gelen yatay basınç etkisi neticesi içindeki sivri taneli istenmeyen cisim ve (kalıp artıkları, tel, demir parçaları v.s gibi) ve malzemeler vasıtası ile sika pvc su yalıtım membran tabakasının delinmesi gerçekleşmiş ve su geçirir hale gelmiştir. Daha sonra gelen yer altı suları da buradan yalıtım tabakası arkasına geçerek betonarme perdenin ek yerleri, soğuk derzleri ve kalıp gergi çubukları (tie-rod) deliklerinden bina iç mekanına sızmış ve özellikle -5. ve -6. kat bodrum duvarlarında ve döşeme üzerinde ıslanmalar ve su birikmelerine sebep olmuştur” tespiti yapılmıştır. Bu durumda bozmadan önce alınan raporda ayıplar nedeni ile yüklenici kusurlu bulunmuşken, bozmadan sonra alınan raporda yükleniciye atfı kabil kusurunun bulunmadığı değerlendirildiğinden raporlar arası çelişki mevcuttur.
HMK'nın 281/3. maddesi hükmünce mahkemece maddi gerçeğin ortaya çıkması için iki farklı heyetçe hazırlanan raporlar arasındaki çelişki giderilmek üzere yeni bir bilirkişi heyetinden, önceki raporlar da değerlendirilmek üzere gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken, raporlar arası çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 3.815,00 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz asıl ve birleşen davada davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.