Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1699 Esas 2021/5423 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1699
Karar No: 2021/5423
Karar Tarihi: 03.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1699 Esas 2021/5423 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/1699 E.  ,  2021/5423 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı ... Genel Müdürlüğü"ne devredilen Soma ..."ne bağlı kömür ocağında davacının 2013 yılı ile 2015 yılı Mayıs ayı sonu arasında şoför olarak çalıştığını, davacının işyerinde alt işveren konumundaki farklı firmaların işçisi gösterilerek çalıştırıldığını, davalı işverenliğin alt işveren firması ile muvazaalı ilişki içerisine girerek 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine aykırı bir şekilde asıl işi kanundaki şartlar oluşmaksızın bölmek suretiyle davacının işvereni konumunda gösterilen firmalara ihale ettiğini, davalı işverenin işyerinde yapılan işin kömür madenini çıkarma işi olduğunu, davacının yaptığı işin yardımcı iş olmayıp kömür çıkarma işinin asli unsuru olduğunu, davacının yaptığı işi yapan kurum personelinin de bulunduğunu, yapılan işin koordinasyon ve denetiminin davalı işverenlik tarafından gerçekleştirildiğini, çalışma koşullarının da davalı işverenlik tarafından belirlendiğini, davalı ile alt işverenler arasında muvazaalı olarak kurulmuş asıl-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğunu, davalı işverenliğin yaptığı bu uygulama ile yasaya aykırı asıl işverenlik ilişkisine girerek davacının mevzuattan doğan haklarını kısıtlamaya çalıştığını ileri sürerek, davalı asıl işveren ile alt işveren firmalar arasında muvazaanın ve muvazaa nedeniyle davacının baştan itibaren davalı asıl işverenliğin işçisi olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, müvekkili teşekküle husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının Kamu İhale Kanunu çerçevesinde müvekkili teşekkülden hizmet alımı ihalesini alan firmaların işçisi olarak çalıştığını, müvekkilinin sadece ihale makamı olduğunu, davacı işçinin müvekkili kurumun işçisi olmadığını, davacının müvekkili kurumun asıl işi olan elektrik üretim işinin bölünmesi suretiyle var edilen bir işte çalışmasının söz konusu olmadığını, davacının yapmış olduğu işin elektrik üretim işinden tamamen bağımsız bir işte çalıştığını, bu nedenle alt işverenlik sözleşmesinin düzenlenmesinden muvazaadan söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının yapmış olduğu işin asıl işin bir parçası olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, aynı işi yapan asıl işverenin işçilerinin de mevcudiyeti, davacının söz konusu işi yapmaması halinde asıl işin devamının sağlanamayacağı/aksayacağı hususları göz önünde bulundurularak bilirkişi raporunda yapılan tespitler, bilirkişi raporunda da idari binada bulunan kurum yetkili müdürlerinin kontrol mühendislerinin, kontrol üst düzey yetkililerinin, elektrik üretiminde kullanılan kazan, türbin atölyeleri, bant konveyörler, kömür stok sahaları, iş makineleri, taşıma araç gereçleri vs. kontrol etmek, denetlemek üzere kurum yetkili müdürlerini, kontrol mühendislerini, kontrol edilecek yere götürmek için görev yaptığı hususlarının belirtildiği, davacının yaptığı işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığı, asıl işin bir bölümü olduğu gerekçesiyle, İş Kanunu 2/7. maddesi gereğince muvazaa olgusunun tespiti ile davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun tespitine ve ilave tediye alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 15. maddesine 09.07.2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun"un 5. maddesiyle eklenen ve 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren fıkrası; "Elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım faaliyeti gösteren kamu tüzel kişileri, gerekli hallerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini tabi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde hizmet alınması yoluyla yaptırabilirler” şeklindedir. Bu hüküm 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 30. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup 6446 sayılı Kanun"un 22. maddesi ile; "Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez. Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir" şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Alt işveren, bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir.
    Alt İşverenlik Yönetmeliğinde asıl iş; "mal veya hizmet üretiminin esasını oluşturan iş" olarak tanımlanırken, yardımcı iş: "İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iş" olarak tanımlanmıştır.
    Somut olayda, dosya kapsamındaki hizmet cetveli, SGK kayıtları, hizmet alımı sözleşmesi, şartnameler incelendiğinde; davacının ilave tediye talep ettiği dönem 03.01.2013-31.05.2015 tarihleri arasında olup, bu dönemde davacının, iddia ettiği gibi... İnş. Tur. Tem. Madencilik Ltd. Şti."de çalışması olmayıp, 03.01.2013-31.12.2013 arsında ... Tarım Hay.Toh.Gıd.Yem Ltd.Şti., 07.01.2014-02.06.2014 arsında Tarhan Madencilik San.ve Tic.A.Ş, 04.06.2014-31.05.2015 arasında ... Em.Hay. Tem. Taş. İnş.Teks. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak davalı işyerinde çalıştığı görülmüştür. Davacının ilave tediye alacağının hüküm altına alındığı dönem ise 06.12.2014-31.05.2015 arası olup, bu dönemde davacı ... Em.Hay. Tem. Taş. İnş.Teks. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak çalışmıştır.
    Davalı ile dava dışı ... Emlak Şirketi arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesinde sözleşme konusu iş; "... Linyit işletme Müdürlüğünün işlerinin yürütülmesi için, genel toplamda 31 şoför ile birlikte, genel toplamda 400.000 km. olmak üzere 360 gün süre ile 15 adet 4x4 (dört çekerli) en az 2010 model ve 2450 cc motor hacmine sahip çift kabinli pikap kiralanması işidir.” şeklinde tanımlanmış olup, Teknik Şartnamede ise işin konusu; “...İşletme Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde (İstihsal Şube Müdürlüğü, Elektromekanik Şube Müdürlüğü, Kontrol Şube Müdürlüğü, Keleş Kontrol Şube Müdürlüğü, Personel ve İdari İşler Müdürlüğü ve Laboratuar Başmühendisliği) çalıştırılmak üzere bu şartname hükümlerine uygun olarak, her türlü arazi, yol ve hava koşullarında malzeme ve personel nakline yönelik ve göreve ilişkin toplam 15 (onbeş) adet 4x4 tip (çift çekerli), çift kabinli, Dizel pikap şoförleri ile birlikte 360 takvim günü süre ile çalıştırılması işidir. Araçlardan 2 tanesi arka kasasının üstü kapalı şekilde olacaktır. 4x4 tip pikaplar aşağıda belirtilen gruplar halinde; karşılarında belirtilen gün ve vardiya sayıları ile çalıştırılacaktır.” şeklinde belirtilmiştir.
    Taşıma işinin kapsamı ise; “...İşletme Müdürlüğüne ait ve 1. maddede belirtilen işyerlerinde, personeli görevin gerektirdiği güzergâhlara nakletmek; gerekli görülen malzeme ve teçhizatı (istiap haddi içerisinde kalan) istenilen güzergâhlarda taşımaktır. Güzergâhlar gerektiğinde işletme imtiyaz sahası dışını da kapsayabilecektir, idare, ihtiyaç halinde kiralanan araçları aynı koşullarla, idareye ait diğer işyerlerinde de çalıştırabilecektir.” olarak düzenlenmiştir.
    Yine şartnamelerdeki düzenlemelere göre; çalışacak araçların ihaleyi alan yüklenici firmaya ait olduğu, araçların sayısı ve nitelikleri belirlenerek araçların ikmal, tamir ve bakımlarının işletme müdürlüğü dışında firma tarafından yaptırılacağı, hangi işçinin hangi birimde hangi işleri yapacağı, hangi kurallara riayet edeceği, kaç saat çalışacaklarının belirlendiği, her türlü iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasının yükleniciye ait olduğu anlaşılmıştır.
    Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanıkları; davacının en son arazi aracı şoförü olarak çalıştığını, bu araçlar ile sistemin kontrolünün yapılması için teknikerler ve ustabaşılarını ilgili birime götürdüğünü, pikapların taşerona ait olduğunu beyan etmişlerdir. Davacının hizmet alımı yapılan şoförlük işi dışında başka işte çalıştırıldığı da ileri sürülmemiş olup, asıl işverenin kamudan doğan sorumluluğu sebebi ile denetim görevini yapması muvazaayı göstermediği gibi alt işverenler değiştiği halde davacının davalı işyerinde çalışmaya devam etmiş olması da aradaki ilişkinin muvazaalı olduğu sonucunu doğurmayacaktır.
    Bu itibarla, davalı ile dava dışı ... Şirketi ile yapılan hizmet alım sözleşmesi ve şartnameler geçerli olup, alt işverene verilen iş doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir iş olmayıp asıl işe yardımcı iş niteliğindedir. Davacı da bu sözleşme kapsamında arazi şoförü olarak çalıştırıldığından, davalı ile dava dışı şirket arasında muvazaalı ilişki bulunduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi olduğununun tespiti talebinin ve ilave tediye alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara